Gaziantep’te 17 yaşındaki Duygu Delen’in ölümüyle ilgili hakkında dava açılan tutuklu sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanık Mehmet Kaplan’ın (20) tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Delen, 13 Ağustos 2020’de, Kaplan’ın Batıkent Mahallesi’ndeki beş katlı apartmanın 4’üncü katında bulunan evinin balkonundan ‘düşüp’ ölmüştü. Kaplan, Delen’in intihar ettiğini ileri sürmüş, ancak cinayet şüphesi üzerine soruşturma başlatılmıştı. Kaplan hakkında ‘çocuğun kasten öldürülmesi’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘hakaret’ ve ‘konutta yağma’ suçlarından çeşitli oranlarda ceza istemiyle dava açılmıştı. Tutuklanan Kaplan’ın 16 Haziran’da ev hapsi kararıyla tahliyesine karar verilmiş, başsavcılık karara itiraz edilmişti. İtirazı değerlendiren 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Kaplan 22 Haziran’da tutuklanmıştı.
10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanık Mehmet Kaplan duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEBGİS) ile bağlandı.
Duruşmaya, Duygu Delen’in babası Bülent Delen, kardeşleri ve taraf avukatlarının yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temsilcisi katıldı.
Adli Tıp raporu gelmemiş
Mahkeme başkanı, Adli Tıp Genel Kurulu’ndan beklenen raporun gelmediğini hatırlatarak Delen ailesine söz hakkı verdi.
Baba Bülent Delen, sanığın tutukluluğunun devamını talep etti.
Delen ailesinin avukatı Mehmet Balcı, dava dosyasında yer alan uzman görüşleri ve raporlar arasındaki çelişkilerin açıklığa kavuşturulması gerektiğini, Delen’in olay anında bilincinin açık mı kapalı mı olduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca psikolojik otopsinin yapılması gerektiğini ifade eden Balcı, öldürme fiilini sanığın işlediğine yönelik herhangi bir tereddüt yaşamadıklarını belirterek, tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
‘Güvenlik kameraları incelensin’
Avukat Ömer Faruk Akan, sanığın 69 saniyede aşağı indiği söylense de yukarıda 31 saniye telefon görüşmesi olduğunu ve sevdiğini iddia ettiği Delen’in yanına koştuğu yönünde beyanların doğru olmadığını belirterek, söz konusu güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesini talep etti.
Duruşma savcısı, Adli Tıp Genel Kurulu’ndan istenen raporun beklenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
‘Çıkarın beni buradan’
Mehmet Kaplan, sözünün kesilmemesini isteyerek adil yargılama talebinde bulundu Acelece bilirkişi raporunun yazdırıldığını ve algı oluşturulmaya çalışıldığını öne süren sanık, insan haklarının çiğnendiğini iddia etti.
“Sevdiğim kızı kanlar içinde ben ambulansa bindirdim. Olayın farkına varmadan tutuklandım, olayın gerçekliğini üç-dört gün sonra ayırt edebildim” diyen Kaplan, “Hakikati ortaya çıkarmak istiyorsanız, siz hakikati arıyorsanız eğer adam gibi baştan sonra inceleyeceksiniz dosyayı” ifadelerini kullandı.
Sanık, telefon kaydına ilişkin ise, “Ben zaten ifademde söyledim, ‘Annemi aradım’ diye söyledim zaten. Duygu’nun ailesinden sonra en çok acıyı ben çektim. Ben kafayı yedikten sonra buradan çıkarsanız ne çıkarmasanız ne. Lütfen çıkarın beni buradan” dedi.
Kaplan’ın avukatı Enes Bulut, şu anda tutukluluğunu gerektiren bir durum olmadığını savunarak sanığın tahliyesini istedi. Sanığın diğer avukatları da tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.