Piyasadaki Covid-19 aşılarının sayısı artarken insanlar doğal olarak ‘en iyi’sini yaptırmanın derdinde.
Peki ‘en iyi aşı’ diye bir şey var mı?
Uluslararası haber ajansı Reuters yanıtın peşine düştü:
‘En iyi’nin birçok ölçütü bulunduğu için sorunun yalın bir yanıtı yok.
‘En iyi’ aşı en çok koruma sağlayan aşı mı? Yoksa farklı varyantlara karşı daha etkili bulunan mı? ‘Hatırlatma aşısı’ gerektirmeyen mi? Yoksa bambaşka bir ölçüt mü söz konusu? Yaşınıza göre en doğru seçim ne?
Doğrusu şi ki ‘en iyi’si belirlense bile insanların şu anda aşı seçme lüksü yok. Yeterli sayıda aşı elde edilene kadar çoğunluk halihazırda bulunan aşıları yaptıracak.
Aşı tercihi tabii ki mevcut klinik verilere, sağlık yetkililerinin önerilerine veya risk doğurabilecek bir hastalığınız varsa doktorunuzun tavsiyesine dayanıyor.
Dürüst olmak gerekirse şimdilik ‘en iyi’ aşı, elimizdeki aşı.
Peki Covid-19 aşılarını karşılaştırmak neden bu kadar zor?
‘En iyi aşı hangisi’ sorusunun yanıtının klinik denemelerin sonucunda yattığını düşünebilirsiniz. Özellikle de ‘aşı onayı’ için dayanak alınan kapsamlı 3’üncü faz denemelerinin.
On binlerce insanla yapılan bu denemeler, aşılananlar ile plasebo verilenler arasındaki Covid-19 vaka sayılarını karşılaştırıyor. Böylece aşının etkinliği ölçülüyor.
Aşıların etkinlik oranı birbirinden farklı. Örneğin, klinik denemelerde Pfizer aşısı virüs belirtilerini önlemede yüzde 95, AstraZeneca aşısı ise yüzde 62-90 etkinlik gösterdi.
Buna karşılık 3’üncü faz çalışmaları farklı yer ve zamanlarda yapıldığı için karşılaştırmalar hayli karmaşık. Çünkü toplumdaki bulaş oranı, sağlık önlemleri ve çeşitli varyantların varlığı değişkenlik gösterebiliyor. Aynı zamanda deneklerin yaşı, etnik kökeni ve muhtemel hastalıkları da farklılık arz edebiliyor.
Aşıların etkinliğini doğrudan karşılaştırmanın tek yolu, ortak çalışma yürütmek. Böylece aynı çalışmada farklı aşılar uygulanıp sonuçlar karşılaştırılabilir. Aşı etkinliğini ölçme yöntemleri, denekler ve diğer etkenler birebir aynı tutulabilir. Böylece aşıların etkinliği arasındaki herhangi bir fark sadece aşının farklılığına indirgenebilir.
Örneğin, Britanya’da AstraZeneca ve Valneva aşılarını karşılaştırabilmek için tam da böyle bir çalışma yürütülüyor. Yıl sonuna kadar 3’üncü fazın tamamlanması bekleniyor.
Ortak çalışmanın sonuçlarını beklerken klinik deneyler bir yana belli bir aşının belli bir toplum üzerindeki etkisine (etkinliğine değil) ilişkin toplayabileceğimiz hayli veri var. Çünkü günlük hayata ilişkin veriler aşının etkinliğinden öte etkisine ışık tutabilir.
Covid-19 aşılarının etkisini özellikle farklı aşıların piyasaya sürüldüğü ülkelerde gözlemleyebiliriz.
Örneğin, Britanya’dan gelen son verilere göre Pfizer ve AstraZeneca aşıları benzer etkiye yol açıyor. Her iki aşı da tek dozla bile belirti, hastane yatışı ve ölümleri önlüyor.
Yani bir aşının klinik çalışmalardan çıkan etkinlik oranı, topluma etkisiyle birebir tutmayabiliyor.
Bugün yaptıracağınız Covid-19 aşısı muhtemelen sonuncu aşınız olmayacak. Bağışıklık kazanımından sonra bağışıklık ister istemez giderek azalacağı için etkili koruma için ‘hatırlatma aşıları’ gerekecek.
İspanya’dan gelen umut verici veriler ‘karma aşı’nın güvenilirliğine ve güçlü bağışıklık tepkimelerini tetikleyebildiğine işaret ediyor. Bu, aşının koruyucu etkisinin zamana yayılmasını sağlayabilir. Başka bir deyişle belki de ‘en iyi’ aşı, farklı aşıların karışımı.
Evet, ortalıkta yeni varyantlar var. Ama mevcut aşılar, bu varyantlara karşı daha az koruma sağlasa da yine de işe yarıyor. Dahası Moderna dahil bazı şirketler aşılarını varyantlara özgü güçlendiricilerle hızlıca güncelliyor.
Piyasadaki ‘en iyi’ aşıyı istemek gayet doğal. Ancak şu an için en iyi aşı yaptırabileceğiniz aşı. Çünkü Covid-19’a yakalanma, virüsü risk grubundaki kişilere bulaştırma ve ağır bir hastalık geçirme riskinizi azaltacak aşı o aşı.
Zaten mevcut bütün aşılar bu korumaları pekala sağlıyor. Aşı yaptıranların sayısı arttıkça toplam etki de artıyor. Çünkü ne kadar insan aşılanırsa toplum o kadar bağışıklık kazanıyor (sürü bağışıklığı), salgının yayılımı önleniyor.
Ürküten varyantlar, aşı tedarikindeki kopukluklar, hükümetlerin basiretsizlikleri ve dünyanın birçok bölgesinde pusuda bekleyen yayılımlar nedeniyle pandemi, kontrolü fazlasıyla zor bir süreç.
Bu yüzden ‘mükemmel aşı’yı beklemek beyhude. Buna karşılık, yaptırılan her aşı küresel normalleşme yolunda küçük ama etkili bir adım.