İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ‘manda yoğurtlu gece tarifi’ üzerinden hedef aldı.
Erdoğan’a ‘Bay kriz’ yakıştırması yapan, her şeyin uzmanı olduğunu sandığını ifade ederek ‘herşeyoloji profesörü’ diye niteleyen Akşener, iktidarı bulduğu her makama ‘çökmek’le suçladı.

Meclis’te partisinin grup toplantısında konuşan Akşener’in gündeminde ekonomik kriz ve siyasetin gündemi, hedefindeyse iktidar vardı.
Çiftçilerle bir araya gelen Erdoğan’ın “Yatarken manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı ve yulaf ezmesi yerim” sözlerini eleştirdi.
Yurttaşların sıkıntılarının iktidar tarafından görmezden gelindiğini savunan muhalefet lideri, “Bay kriz bir de utanmadan çıkıp vatandaşa sağlıklı yaşam tavsiyeleri veriyor. İnanılmaz. Geçen hafta demiştim ‘Pasta yiyin diyecekler’ diye, aha da dedi” ifadelerini kullandı.
‘Bu şifa haneye nasıl girecek?’
Erdoğan’ın tarifine dair yaptığı hesaplamayı paylaştı ve sordu: “Manda yoğurdunun kilosu 70 lira. 700 gramlık Medine hurması 205 lira, kestane balı 250 lira, yulaf ezmesinin yarım kilosu 15 lira. Neymiş şifaymış. Bu şifa bir asgari ücretlinin hanesine nasıl girecek?”
Ekonomi üzerinden Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi de hedef alan Akşener, Nebati’nin ‘iş bilmezlikten kaynaklı özgüven’ taşıdığını söyledi. ‘Bay kriz’ olarak nitelendirdiği Erdoğan’ın geçmiş seçimlerdeki vaatlerini yeniden gündeme getirdiğini, geçmişte açılışı yapılan tesisleri yeniden açtığını vurguladı.
’75 asgari ücret tek başına’
Kamuda birden fazla maaş alan bürokratları hatırlatarak, “Aksırıncıya, tıksırıncıya, çatlayıncaya kadar yiyorlar” ifadelerini kullandı.
AKP’li Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın üç yerden aldığı maaş tutarının 313 bin 870 TL olduğunun ortaya çıkmasını gündeme getirdi: “Bu iktidarın tek bir atanmışı nasıl olur 75 asgari ücretlinin maaşını tek başına alabilir? Yoklukla mücadele ederken işi sözüm ona milletine hizmet etmek olan bir insan nasıl olur da bakanlıktan maaş, bankadan yönetim kurulu üyeliği maaşı ve yine aynı bankadan huzur hakkı alıp milletin cebinden çıkan paraları çatır çatır yiyebilir?”
‘Ne zaman buluşsak hoplayıveriyor’
Altı siyasi partinin genel başkanlarının toplantılarına da değinen İYİ Parti lideri, birlikte verdikleri görüntünün ‘cumhur ittifakı’nın huzurunu kaçırdığını savunarak, “Bu daha başlangıç o rahatlar daha çok bozulacak. Biz ne zaman buluşsak iktidar cephesinden biri hoplayıveriyor” dedi.
Adaylık tartışmalarına da değinerek “Adayımız 13’üncü cumhurbaşkanıdır” sözlerini tekrarladı. Amaçlarının ‘tek adam’ belirlemek olmadığını, Türkiye’yi ‘ucube’ olarak adlandırdığı başkanlık sisteminden kurtarmak olduğunu belirtti.
Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* AK Parti iktidarının ve Nebati bakanın ışıltılı gözler ve iş bilmezliğin getirdiği bir garip özgüvenle “Şubattan daha iyi olacak” dedikleri mart ayını geride bırakıyoruz. Zamları, geçim darlığını, işsizliği, toprağına küsen çiftçilerimizin dertlerini bir türlü geride bırakamıyoruz. Maaşlar erimeye, paramız değer kaybetmeye aynen devam ediyor. Bay krizse 2007-2011-2015 hatta 2019 seçimlerinde vaatlerini yeniden vaat edip açılışı yıllar önce yapılmış tesisleri yeniden açarak kendini sözde icraat gösterileriyle oyalıyor.
