Boğaziçi Üniversitesi fen ve edebiyat fakültesi bölümleri, fakültenin bölünmesine tepki gösterdi.
Okul yönetimi iktisadi idari bilimler fakültesinin (İİBF) kapatılmasını ve fen ve edebiyat fakültesinin ‘fen fakültesi’ ve ‘beşeri ve sosyal bilimler fakültesi’ olarak ikiye bölünmesini değerlendiriyordu. Plana göre İİBF bünyesindeki işletme bölümü yönetim bilimleri fakültesine, ekonomiyle siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümleriyse ‘beşeri ve sosyal bilimler fakültesi’ne bağlanacaktı.
Akademisyenlerin genelinin de neredeyse son ana kadar plandan haberi yoktu. Diken’in edindiği bilgiye göre akademisyenler, senato toplantısından iki gün önce (18 Aralık’ta) bu konunun söz konusu toplantıda ele alınacağını öğrendi.
Planın 19 Aralık’ta ayyuka çıkmasından sonra Boğaziçililerden çok sert tepki gelmiş ve devam eden günlerde okulda protesto gösterileri düzenlenmişti.
20 Aralık’ta düzenlenen senato toplantısındaysa İİBF kapatılmamasına, yönetim bilimleri fakültesinin kapatılıp bölümlerinin İİBF’ye dahil edilmesine ve fen ve edebiyat fakültesinin bölünmesine karar verilmişti.
Fen ve edebiyat fakültesi bölümleriyse kararı eleştiren bir kamuoyu açıklaması yayınladı.
Ortak açıklamada şunlar dendi:
*Bir kamu üniversitesi olduğu 1971 yılından bu yana üniversitemizin başarısında büyük rolü olan Fen-Edebiyat Fakültesi’nin 20 Aralık 2023 tarihli senato toplantısında alınan kararla iki ayrı fakülteye bölündüğünü üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.
*08.08.2023 tarihli yazıyla, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin Fen-Edebiyat Fakültesi’nin iki ayrı fakülte olarak yapılandırılması hususunda fakültemiz bölümlerinin görüşü sorulmuş ve tüm bölümler konuya dair olumsuz görüş bildirmişlerdir. Ancak atanmış dekan İsmail Boz meseleyi fakülte kurulu gündemine almamış; fakültenin neden bölünmesi gerektiği, iki ayrı fakülte olmanın faydaları ve zararları, iki ayrı fakülte olduğunda gerekecek personel, ofis alanı gibi lojistik, akademik ve idari konularda bölümlere herhangi bir bilgi/rapor sunulmamış, fakültedeki tüm bölümleri ilgilendiren bu konu fakülte kurulunda tartışılmamıştır. Bölümlerin olumsuz görüşlerine ve konu hakkında ayrıntılı bir araştırma ve istişare yapılmamasına rağmen rektörlük 20 Aralık 2023 tarihli senatonun gündeminde konunun görüşüleceğini bildirmiş; sözü geçen senato toplantısında itirazları ve önerileri dikkate almayarak Fen-Edebiyat Fakültesi’nin İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Fen Fakültesi olmak üzere iki ayrı fakülte olarak yapılandırılması kararını almıştır.
*Fen-Edebiyat Fakültesi fakülte kurulu/öğretim üyeleri olarak akademik teamüllere aykırı biçimde bölüm görüşleri hiçe sayılarak hızla alınan bu kararın karşısında olduğumuzu bildirmek isteriz. Fen-Edebiyat Fakültesi’nin iki ayrı fakülte olarak ihdas edilmesi aşağıdaki ayrıntılı açıklamadan anlaşılacağı gibi usul ve esas itibariyle Boğaziçi Üniversitesi’nin güçlü akademik sistemine ve demokratik yönetim anlayışına vurulmuş bir darbedir.
