MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
barankilic@diken.com.tr
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) yönetimi, okuldaki baskısını giderek artırıyor. Yönetim, eylem yapan ve yönetimi eleştiren öğrencilerin okul yurtlarından atılmasının önünü açan yeni bir yurtlar yönetmeliği yayımladı.
ODTÜ yönetimi, nisanda yurtlar yönetmeliğine, yönetimi eleştiren ve eylemci öğrencilerin okulun yurtlarından atılmasının önünü açan maddeler eklemeyi veya mevcut maddeleri, ‘kayyım rektör’ Verşan Kök’ün çoğunluğu sağladığı okulun yönetim organı senato aracılığıyla genişletmeyi amaçlamıştı. Kamuoyuna sızdırılan bilgilere göre, yönetimin elinde bir liste olduğu ve yeni değişiklikleri en başta listedeki öğrencilere uygulamak istediği aktarılıyordu.
Yönetimin bu amacı, ODTÜ’lü öğrenciler başta olmak üzere kamuoyu tarafından tepki ve protestolarla karşılandı. Yönetim, tepkilerden sonra söz konusu değişiklikleri askıya aldı.
21 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete’deyse, 11 Ağustos 1990’dan beri yürürlükte olan ODTÜ yurtlar yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı ilan edildi.
28 Ekim’de senato kararıyla yayımlanan yeni yönetmelik, eylemci ve yönetimi eleştiren öğrencilerin ucu açık aracılığıyla yurttan uzaklaştırılmasının önünü açıyor.
Yönetmelikte muğlaklık
Yönetmeliğe eklenen yeni maddeler, öğrencileri ucu açık bir cezalandırma süreciyle karşı karşıya bırakıyor.
Eski yönetmelikte kınama, uyarı, yurttan geçici ve kesin çıkarma olarak dört çeşit ceza ve bu cezaların karşılığı davranışlar bulunuyordu. Yeni yönetmeliğin düzeni de bu şekilde ama eskiye nazaran muğlak.
Yönetmelikteki her cezanın sonuna “Yukarıda sayılan fiil ve hallere benzer davranışlarda bulunmak” maddesi eklenmiş, yani yönetimin ‘takdiriyle’ her türlü davranış, yönetmelikte yer alan davranışlarla ilişkilendirilip öğrencilere ceza yağabilir.
Ayrıca, bazı maddelerde ‘yasak davranışların’ neler olduğu tam olarak belirtilmiyor. Örneğin,17’nci maddenin ‘ı’ bendinde “Yurdun içerisinde genel ahlaka aykırı davranışta bulunmak” yurttan geçici olarak uzaklaştırılma sebebi ama genel ahlaka aykırı davranışların neler olduğu belirtilmemiş.
Sosyal medya paylaşımları atılma nedeni
Yönetmeliğe, 18’inci maddenin ‘g’ bendinde yer alan “Sosyal medyadan üniversite yöneticileri hakkında hakaret içeren paylaşımlarda bulunmak” ibaresinin eklenmesiyle, sosyal medya paylaşımlarından dolayı öğrenciler yurttan atılma tehlikesiyle karşı karşıya.
Diken’e konuşan ODTÜ’lü öğrenciler, son dönemde yönetimin, öğrencilere yönelik baskısının açılan soruşturmalarla git gide artığını söyledi. Bu soruşturmaların önemli bir kısmını da sosyal medyadan yapılan yönetimi eleştiren paylaşımlarından dolayı açılanlar oluşturuyor.
Örneğin bir öğrenci, toplu mezuniyet törenini iptal eden okul yönetimini eleştirdiği tweetlerinden dolayı ceza almıştı.
Eylem yasağı genişletildi
Eski yönetmelikte, sadece ‘yasalara aykırı şekilde’ gösteri düzenlemek, şu maddeyle yurttan atılma sebebiydi: “Yetkililerden izin almaksızın ve yasalara aykırı biçimde; üniversite veya yurt müdür ve yöneticilerinin herhangi birine karşı veya yönetimin bir kararını protesto amacıyla
her çeşit gösteri düzenlemek, gösteri veya boykot eylemine katılmak bu konularda öğrencileri
kışkırtmak.”
Yeni yönetmelikteyse, yasalara aykırı ibaresi çıkarıldı ve eylem yasağı genişletildi: “Üniversitemiz emlakına, kişilere, çevreye zarar verici ve eğitimi engelleyici gösterilere ve eylemlere katılmak, zarar verici eylemlerin faili veya müsebbibi olmak.”
Anayasa’nın 34’üncü maddesine göre herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip. Yönetmeliğe eklenen yeni maddeyle ve çıkarılan ibarelerle, eylemin ‘sakıncalı’ olup olmadığına karar vermek yönetimin insafına bırakılmış durumda.
Yeni yönetmelikte, toplu imza ve dilekçe toplamak yurttan atılma sebebi oldu. Ayrıca şu maddeyle doğrudan rektöre yurtları kapatma yetkisi veriliyor: “Yurtta kalan öğrencilerin huzur ve güvenliğini sarsan veya ortadan kaldıran olayların çıkması, yurdun genel düzeninin bozulması, yönetimin veya öğrencilerin çalışma, güven içerisinde barınma olanaklarının ortadan kalkması, sağlık sorunları, salgınlar ve diğer olağanüstü durumlarda rektör doğrudan doğruya veya yurtlar yönetim kurulunun önerisi üzerine yurtları kapatabilir.” Burada da neyin yurdun genel düzenini bozacağı veya öğrencilerin huzur ve güvenliğini sarsacağı belirtilmiyor.