‘Kibrit kutusu kadar anlar ama…’
* ‘Herşeyoloji profesörü‘ sayın Erdoğan her şeyden bir kibrit kutusu kadar anlar ama kendini her şeyin uzmanı görür. Gün gelir ekonomi literatürüne katkı sağlar, gün gelir doktorlara hekimlik öğretir ama ben Aylin Cesur’u tanıyorsam çarpar. Aslan bey de pek fena değildir bu hususta. Nitekim bu arkadaşımız yani bay kriz son olarak yaşam koçluğuna soyundu. Memlekette ne kadar diyetisyen varsa an itibariyle panikte.
* Hadi bizim uyarılarımızı dikkate almıyorsun anladık bari tarihimize kulak ver. Senin işin gece yatmadan önce milletimize yemek için tavsiyelerde bulunmak için değil milletimizin istediğini yiyip yatağa da karnı tok girmesini sağlamaktır. Millete şifa formülleri anlatmayı bırak. Ayıptır, günahtır.
* ‘Geleneksel AK Parti İsraf Festivali’ sürüyor. Milletin bütçesinden sınırsız bütçeleri, bol maaşları rahat rahat harcamaya devam ediyorlar. Çünkü hala “Ceketimi assam seçilirim” havasındalar. Hala ülkeyi şahsi şirketleri bu büyük milleti de marabaları sanıyorlar. Gider ayak sergiledikleri bu genişlik, rahatlık işte bundan.
‘Rahatları bozuldu’
* Biz, kurumsal ve fikri farklılıklarımıza rağmen altı siyasi parti olarak bu yolda çok önemli bir adım attık. Geçtiğimiz hafta sonu bir araya gelerek hem parlamenter sisteme geçiş sürecinin detaylarını hem de ülkemizde yaşanan güncel sorunları istişare ettik. Görüyoruz ki bu tablo cumhur ittifakı bileşenlerinin canını çok sıkıyor. Şimdiye kadar yürüttükleri kutuplaştırma siyasetleri bozuldu. Çünkü rahatları bozuldu. O rahatlar daha çok bozulacak.
‘Ucube sistemle daha fazla yönetilemez’
* Şimdiden uyarmak istiyorum. Bu daha başlangıç o rahatlar daha çok bozulacak. Biz ne zaman buluşsak iktidar cephesinden biri hoplayıveriyor. Biz asıl mesele sistemdir dedikçe ‘Adayınız kim’ diyorlar. Defalarca söyledim; adayımız Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanıdır. Biz yeni bir tek adam belirlemek için bir araya gelmedik, gelmiyoruz. Biz Türkiye’yi bu ucube sistemden kurtarmak için bir araya geldik. Türkiye’nin şahıslara değil kuvvetler ayrılığına dayalı bir hukuk sistemine ihtiyacı var. Türk Milleti’nin kurtarıcıya ihtiyacı yok. Türk Milleti’nin acilen bu ucube sistemden kurtulmaya ihtiyacı var. Türkiye bu ucube sistemle daha fazla yönetilemez.
* Kim başa gelirse gelsin işleyen bir sistem kurmaktır. Bu tartışma kim aday olacak tartışmasından çok daha önemlidir. Biz altı parti olarak Türkiye’nin bu ihtiyacını görüyoruz. O nedenle ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ diyoruz. Onlar masanın şekliyle, altıyla, üstüyle, örtüsüyle, bacaklarıyla uğraşıyor biz milletimizin sorunlarıyla uğraşıyoruz.
‘Koruma polislerinin çektiği eziyeti anlatamam’
* AK Parti’nin nefes alan her canlısına verilen koruma polis memurlarının çektiği eziyeti size anlatamam. Psikolojik baskı mı, çocuklarını baktırmak mı, evlerinin işlerini yaptırmak mı, uşak gibi kullanmaya çalışmak mı dersiniz. Bunlara karşı direnç gösterenlerin cebinde paran var mı demeden yolun ortasında bırakılmasını mı dersiniz. Böyle bir ezme halini hiçbir dönemde görmedim. Bunu milletin adamı olup milleti unutmuş olan sayın Erdoğan’ın dikkatine sunuyordum. Çevrenize, sağınıza, solunuza dikkatle bakınız.
* Bu vahim durum karşısında Bay Kriz ve usta İçişleri Bakanı hiçbir şey yapmıyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da hiçbir sorun yokmuş gibi yaparak intihar eden evlatlarımızın bir değeri yokmuş gibi umursamaz tavırlar takınarak kurdukları kirli düzeni sürdürmeye devam ediyorlar. Bu doğrultuda ilk olarak Emniyet Teşkilatı’mıza saldırıyorlar. Kapatılan Polis Akademisi’nden hala bir ses yok. Bir rütbeli memur dört yılda yetişirken bugün altı ayda komiser yardımcısı rütbesi veriliyor.