Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, yarın yayınlanması beklenen yeni videosu öncesinde, “Aperatif niyetine” dediği telefon görüşmesini sosyal medya hesabından paylaştı.

Yurt dışında yaşayan Peker, örgütüne operasyon düzenlenmesinin ardından iktidarı hedef alan videolar çekerek çeşitli suçlamalarda bulunmuştu. Peker, yarınki videosu öncesinde, ‘Suriye silahları’ üzerine yaptığını söylediği telefon konuşmasını yayınlayacağını duyurmuştu.
Twitter hesabından paylaşım yapan Peker, Lazoil şirketinin sahibi Serdar Ekşioğlu’yla yaptığı telefon görüşmesini yayınladı.
Peker, Ekşioğlu’na hitaben de şunları yazdı: “Serdar Ekşi ne demiştim… Dik duracağız. Sen benle görüşüp sonrasında aleyhimde yapılan çalışmalara ortaklık ettin. Yaptığın her şeyi biliyorum, görüşeceğiz. Biz hepimiz aileyiz her suçta beraberiz.”
Görüşmedeki diyaloglar şöyle:
Serdar Ekşioğlu: Reisim…
Sedat Peker: Napıyorsun kardeşim…
Serdar Ekşioğlu: İyi sen nasılsın iyisin?
Sedat Peker: Ne var ne yok, arayayım dedim seni.
Serdar Ekşioğlu: Bende yeni numaran yoktu reisim.
Sedat Peker: Bugün Mithat Ekşi’yle görüştüm, halaoğluyla o söyledi, görüşmüşsünüz.
Serdar Ekşioğlu: Dün uğradım ona da, biraz sohbet ettik. Bu konuları da genel manasıyla bir konuştuk da. Reisim ortalık yangın yeri Kur’an çarpsın.
Sedat Peker: E hakettiler da!
Serdar Ekşioğlu: Fazlasıyla. Ama reisim şu ‘Pelikan’a girmeden aslında, daha girmeden artık…
Sedat Peker: Ama kardeşim onlar da var işin içinde nasıl girmeyeyim?
Serdar Ekşioğlu: Ama işte ben şeyi aradım, Hilal’ın kocası. Pelikanın başı o zaten, Süheyb’i ben aradım.
Sedat Peker: Benimle görüşmek istemiş zaten, Fatih’le görüşmüş, ilk günler görüşmek istemiş, çok sinirliydim o zaman, hala daha sinirliyim…
‘Süheyb’i aradım…’
Serdar Ekşioğlu: Süheyb’i ben aradım, “Abi ben burada değilim, geleyim mutlaka görüşelim” dedi. Görüşecektim onunla. Reisim sen sigaraya mı başladın?
Sedat Peker: Sigaraya başlatan kader utansın. Size zorla eziyet ediyorduk, hiç kimseye sigara içtirmiyordum. Bak bizi de sigaraya başlattı hayat…
Serdar Ekşioğlu: Reisim ben bir görüşeyim mi Süheyb’le?
Sedat Peker: Görüşsen ne diyecek? Yani “Varım” mı diyecek? “Yokum” diyorlar. Bir enteresan şey var, şunu söylüyor: O şeyle konuştuğumuzda, Fatih kardeşimle, ben Fatih’i severim, böyle bir geldi bir şeyler anlattı kafamı karıştıracak; Yok devletin içinde bir grup varmış da, Mehmet Ağar’ı tutuyormuş da, karşıymış da… MİT’i söylüyor. Sanki ben onlarla beraber hükümete şey yapıyormuşum da… Dedim ki “Kardeşim sen ne anlatıyorsun” dedim ya. Git söyle dedim onlara; “Benim çocuklarımın göz yaşının bedelini ödeyecekler.” Benim hırsızın uğursuzun evine giderken kadın polis götürüyorlar, beni aşağılamak için kadın polis almadan evime gelecekler, ayriyeten narkotik köpeğiyle benim evimi arıyorlar. Biz dedim evde torbacının ne işi var? Bunu dedim ödeyecekler. O Tolga’yı da babasını da… Sinirlendim o zaman biraz şey konuştum.
