Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Federasyonu’nun İstanbul Maltepe’de düzenlediği ‘Varız, Biriz, Birlikteyiz’ mitingine binlerce EYT’li katıldı.

Emeklilikte yaşa takılanlar, sigortalı olduktan sonra ‘oyunun kuralı değiştiği’ için iş hayatına başladığında vaat edilenden daha geç emekli olacak geniş bir kitle. Her siyasi görüşten, meslekten, kadın-erkek ‘üyesi’ var. 8 Eylül 1999’daki düzenlemeyle emeklilikleri ‘ertelendi.’
Düzenleme yapıldığında iktidarda olmayan AKP’nin yönetiminde geri adım atılmadı; aksine 31 Mayıs 2006’da çıkarılan 5510 sayılı kanunla nihai emeklilik yaşı 65’e kadar çıkarıldı. Muhalefetin mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin teklifleri reddedildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 16 Kasım 2019’da, “Milletimin zararına olan bir şeye seçim kaybetsek de yokum” diyerek mağduriyetin giderilmesine dair yeni düzenlemeye karşı olduğunu net şekilde dile getirdi. Başka bir konuşmasında, emeklileri ‘çift dikiş’ yapmakla, yani emekli maaşını alırken çalışmakla ‘suçladı.’ Dört gün sonra, ‘cumhur ittifakı’ndaki ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’den destek geldi: “Cumhurbaşkanının son konuşmasındaki değerlendirme bizim için genel kabulü olan bir değerlendirmedir.”
‘EYT sandıkta hesap soracak’
EYT Federasyonu, EYT sorununa dikkat çekmek için bugün İstanbul Maltepe’de ‘Varız, Biriz, Birlikteyiz’ mitingi düzenledi.
Türkiye’nin dört bir yanından mitinge gelen binlerce EYT’li, ellerinde EYT bayrakları taşıyarak sık sık “EYT hakkımız, söke söke alırız”, “EYT sandıkta hesap soracak” ve “EYT burada, hükümet nerede” diye slogan attı.
TİP milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, CHP’li vekiller Kani Beko ve Burcu Köksal, İYİ Parti Grup Başkan Vekili Erhan Usta, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile parti, dernek ve sendika temsilcileri de mitinge destek verdi.
‘Yedi yıl içinde ne yaptınız?’
ANKA’nın haberine göre mitingde konuşan EYT Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Boran Özüpak, özetle şunları söyledi: “Hadi hep birlikte verdiğimiz mücadelemizde yaşadığımız mağduriyette kimler neler neler dedi, neler neler söyledi ve ne vaat etti, hep birlikte tekrar bir hatırlayalım. Şu anda iktidarda olup da bizlere çözüm vaatleri verenleri anlamak gerçekten zor. İktidarda olanlara vaat vermek mi yakışır, yoksa doğrudan çözmek mi? Vaat vermek kimin işidir? Biz de diyoruz ki ‘İktidar elinizde, e daha neyi bekliyorsunuz çözüm için?’ Hepimizin işsizlikten, aşsızlıktan telef olmamızı bekliyorlar anlaşılan. ‘İşe girdiği tarihte tabi olduğu mevzuata göre emeklilik için gereken sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayılarını tamamlayan, ancak yaş düzenlemesi nedeniyle emekli olmayanların mağduriyetleri giderilecektir.’ Bunun kimler söylemiş biliyor musunuz? Yedi yıl önce, 2015 seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim beyannamelerinde yer aldı. Hani nerede? Aradan geçen yedi yıl içinde ne yaptınız bu vaadinizle ilgili olarak? Tek bir arpa boyu yol kat edebildiniz mi? Bu vaadi verdikten 3 yıl sonra, 2018 seçimlerinde aynı vaatlerle emekli aylıklarındaki eşitsizliklerin giderilmesi, refah payının artırılması ve emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi vaatleriyle meydanlara tekrar çıkmışlardır. Bu vaatlerin üzerinden de bugün itibarıyla 4 yıl geçti. Peki bu vaatlerin karşılığında da bir şey yapıldı mı? Hayır. Seçimler bitip de vaatler rafa kaldırılınca Meclis’te oturan, vaat veren Milliyetçi Hareket Partisi, önce hepimizin aklıyla oynarmışçasına ‘49 vekille biz bunu çıkaramayız’ demişlerdir. Bu cevaptan da ötürü tepki alınca ‘Karşılığının ve kaynağının bulunmasında zorluk çekilen bir ortamda bu vaadin yerine getirilmesi belki muhalefet açısından uygun ama bizim cumhur ittifakı’nın yaklaşımı ve anlayışı açısından doğru değildir’ denilmiştir.
