ABD’de film endüstrisinin kalbi Hollywood’da sinema ve dizi film sektöründe görevli binlerce senarist ve yazarın ardından oyuncular da son 40 yılın en büyük grevini başlattı.

ABD’de dünya sinema sektörünün merkezi kabul edilen Hollywood’da, senaristlerle yayın platformları arasında ücret anlaşmazlıkları çıkmaza girmiş ve yazarlar 15 yıl sonra bir kez daha grev kararı almıştı.
Yazarların 2 Mayıs’ta başlayan iş bırakma eyleminin ardından şimdi de 160 bin üyesi bulunan Oyuncular Birliği’nin (SAG-AFTRA) ulusal kurulu, iş garantisi ve maaş güvencesi talebiyle televizyon yapımcısı şirketlerle görüşmeden sonuç alamamaları nedeniyle grev kararı aldıklarını duyurdu.
Sendika, Netflix, Amazon gibi izleme platformlarından karın adaletli dağıtımını talep ediyor. Daha iyi çalışma şartlarının yanında, ‘varoluşsal’ bir tehdit olduğunu söyledikleri yapay zekanın yapımlarda kullanılmasına kısıtlamalar getirilmesi de talep ediliyor.
Oyuncular ‘Oppenheimer’ galasından erken ayrıldı
160 bin performans sanatçısının iş bırakacağı greve Margot Robbie, Meryl Streep ve Dwayne ‘the Rock’ Johnson gibi yıldız isimler de destek veriyor.
‘Oppenheimer’ filminin dün Londra’daki galası sırasında grevin başlaması nedeniyle oyuncular Cillian Murphy ve Emily Blunt’ın geceden erken ayrıldığı kaydedildi.
Filmin yönetmeni Christopher Nolan, ünlü oyuncuların ‘grev pankartlarını hazırlamak’ için ayrıldığını söyledi.
Netflix, Paramount, Warner Bros ve Disney gibi dev şirketlerin merkezleri önünde grev gözcülüğü yapılmaya başlandı.

Hollywood kepenk indiriyor
ABD’de senaristler tarafından aynı nedenle başlatılan grevle birlikte SAG-AFTRA grevinin, 1960’tan bu yana ilk kez Hollywood’un sektör çapında ‘kapanmasına’ sebep olabileceği belirtiliyor.
Bazı önemli yapımların da grevden etkilenmesi bekleniyor. Bunlar arasında ‘Hayalet Avcıları’, ‘Aslan Kral’ ve ‘Avatar’ gibi yapımların devam filmleri bulunuyor..
1980’deki son grevin sektöre maliyeti bugünkü değerlerle 370 milyon dolara yaklaşmıştı.
Oyuncular Sendikası SAG’ın başkanı Fran Drescher, işverenlerin açgözlülüğü öncelik yaparak ‘makinenin işlemesini sağlayan gerçek katılımcıları unuttuğunu’ söyledi.
Disney’in patronu Bob Iger’sa sendikaların gerçekçi olmadığını öne sürdü.