Serdar Ekşioğlu: Şöyle ben, Süheyb’le… Feyza’yla ben konuştum, Hilal’in yardımcısı var. Seni de takip ediyor hatta Twitter’dan. Bu Hilal’in yardımcısı, beni aradı. İlk video yayınladın ya reis pelikanlar diye.
Sedat Peker: Ya ben Hilal hanımı gıyabında tanıyorum, Fatih anlatıyordu iyi insan, öyle böyle değil diye, ben başka tanımıyorum, bilgim yok.
Serdar Ekşioğlu: İşte Hilal, bu ‘Pelikancılar’ olarak dedikleri kişiler Hilal’le kocasıyla, Bosphorus ekibi var ya. Biraz şey, Ahmet Davutoğlu’nun, DEVA’nın kullandıkları şey. Mesela ben Hilal’le görüşüyorum.
Sedat Peker: Herkes “Pelikancı” diyor onlara, Ahmet Davutoğlu söyledi diye ‘Pelikancı’ demedim ki ben onlara.
‘Ağar’dan nefret ediyorlar’
Serdar Ekşioğlu: Ama şöyle ben mesela, benim Süheyb’le ikili konuşmalarımda, Mehmet Ağar’dan nefret ediyorlar.
Sedat Peker: Ya nasıl nefret ediyorlar da, bütün hepsini Berat (Albayrak) bey yönlendirmiyor mu Serhat’la (Turkuvaz Medya Grubu CEO’su Serhat Albayrak) beraber. Bilmiyor muyuz da onları, diğer taraftan da Mehmet Ağar’la Berat’ın yakınlığı… E Tolga’yı getirdiler Marmara teşkilat başkanı yaptılar. Tecavüz etti, kızı öldürdü, Beykoz’da ateş ettin, bütün hepsi delilli ispatlı şeyler, e babasının yaptıkları… Bunu kim yaptı, Berat yaptı. Herkes biliyor. Öyle değil mi kardeşim, o yaptı ya. Birbirinden nasıl nefret ediyor bu anlamıyorum ki o zaman.
Serdar Ekşioğlu: Vallahi başka bir şey var reisim ya. Ben anlamıyorum. İkili ilişkilerimde…
Sedat Peker: İlk videoyu yayınladım, ‘Eşkıya’ diye bir dizi var. İlk videodan sonra diziye bir karakter sokuyorlar, adı Peker. Herkes aradı bana söyledi, bu diyor “Arabayı süren arkadaş Peker” diyor, o diyor “Çok fazla konuşur önemseme” diyor. Şimdi kardeşim ne yapacağız? Pelikan yok diyorsun, Sabah, ATV’yi bütün hepsini ortak bir beyin yönetiyor. Serhat başlarında. Berat, Serhat, gerçi esas beyin Serhat mı ne o.
Serdar Ekşioğlu: Zaten Serhat o ama, Serhat’ın da gideceğine dair bir bilgi var, medyanın başından gidecek diye.
Sedat Peker: La nereye gidecek, televizyon kanalı onun, her şey onun, kendilerinin da…
‘Önde gelenler A Haber’e çıkmıyor’
Serdar Ekşioğlu: Ya ama o medyanın başına, TRT ekibi de çok rahatsız Serhat’tan. Partinin kendisi rahatsız. AK Parti’nin önde gelenleri A Haber’e çıkmıyor reisim.