‘Beş-altı yerden bol sıfırlı maaş alan bürokratlar…’
Tarih 17 Nisan 2012. Şu anda iktidar olan partinin genel başkanı, ‘IMF’nin talepleri doğrultusunda mağdur edilen vatandaşlarımızın, iktidarımızda bu mağduriyetini gidereceğiz’ ifadesini kullanmıştır. Bu cümledeki mağdurlar, emeklilikte yaşa takılanlardır. Peki öyle mi oldu? Mağduriyetimiz giderildi mi? Elbette hayır. En başından beri ‘Bizi bizden dinleyin’ dememize ve türlü kanallardan randevu talep etmemize rağmen talebimiz kabul görmedi. İktidarın bizim sorunlarımızı bizden değil de siyaset yapmaya çalışan, EYT’nin E’sini bilmeyen yakın çevresinden dinlemeyi tercih edince, yukarıdaki cümlelerde ifade ettiğim gibi mağduriyetin giderilmesi bir tarafa, türlü türlü hakaretlere uğradık. İktidar partisi genel başkanı, 10 sene önce ‘IMF’nin mağdur ettiği vatandaşlarımız’ diye ifade ettiği emeklilikte yaşa takılanlar için bu defa bir de ‘Ne olacak? Emekli olacak, sonra gidip başka bir işte daha çalışacak. Yani çift dikiş yapacak. Olmaz öyle şey’ ifadelerini kullanmıştır. En düşük emekli maaşının Hazine eliyle bile desteklenerek ancak ve ancak 2 bin 500 liraya tamamlandığı bir ülkede bir emeklinin ilerlemiş yaşına rağmen gidip ikinci bir işte çalışmaktan, yani çift dikiş atmaktan başka çaresi var mıdır? Üstelik de değerli arkadaşlarım, iktidar partisi genel başkanının ‘çift dikiş’ çıkışının ardından beş-altı yerden bol sıfırlı maaşlarla beş-altı dikiş atan bürokratların ortaya çıkması da emeklilikte yaşa takılanlara ayrıca bir hakaret değil midir?
‘İktidar partisinin sözlerini unutmadık’
Yine aynı iktidar partisi liderinin hak mücadelesi veren EYT’lilere karşı ‘Seçimi kaybetsem bile yokum, kısaca hakkınızı vermiyorum’ anlamına gelen sözlerini de unutmuş değiliz. Sadece adalet istiyoruz. Tüm bu söylemler karşısında kim kime muhalifmiş? Şu çok açık ve nettir ki EYT probleminin çözümü konusunda finansal bir sıkıntıdan ziyade finansal tercih problemi vardır. Suriyeliler başta olmak üzere iktidarın izlediği sığınmacı politikası milyonlarca doların başka milletlere harcanmasına yol açarken kendi milletinden olan EYT’lilere bu denli sırtını çeviren bir anlayışı kabul etmiyoruz. Ağzımız sütten yandı, bundan sonra yoğurdu üfleyerek yiyeceğiz. Vaat vermek, iktidar olmak isteyen muhalefete yakışandır. İktidar olan vaat vermez. İktidar olana icraat yaraşır.”