‘Eylemliliğin azaltılması hedefleniyor’
ODTÜ yurtlarında yaklaşık 7 bin 300 kişi barınıyor. Yurtlar, diğer birçok okula nazaran kampüsün içinde bulunuyor. Bu da, öğrencilerin eylemlilik konusunda aktif ve hızlı olmasını sağlıyor. Diken’e konuşan öğrencilerse, yeni yönetmelikle amacın öğrencileri baskılamak ve okuldaki eylemliliği kırmak olduğunu söyledi.
Diken’e konuşan bir öğrenci, şunları kaydetti: “Yeni maddeler politik öğrenciler aleyhine. Bugüne kadar soruşturmalar, davalar ve baskılar ODTÜ’de hep oldu fakat bunların yurttan atılmaya sebep olması örneğine pek rastlanmayan çok istisnai şeylerdi. Yeni yurt yönetmeliği aracılığıyla kampüste yaşayan 7 bin 300’e yakın öğrencinin ses çıkarmaya çekindiği bir döneme girmesini hedefliyorlar. Rutin haline gelmiş soruşturma ve davaların sebep gösterilip önce en politik, en zayıf halka öğrencilerden başlanarak yurtlardan atma işlemlerine başlamak istiyorlar. Yavaş yavaş kampüsün geneline yayılmış özgür siyaset ortamının diğer üniversiteleri andırır şekilde kırılmasını ve politik apolitik öğrencilerin iç içe olmasının engellenmesi hedefleniyor.”
Aynı öğrenci, yönetimin yanlış bir tutumunda, yurtlarda kalan öğrencilerin hemen eylemlilik içerisine girip yönetimi protesto edebildiğini söyledi. Öğrenciye göre bu, yok edilmek isteniyor.
Yurdun eksikliklerini söyleyen bir öğrenci cezalandırılmıştı
Öğrenciler, yönetimin zorbalığına karşı gelenleri ve yanlışları söyleyenleri cezalandırmak istediğini dile getiriyor.
Örneğin, bir öğrenci, okul yurtlarının yangın merdivenlerinin yetersiz olduğunu fotoğraflarıyla belgelemiş ve bunu okulun ilgili birimlerine iletmişti. Yönetim, konuyla ilgili yakın vakte kadar hiçbir adım atmadı hatta öğrencinin uyarısından sonra yurtlarda yangın çıktı; yangın o dönemde hala önlem alınmadığını gösterdi. Aynı öğrenci, merdivenlerle eksiklikleri sosyal medyadan dile getirmeye devam etti. Yönetim, öğrenciye bununla ilgili attığı tweetlerinden dolayı ‘kayyım rektör’ Kök’ün ‘şeref ve haysiyetini zedelemekten’ soruşturma açtı. Öğrenci, soruşturma sonucunda ceza aldı.
Diken’e konuşan öğrenci Murat Dursun, yeni yönetmelik ve aldığı cezayla ilgili şunları söyledi: “Güya kendisine hakaret ettiğim için cezalandırıldım. Cezanın iptali için açtığımız dava sürüyor ve bu konunun kökeni yangın merdivenleriyle ilgiliydi. Ben yurtta kaldığım için rahatlıkla her noktaya, her an erişip görüntüleyebiliyorum. Hızlı hareket edebiliyorum. Diğer aktif öğrencilerden de yurtlarda kalanlar var ve bu bizim için mücadele sürecimizde büyük avantaj oluyor. Bunu ortadan kaldırmak, bizi kampüs dışına atmak istiyorlar ki doğal olarak işimiz zorlaşsın, mücadeleden kopalım.”
KYK’yı ODTÜ’ye getiremeyince…
KYK yurtları, öğrencilere yönelik katı kurallarıyla biliniyor. 2019’da ODTÜ kampüsünün içine KYK yurdu inşa edilmek istenmiş ama öğrencilerin direnişiyle bu engellenmişti.
Diken’e konuşan başka bir öğrenci de, 2019’daki duruma atıfta bulunarak yönetimin öğrenciler üzerindeki baskıyı artıracağını şöyle anlattı: “Bir arkadaşımız ‘İktidar KYK’yı ODTÜ’ye getiremeyince ODTÜ’yü KYK yapmaya çalışıyor’ demişti, ben de aynen böyle düşünüyorum. Yazan maddeler açık seçik ortada, hem sosyal medyada hem de kampüste kurulan baskı artırılmaya çalışılıyor. Burada bir de yönetmeliğin düzenli bir şekilde uygulanıp uygulanmayacağının kontrolü biraz rektörlük elinde. Önceki yönetmelikte olan bazı maddelere pek dikkat edilmiyordu. Ancak burada sosyal medya üzerinden bir madde var ve bu maddenin ihlal edilip edilmediği kararını rektörlük kendisi verebilir, bunun takibini yapabilir. Örneğin, yurtlara saat 24:00’ten sonra giriş yasağı çok dikkate alınmıyordu ve rektörlük de bunu takip edemiyordu ama burada konu sosyal medya olduğu için öğrencilerin hareket ve özgürlük alanı daha dar.”