Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Alman hükümetinin Die Welt gazetesinin tutuklu muhabiri Deniz Yücel’in durumuyla yakından ilgilenmesini ‘garipsedi’.
‘Diğer suçlardan yatanlarla görüşmek isteyene rastlamadım’
İHA’nın haberine göre, Avrupa’dan cezaevlerini ziyaret için bakanlıktan izin isteyenlerin hep ‘terör’ suçundan tutuklu ve hükümlerle görüşmek istediğini savunan Bozdağ şunları söyledi: “Bugüne kadar Türkiye cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan diğer suçlardan yatan kişilerle ilgili uluslararası bir örgütün veya temsilcinin veya yetkilinin ‘Ben bununla görüşeceğim’ diye bir müracaatına şahit olmadım. Varsa yoksa Türkiye’nin aleyhine çalışan terör örgütleri üyeliği veya terör örgütü adına eylem işledikleri için içeride tutuklu ve hükümlü bulunanlarla ilgilenmek, onlarla alakadar olmak.”
‘Bu kişi sizin için neden bu kadar önemli?
Sözü, ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamalarıyla 27 Şubat’ta tutuklanan Die Welt muhabiri Yücel’e getiren bakan şöyle konuştu: “Almanya Türkiye’de tutuklu bulunan bir Alman vatandaşı, esasında Türk asıllı bir Alman vatandaşıyla ilgili başbakan düzeyinde çok çok üst düzeylerde ziyarette bulundu. Doğma Alman vatandaşı olanlar var. Alman hükümeti, Alman Büyükelçiliği, Alman yetkililerinin hiçbirisi gelip bunlarla ilgili Türkiye’den bir talepte bulunmamışlardır. Ama Deniz Yücel söz konusu olduğu zaman başbakandan tutun cumhurbaşkanından tutun konsolosuna kadar herkes seferber olmuştur. Ben soruyorum; ‘Bu kişi sizin için neden bu kadar önemli’ izahını yapın. ‘Diğer Alman vatandaşları sizin için bunun gibi neden önem arz etmiyor?’ Dert başka. Onun için de burada hesapları Türkiye cezaevlerinde kötü muamele veya işkence var bunu önlemek değil; Türkiye’yi bunun üzerinden karalamak ve Türkiye’nin görünürlüğünü olumsuz anlamda değiştirmektir.”
İddianame 168 gün sonra kabul edildi, Yücel’in dosyası ayrıldı
Yücel’in de tutuklu bulunduğu soruşturma kapsamında, ilk olarak altı gazetecinin evleri 25 Aralık 2016’da gece yarısı basılmıştı.
Darp edilerek gözaltına alınan gazeteciler, 24 günlük gözaltı sürecinin ardından adliyeye sevk edilmişti.
Mahmeye çıkarılan Diken’in eski editörü Tunca Öğreten, KHK’yla kapatılan DİHA’nın Haber Müdürü Ömer Çelik ve BirGün gazetesi çalışan Mahir Kanaat ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanmıştı.
DİHA muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan ise serbest bırakılmıştı.
Yücel ise Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın hacker grubu RedHack tarafından ‘sızdırılan’ mailleriyle ilgili yaptığı haberle ilgili ifade vermek üzere şubat ayının ilk günlerinde emniyete gitmişti.
Alman vatandaşı gazeteci, ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamalarıyla 27 Şubat’ta tutuklanmıştı.
Gazetecilerin tutukluluklarının 168’inci gününde kabul edilen iddianamede Yücel’in dosyası ayrılmıştı.