ECE DENİZ
ecedeniz@diken.com.tr
@meneksecedeniz
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantı için bugün bir araya geliyor. Çalışanlar ve işverenler komisyondan çıkacak kararı bekliyor. Ancak zammın hem işvereni hem işçiyi memnun etmesi mümkün görünmüyor.
Asgari ücret şu anda 17 bin 2 lira ve yıl içinde ara zam yapılmadı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kasım enflasyonunu yüzde 47,09 olarak açıklamıştı. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’a göre oran yüzde 86,76.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ‘işçi, işveren ve devletin asgari ücrette makul bir yerde anlaşılabileceğini’ açıklamıştı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı, da “Bana göre asgari ücrette yüzde 25’in üzerinde artış doğru değil” demişti.
Türk-İş, DİSK ve Hak-İş de ortak açıklamada hükümete “Asgari ücret acilen artırılmalıdır. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur” diyerek seslenmişti.
DİSK, dün düzenlediği basın toplantısında son iki yılda asgari ücretin sadece dört kez açlık sınırının üzerine çıkabildiğini açıkladı.
Türk-İş, kasımda dört kişilik aile için açlık sınırının 20 bin 562 lira, yoksulluk sınırınınsa 66 bin 976 lira olduğunu bildirmişti.
Bugün zam oranını görüşecek komisyon 15 üyeden oluşuyor. İşçileri TÜRK-İŞ, işverenleri TİSK temsil edecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileriyle, asgari ücretle çalışan dört çalışan da komisyonda yer alacak. Bu yıl ilk kez bir gazeteci de komisyonda bulunuyor.
Demiralp: Aynı ücret doğru değil
Ekonomist ve Koç Üniversitesi’nden öğretim üyesi Prof. Selva Demiralp, asgari ücret ve enflasyon tartışmalarını Diken’e değerlendirdi:
“Asgari ücret tartışmalarında toplumun yarıya yakınının asgari ücret aldığı ve bu sebeple zammın herkesi ilgilendiren bir konu olduğu genel olarak bilinse de gündeme getirilmeyen önemli bir boyut var. O da tecrübe sahibi çalışanların işe yeni girmiş vasıfsız iş gücünün alması gereken ücreti alıyor olması.
İktisattaki temel prensip reel ücretin emeğin marjinal üretkenliğine eşit olması gerekliliğidir. Çalıştığı işte tecrübe kazanmış ve verimliliği artmış bir kişinin işe yeni girmiş bir kişiyle aynı ücreti alması doğru değil. Ancak asgari ücret siyasi bir havuca dönüştüğü için zaman içinde asgari ücret artarken diğer ücretler buna paralel artmadı.
‘Enflasyonun tek sebebi ücretler değil’
Geldiğimiz bu noktada , yine aynı prensipten hareketle üretkenliği azalmamış bir iş gücünün reel ücretini sabit tutmak için endekslemenin gerçekleşen enflasyona göre yapılması uygun olur.
Şayet enflasyonu düşürme konusunda kapsamlı bir program uygulanırsa ücretlerden gelen enflasyonist etki daha adil bir vergi politikası ile bertaraf edilebildiği gibi yıl sonu enflasyon tahminini tutturmak da mümkün olur. Ancak bütün işi Merkez Bankası’na bıraktığınızda enflasyon maalesef düşmüyor. Katılaşan beklentiyi kırmak mümkün olmuyor.
Asgari ücret ve enflasyon arasında iki yönlü bir nedensellik var elbette. Ancak enflasyonun tek sebebi ücretler değil. Esas problem kırılamayan beklentiler ve zayıf kredibilite.
‘Yüzde 30 zam’
Demiralp, zam oranına ilişkin tahminini de açıkladı:
“Yüzde 30 civarında bir zam Merkez Bankası’nın muhtemelen yıl içinde yapacağı tahmin revizyonlarıyla tutarlı bir rakam olur.”