Sedat Peker: O haber değil miydi darbe gecesi Tayyip abinin yayınını vermeyen, ey ey! La bana bunu nasıl yaparlar? Ben Tayyip Abi’nin eşine, Berat’ın eşine, öbürlerinin eşine o lafları söyledi diyor milletvekili. Şahitsin, lan neler yaptık ya…
Serdar Ekşioğlu: Dün bunu konuştum onlarla, Uğur’a bunu söyledim. Dedim atla eşeği karıştırıyorsunuz, Bilal beyin yardımcısı… Bak dedim bahsettiğiniz insan dedim ben bizzat içindeydim dedim, Barbaros dedim reisin avukatı. Bu adam eski milletvekili olanlara dedi.
Sedat Peker: Bir de Metin abi sözde şeyi organize edecek, o görüştü geldi karakol anını organize edecekti ilkin iki kişi kavga edecekti ondan sonra o olmayınca Barbaros’la o kadar…
Serdar Ekşioğlu: Ben oradaydım, ben biliyorum zaten hikayeyi. Onlar da çok şaşkın zaten.
Sedat Peker: Karakol amirini ayarlayamadı, Metin abi oradan yürüdü gitmişti. Ertesi gün adliyeye çıkarken adamın… Ben pişman değilim, tanımadığım 14 yaşındaki kıza tecavüz etti diye kolunu kırdım yetmedi, bacağını kırdım. Bütün tecavüzcüler, karıya kıza kim namussuzluk yapıyor bedelini öder. Lan ama senin namusun için. Serhat senin yengenin namusun için yaptım. Cumhurbaşkanımızın, Metin abi görüşme yaptı geldi, böyle bir şey olur mu arkadaş! Bizim karımızın namusu namus değil mi, bizim namusumuz namus değil mi? Bizim evimize polis yolluyorsunuz kadın polis yok. Hırsıza var, torbacıya var, herkese var ama bizim eve yok.
‘Metin abi biraz kopuk’
Serdar Ekşioğlu: Yav abi şöyle, ben seninle hatırlıyor musun 6-7 ay önce konuşmuştuk, bayağı hani yoldayken, o zaman Karadağ’daydın reisim. Orada da mesela hani ben şeyi anladım, beni hemen çağırdılar. Facetime’dan görüşmüştük seninle abi. İşte dinlenmiyor, ben görüştüğüm zaman beni hemen aradılar. Dinlenme yok ama görüyorlar ama. İletişim kodumuzu, “Sen Sedat Peker’le görüştün mü” diye sordular, benim ağabeyim dedim, ailemin dostu dedim. Anlamıştım, burada bir şeyler var ama… Metin abi biraz kopuk. Kendisinin üstü çizilmiş durumda.
Sedat Peker: Nasıl üstü çizilmiş? MKYK’ya girdi.
Serdar Ekşioğlu: Ya reisim MKYK önemli değil ya…
Sedat Peker: Nasıl önemli değil, partinin kalbi orası. Metin abiyle bugün görüşeceğim. O diyormuş sağda solda bu adama bu yapılmamalıydı diye.
Serdar Ekşioğlu: Reisim herkes aynısını söylüyor.
Sedat Peker: Lan bir de o Suriye silahları konusu lan. O kadar namussuzluk yaptılar lan bir tanesi bir yerde bir yazı yazdırmıyor. Bu adam bu silahları, kendi yolladıklarını kendi parasıyla yolladı. La oğlum sen oteldeydin, sen de vardın, sen yok muydun? Her seferinde sen de vardın.
Serdar Ekşioğlu: Vardım, hatta…
‘Dört TIR biz, dört TIR onlar…’
Sedat Peker: Biz dört TIR yolluyorduk ya, dört TIR da onlar veriyordu. Biz onların dağıtımını kendimiz yapmıyorduk. Biz parasını verdiğimiz, kendi aldığımız şeyleri onların dağıtımında… Onlar Suriye’de veriyorlardı başka yerlere. Ulan bunlar silah mı satıyordu, biz satmıyorduk, sen de vardın ben de vardım. Bir tane gazeteye niye yazmıyorlar, bu adam kendi parasıyla alıyordu yolluyordu. Öbürleri de benim TIR’la beraber gidiyordu, biliyorsun da işte şeye takılmasın diye, devletin şeyi… Daha önceki sıkıntı yaşanmasın diye… Bu namussuzluk ya, vallahi namussuzluk ya.