*Boğaziçi Üniversitesi, gerek 1863-1971 yılları arasındaki kolej yapısında gerek 1971 yılından beri bir kamu üniversitesi olarak Sanatlar ve Bilimler/Arts and Sciences veya Temel Bilimler denilen sistemi örnek almış ve bugüne dek çok başarılı biçimde uygulamıştır. Buna göre Temel Bilimler veya bugünkü ismiyle Fen-Edebiyat Fakültesi bir üniversitenin merkezidir. Üniversitenin diğer fakülteleri Fen-Edebiyat Fakültesi etrafında yapılanır ve müfredatlarını Fen-Edebiyat Fakültesi ile etkileşimleri çerçevesinde biçimlendirirler. Fen-Edebiyat Fakültesi, üniversitenin mesleki eğitim de veren diğer bölümlerinden farklı olarak saf (pure) bilim alanlarının bir aradalığını esas alır ve bu alanların hem birbirleriyle hem de diğer bölümlerle ilişki içinde olmasını amaçlar. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki tüm öğrenciler, hangi bölümde olurlarsa olsunlar, Fen-Edebiyat Fakültesi bölümleri tarafından verilen birden fazla ders alırlar. Çünkü üniversitemizde öğrencilerin alması gereken sosyal ve beşeri bilimler seçmeli dersleri ile matematik ve fen bilimleri seçmeli derslerinin çok büyük bir kısmı bu fakültenin bütünleşik yapısı içinde açılır. Boğaziçi Üniversitesi’nin akademik kimliğini oluşturan esas ilke de hangi mesleğin eğitimini görürse görsün tüm öğrencilerin Fen-Edebiyat Fakültesi yapısı içindeki dersleri alarak disiplinler arasındaki ilişkileri, modern uygulamalı alanların evriminde temel bilimlerin rolünü kavramalarını sağlamak, farklı disiplinlerden gelen öğretim üyeleri ve akranlarıyla tartışarak karmaşık fikirleri ve süreçleri anlamlandırmalarına yarayacak bir entelektüel donanımı kazandırmaktır.
*Boğaziçi Üniversitesi tüm idari zorluklara, üniversitenin altyapı imkanlarını gözetmeden veya desteklemeden artırılan kontenjanlara rağmen Fen-Edebiyat Fakültesi’nin bütünleşik yapısı üzerinde temellenen akademik eğitimi büyük bir başarıyla uygulamaktadır. Elbette bu yapılanmanın olmadığı, daha az bütünleşik, bölümlerin birbirleriyle etkileşiminin daha az olduğu veya hiç olmadığı, farklı yapılanma modellerine göre işleyen üniversiteler de vardır. Ancak disiplinlerarası/çok disiplinli araştırma ve eğitimin kaçınılmaz olduğu çağımızda bir üniversitenin politikası, üniversitemizde başarıyla işleyen, disiplinlerarası araştırmalara imkan veren bu bütünleşik yapıyı bozmak değil temel bilimleri bir arada tutan Fen-Edebiyat Fakültesi’nde bölümler arasındaki işbirliklerini artırmak olmalıdır.
*Bütün bu nedenleri göz önüne aldığımızda başarısı ortada olan bir yapıyı akademik ve idari tarafların görüşünü hiçe sayarak değiştirmeye kalkışmak en hafif tabiriyle bir pervasızlık ve işgüzarlık olarak görülebilir. Bu parçalama operasyonu tıpkı üniversitemizde hiçbir altyapısı olmadan, üniversite mensuplarının görüşü alınmadan bir gecede kurulan yeni fakülteler ya da başarıyla çalışırken yine kimseye danışılmadan bir gecede kapatılan birimler (Mithat Alam Film Merkezi, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, CİTÖK Koordinatörlüğü) gibi atanmış yönetimin akademik ilkelerimizi hiçe sayan, hukuksuz, antidemokratik uygulamalarının bir devamıdır. Aynı zamanda bu karar ve kararın alınış usulü Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan değerleri yok etmeye yönelik yıkıcı tutumun göstergesidir.
*Bizler Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyeleri olarak üniversitemizin temel taşlarından biri olan ve başarısını ulusal ve uluslararası ölçütlerle de gösteren fakültemizin gerekçesiz bir şekilde bölünmesini kabul etmediğimizi ve bu usulsüz, yıkıcı karardan bir an önce dönülmesini talep ettiğimizi kamuoyuna duyururuz.