CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
Şarkıcı Gülşen, 30 Nisan’daki konserinde imam hatiplilerle ilgili sözleri sebebiyle tutuklandı. Hakimlik, iktidara yakın medya kuruluşlarının ve yandaş isimlerin Gülşen’in videosunu olumsuz yorumlarla birçok kez paylaşmasını tutuklama gerekçesi olarak sıraladı. Hâkimliğe göre, adli kontrol yetersiz, tutuklanma ise ‘daha uygun ve orantılı.’

Gülşen, imam hatip liseliler hakkındaki sözleri sebebiyle bugün gözaltına alınmıştı. Şarkıcı, emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmiş, burada Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısı Türkşad Kunthan Uçuk tarafından sorgulandı.
Sorgunun ardından savcı Uçuk, Gülşen’i Türk Ceza Kanunu’nun 216/1’nci maddesinde düzenlenen ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlamasıyla tutuklamaya sevk etti.
Savcı Uçuk, daha önce de gazeteci Sedef Kabaş’ı ‘cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla tutuklamaya sevk etmiş, gazeteci Hayri Tunç’u da Maraş Katliamı ile ilgili tweet’i nedeniyle gözaltına aldırmıştı. Uçuk, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 30 Eylül 2021 tarihli kararıyla Osmaniye’ye atanmış, 6 Ekim 2021 tarihli kararla İstanbul’da görevlendirilmişti.
Hedef gösterilmesi ‘gerekçe’ oldu
Gülşen, sevk edildiği 2’nci Sulh Ceza Hâkimi İbrahim Eroğlu tarafından tutuklandı. Hâkim Eroğlu, tutuklama gerekçesinde Gülşen’in soruşturmaya konu video kaydının birçok kez ‘olumsuz yorumla’ paylaşıldığını belirtti.
Eroğlu, Gülşen’in yöneltilen suçu işlediğine dair ‘kuvvetli suç şüphesini gösterir delil olduğunu’ öne sürdü. Suçun yasal alt ve üst sınırına göre adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını savunan Eroğlu, ‘tutuklama tedbirinin daha uygun ve orantılı olacağını’ öne sürdü.
Gülşen’e yöneltilen suçun alt sınırı bir yıl, üst sınır ise üç yıl. Hukukçular, Gülşen’in bu suçlamayla cezalandırılması durumunda bile cezaevine girmeyeceğini belirtiyor.
Avukatının verdiği bilgiye göre Gülşen, Bakırköy Cezaevi’ne sevk edildi.