CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine randevu vermeyen Milli Eğitim Bakanlığı’nın önüne gitti. Kılıçdaroğlu, kapıların kilitli olduğu bakanlığa alınmadı. Böylece TÜİK’ten sonra bir devlet kurumunun kapısı daha ana muhalefete kapatılmış oldu.
Kılıçdaroğlu, verileri tartışmalı olan TÜİK’i de ziyaret etmek istemiş ancak görevliler kapıyı açmamıştı. Kılıçdaroğlu, “Rakamları doğru olsa kapılarını sonuna kadar açarlar” demişti.
KPSS sonuçlarının açıklanmasının ardından birçok kişi puanının yüksek olmasına, hatta derece yapmasına rağmen mülakat puanıyla elenmesini sosyal medya üzerinden paylaşarak isyan etmişti.
Mülakatla elenen isimlerle buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den randevu talep ettiğini fakat yanıt alamadığını söylemişti.
Kılıçdaroğlu, bakanlığın Twitter hesabını etiketleyerek “Yarın (perşembe) saat 13.00’te görüşmek üzere…” demişti.
Bakan Özer: Görüşme talebini karşılamamız beklenmesin
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise şunları söylemişti: “CHP davetimize icabet etmedi. 1 Ekim’de Meclis’imiz açıldıktan hemen sonra 14 Ekim’de yine Meclis’imizin eğitim komisyonunun tüm üyelerini bakanlığımıza davet ettik. Davetimize icabet etmeyen tek parti yine CHP oldu. Dolayısıyla bakanlığımızın kapıları herkese her kesime her zaman açıktır. Ancak kamuoyunu yanlış yönlendirerek maksadını aşan emrivaki bir şekilde yapılacak herhangi bir görüşme talebini de karşılamamız beklenmesin.”
Kılıçdaroğlu: TÜGVA’dan gelen listeler üzerine mi bu kararlar alındı?
Bu açıklamalar üzerine bakanlık önüne gelen Kılıçdaroğlu’na kapılar açılmadı.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: ”Bir haksızlık bir hukuksuzluk varsa, bir kişin hakkı gasp ediliyorsa ve Saray’ın talimatıyla yapılıyorsa buna karşı çıkmak benim en insani görevimdir. Nerede torpil oluyorsa buna karşı çıkmak benim boynumun borcudur. Dün bir feryadı dile getirdim. KPSS sınavında yüksek puanlar alan evlatlarımızın mülakatlarda elendiği gördük. Bu ülkeye yazık günah. Daha düne kadar mülakatlarda ‘Artı eksi üç puan verilecektir’ şeklindeki uygulama neden terk edildi. TÜGVA’dan TÜRGEV’den gelen listeler üzerine mi bu kararlar alındı?”
‘Bu şeytanlarla hesaplaşmak benim namus borcumdur’
-Haksızlık hukuksuzluk var. Mahkemelere gidenlerin mağduriyetleri tescillendi. Hayatın olağan akışına aykırı puanlama yaparsanız -dürüst bürokratları ayırıyorum- şurada oturanların yatacak yeri yoktur. Öğretmene haksızlık yapamazsınız. Haksızlığa uğradığı düşünen bütün arkadaşlara her türlü hukuki desteği vereceğiz. Haksızlık yapanlarla nasıl hesaplaşacağımızı görecekler. Dürüst bürokratlara daha önceden de söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Haksız karşısında susan dilsiz şeytandır. Bu şeytanlarla hesaplaşmak da benim namus borcumdur. Sarayın talimatıyla iş yapanları muhatap almam. Asıl hedefim sarayda oturup haksızlık yapan kişilerle hesaplaşmaktır.”