Serdar Ekşioğlu: Reisim ben bir görüşeyim şeyle ister misin? Ben bu Süheyb’le bir görüşeyim mi? Süheyb çünkü benimle “Hemen abi geleyim görüşelim” dedi. “Ben şehir dışındayım Serdar abi” dedi.
Sedat Peker: Süheyb’i bir arasana, benimle görüşmek istemiş. O söylediği MİT konusu kafama takıldı, bir söyle telefonla konuşalım bu nedir bir anlatsın. Mehmet Ağar’ı mahvedeceğim. Beni ikna etsin nedir bu MİT konusu. Bir anlatsın bana, bir konuş onla.
Serdar Ekşioğlu: Ben salı günü yanına gideceğim, buluşacağız ya, seni arattırayım.
Sedat Peker: Salı günü geç olur, pazar günü video çekeceğim, bunları yeniden söyleyeyim.
Serdar Ekşioğlu: O zaman ben bir arayayım şimdi, haber veriyorum sana.
Sedat Peker: Tamam, bir konuş.
Ne olmuştu?
Peker, yayınladığı 8’inci videoda şunları söylemişti: “Diyordum ya Suriye’de sorun var… (Suriye’ye silah taşıyan) MİT TIR’ları yakalandıktan sonra… Kafamda şöyle bir oluşmuştu. Biz oraya hem toplumun duygularını yükseltmek hem de ordaki kardeşlerimize yardımcı olmak için insansız hava aracı, kıyafetler, telsizler, çelik yelekler… Bu projeyi konuştuk o milletvekili arkadaşımızla, o da aldı iletmesi gereken yerleri iletti, tamam. Sonra dediler, ‘Ek TIR’lar verelim. Sizin TIR’larla beraber…’ Bizim TIR’lar Sedat Peker yardım konvoyu diye gidiyor. Basına da resimler veriyoruz. Ama benim adıma giden başka TIR’lar var. Başka yerdeki Türkmenlere gidiyor. Tabii içinde ne olduğunu biz bilmiyoruz. Yani silah olduğunu biliyoruz tabii de… Ama bu MİT ya da askeriye tarafından organize edilmiyor, SADAT (Erdoğan’ın eski başdanışmanı, emekli general Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu savunma danışmanlık şirketi) tarafından organize ediliyor.
SADAT içindeki bir ekip tarafından. Ama benim adıma gidiyor. İşlem yok, kayıt yok, direkt geçiliyor… Sonra bizim yüklü miktarda Mitsubishi’lerden de istediler bizden. Verdim. Sonra teşekkür videoları falan çekiyor bizim Türkmenler, aracı aldık diye… Bir ikisinde Arapça konuşuluyor, bizim Türkmen arkadaşlardan biri dedi ki ‘Bunlar El Nusra’cı.’ Allah Allah… Bizim arkadaşlar da söyledi… Bunlar El Nusra’ya gidiyor diye… Evet!!! Benim üzerinden gidiyor! Ben yollamadım, SADAT’çılar yolladı! *Ben o zaman dedim ki, ‘Ya bunlara bu silahları veriyorsunuz ama bunlar bizim Türkmenlerle savaşıyor…’ Bir bilelim dedim, bizim üstümüzden gidiyor çünkü. ‘Ya işte yeni dengeler kuruluyor’ falan… ‘Bana anlatacaksınız’ dedim. Ondan sonra benim üstümden yapmayı kestiler. Şahit oldum, biliyorum, konuşurum diye dedikodu çıkardılar, PKK’ya silah satmışım diye… Değersiz olayım diye…”