Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ‘basın danışmanı’ olduğu belirtilen ve tutuklanan Emre Olur hakkında ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘silahla kasten yaralama’ suçlarından sekiz yıl üç aya kadar hapsi istenmişti. Olur tahliye edildi.

Tahliye kararını Sedat Peker’in avukatı Ersan Barkın Twitter hesabından duyurdu.
Barkın ayrıca şu bilgileri paylaştı: “Mahkeme, Emre Olur dosyasının Sedat Peker ana davası ile birleştirilmesine, yargılamanın ana dava üzerinden devam etmesine ve gizli tanığın beyanlarının dosyadaki hükme esas alınamayacağına ara kararda yer verdi.”
AA’nın aktardığına göre Anadolu 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Olur, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Sanık avukatının da hazır bulunduğu duruşmada kimlik tespitinin ardından yargılamaya geçildi.
Olur mahkemede, “Hiçbir dönemde kendisinden (Sedat Peker) talimat almadım. Ben Türkiye’ye geldiğim gün savcılık makamında örgüt üyeliğinden sevk edildim. Sonra iddianame hazırlandı. Sonra ben haberim olmadığı yaralamanın baş aktörü oldum” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Olur hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirerek tahliyesine hükmetti. Mahkeme heyeti, dosyayı yine aynı mahkemede görülen ‘Reis Sedat Peker Suç Örgütü’ dosyasıyla birleştirilmesine karar verdi.
Anadolu başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Olur hakkında, ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ ve ‘silahla kasten yaralama’ suçlarından üç yıl üç aydan sekiz yıl üç aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Ne olmuştu?
Emre Olur, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gitmiş, oturma işlemleri sırada gözaltına alınmıştı. BAE yetkililerince Arnavutluk’a gönderilen Olur, 18 Eylül’de Türkiye’ye iade edilmişti. Sulh Ceza Hakimliği’nce sorgulanan Olur ‘suç örgütüne üye olma’ suçlamasıyla üç gün sonra tutuklanmıştı. Hakimlik gerekçe olarak Olur’un ‘Sedat Peker’le yakın ilişki içinde olması’nı göstermişti.
Emre Olur ile ilgili iddianame de ‘örgütün sosyal medya işlerinden sorumlu olduğu ve örgüt aleyhine yazılar yazan gazeteci ve kişileri hedef alır nitelikte paylaşımlar yaptığı’ da ifade edilmişti: “Şüphelinin bu kapsamda sosyal medya hesapları üzerinden yaklaşık 400 bin takipçiye ulaştığı, takipçi sayısı ile geniş kitlelere ulaşıp örgüt propagandası yaparak örgüt üyelerini diri tutmaya çalıştığı, ayrıca paylaşımlarında örgütün toplum üzerinde varlığını hissettirmeye yönelik paylaşımlarda da bulunduğu tespit edilmiştir.”