Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, başörtüsü teklifine ilişkin, “Çok net söylüyoruz; değişiklik 400 ve üzeri bir oyla kabul edildiği zaman halk oylamasına gitmeyeceğiz” dedi.

Bakan Bozdağ, Yozgat’ta ‘Şehit İbrahim Yılmaz Dini İhtisas Merkezi’nin açılışında konuştu. AA’nın haberine göre, halk arasında kıyafet konusunda hiçbir sorun olmadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
“Sorun bu ülkeyi yönetenlerin zihniyetinde, kafasında. İktidar olanların o dönemdeki ilkel anlayışlarıdır. Sayın Kılıçdaroğlu da ‘Endişe var’ diyor. Yeniden dönülür mü, dönülmez mi diye bir kanun teklifi Meclise sundu. Sayın cumhurbaşkanımız da ‘Madem öyle biz bunu daha üst bir güvenceye kavuşturalım. Anayasal güvence getirelim. Bundan sonra bu konu kalıcı olarak Türkiye’nin gündeminden çıksın’ dedi ve Anayasa teklifiyle ilgili hazırlıklarımızı yaptık, tamamlandı. Teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunuldu. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda büyük bir uzlaşmayla bu teklifi kanunlaştırır.
Umar ve dilerim ki Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygın üyeleri bu değişiklik teklifini 400’ün üzerinde bir oyla kabul ederek yasalaşır. Buradan şunu da ifade etmek isterim, Sayın cumhurbaşkanımız da ifade etti, ben de tekrar etmek isterim. Bazıları ‘400’ün üzerinde bir kabul ile Meclis’ten geçerse dahi bu değişiklik halk oylamasına götürülecek, biz bu nedenle karşıyız’ diye konuşabilir, konuşanlar da var. Çok net söylüyoruz; değişiklik 400 ve üzeri bir oyla kabul edildiği zaman halk oylamasına gitmeyeceğiz.”
Süreç hakkında
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ekim’de başörtüsünü gündeme getirerek, “Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız” demişti.
Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışından bir gün sonra CHP’li vekiller üç maddelik bir kanun teklifi vermişti.
Erdoğan’sa ertesi gün topa girmiş, ‘başörtüsüne yasal güvence’ açıklamasını eleştirdiği Kılıçdaroğlu’na karşı el artırmış, düzenlemeyi anayasa düzeyine taşımaya çağırmıştı. Erdoğan, CHP liderinin bahsettiği tarzda bir sorunun bulunmadığını savunarak, muhalefete “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım“ diye seslenmişti.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’ndan ”Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa her türlü desteği vermeye hazırız” yanıtı gelmişti. Erdoğan, sonrasında düzenlemeye aile tanımını ve LGBTİ+’yı da ekleyeceklerini söylemişti.
LGBTİ+’ları hedef alacak maddeleri de bu düzenlemeye dahil edeceğini belirten Erdoğan’a Kılıçdaroğlu’ndan ‘çakma Orban’ yanıtı gelmiş ve muhalefet kanadında referandum kapısı kapanmıştı.
Partisinin 5 Ekim’deki grup toplantısında konuşan Erdoğan, “Türkiye’nin tüm kurumlarında bu işi en geniş anlamda yer alacak şekilde, benim şu an anayasa komisyonu üyelerim çalışıyor. Teklifimizi biz Meclis’e getireceğiz” demiş, çalışmaların başladığını duyurmuştu.
Partisinin seçim bildirgesini 28 Ekim’de açıklayan Erdoğan buradaki konuşmasında da bu teklifin bir hafta sonra Meclis’e geleceğini ileri sürmüştü.
24 Ekim’de Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa’nın 24 ve 41’inci maddelere ilişkin değişiklik teklifi hazırladıklarını açıklayıp şunları kaydetmişti: “24’üncü maddede değişiklik yapılmasına karar verildi. Ona göre bir düzenleme yapılacak. Bu madde sadece başını örten kadınlarımıza değil başı açık kadınlarımızın da anayasada temel hak ve özgürlükler anlamında da şarta bağlanamayacağı ifade ediliyor. Okuyan kadınları kapsamıyor, kamu işçilerinde ve diğer alanlarda kapsam dışı kalıyor. CHP’nin teklifi sadece bir meslek icra eden kadınları kapsıyor.“
Muhalefeti karıştırdı
Erdoğan’ın 5 Ekim’de talimatını verdiği ‘başörtüsü için anayasal düzenleme’ teklifi 69 gündür Meclis’e sunulmadı ama bu teklifle muhalefet ‘birbirine girdi.’
Bu teklifin görüşüldüğü günlerde AKP’nin HDP’yi ziyaret etmesi diğer muhalefet partilerinin tepkisini çekmiş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’se hem HDP’yi hem AKP’yi hedef alarak, şunları kaydetmişti: “İşin ilginç tarafı, HDP vekilleri de genel başkanlarını tutukladığı, belediyelerine kayyım atadığı için sabah akşam eleştirdikleri AK Parti’yle aynı masaya oturmaktan, zerre utanmadılar.”
HDP’liler, Akşener’in bu tutumunu eleştirerek, ‘millet ittifakı’nı ‘cumhur ittifakı‘yla bir tutan açıklamalar yapmıştı. Bu tartışmalar büyümüş, ‘millet ittifakı’ ve HDP arasını iyice açmıştı. Devamında HDP yetkilileri ‘millet ittifakı’na daha mesafeli ifadeler kullanmaya başlamıştı.