AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
Aile Sağlık Merkezleri’nde (ASM) Biontech aşısı yapılmaya başladı. Ancak başvuru talepleri çok az, dörtte bir oranına bile ulaşılamadı. Diken’e konuşan uzmanlar iki nedene dikkat çekti. Biri yetkililer tarafından halkın yeterince bilgilendirilmemesi, diğeri de halkın aşı seçme eğilimi. Sistemdeki karmaşa da çabası.
İstanbul Aile Hekimleri Derneği (İSTAHED) yönetim kurulu üyesi Dr. Mustafa Tamur mevcut sistemle ağustos sonuna kadar yüzde 75 aşılamanın mümkün olmadığını söyledi: “Eksikler çok, hekimler kendi çabalarıyla sorunları çözüyor. Sağlık bakanın dediği gibi aşı bolluğu yaşıyorsak aşı merkezleri açılmalı ve randevu sistemi kaldırılarak gelene aşı yapılmalı.”
Türk Tabipleri Birliği( TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları da ağustos sonuna kadar hedeflenen aşılamanın mümkün olmadığı görüşünde: “Süreç şeffaf yürütülmediği için kaos oluyor. Biz bakanlığın yarın bize aşı verip veremeyeceğini bilmiyoruz. Birçok ülke aşılamayı bitirdi maskeleri kaldırdı, biz hala yeni bir pik gelecek endişesi yaşıyoruz.”
Tamur: ASM’lerde Biontech aşılaması başladığı halka etkili bir şekilde duyurulmadı
Biontech aşısına talebin az olduğunu söylemek için henüz çok erken olduğunu belirten Tamur şöyle devam etti: “Bugün ASM’de 12 randevumuz var. Evet dörtte biri kadar, belki daha eksik hatta. İnsanların ASM’lerde Biontech aşısı olabileceğinden haberi yok. Halka etkili bir şekilde duyurmak için kampanya yapılması lazım. Bir de tabii yaş grupları var. Yaş gruplarının dışındakiler randevu alamıyor.“
‘Ağustos sonuna kadar yüzde 75 aşılama mümkün değil’
Türkiye eylül ayında yeni bir pik riskiyle karşı karşıya. Bunu önleyebilmek içinse nüfusun yüzde 75’inin ağustos sonuna kadar aşılanması gerekiyor.
Ancak Tamur’a göre eldeki mevcut veriler ağustos sonuna kadar yüzde 75 aşılamanın imkansız olduğunu gösteriyor: “Bir kere iki doz aşıdan bahsediyoruz. Yani bir kişiye aşıyı yaptıktan 1.5 ay sonra ikinci doz aşıyı yapmış olacağız. Bu durumda 15 gün içinde herkese birinci dozu yapacaksın ki yüzde 75’e ulaşabilesin. “
ASM’lerin de işin içine girmesiyle aşılamanın artacağına ama mevcut randevu sistemiyle beklenen bir artışın olmayacağına dikkat çekti Tamur: “Çünkü altı kişiyi bulmadan aşıyı açmıyoruz. Bir kişi eksik olsa bile bekletiyoruz. Bir gün sonrakinden randevu alanlardan çağırıyoruz. Gelmezse onları geri gönderiyoruz. Yarın gelin diyoruz. Dolayısıyla burada ciddi bir karmaşa oluşuyor.”
‘Eksikler çok hekimler kendi çabalarıyla problemleri çözüyor’
Biontech randevu sisteminin bilimsel bir yanı bulunmadığını söyleyen Tamur, sorunun çözülmesi için yetkililere yazılı ve sözlü olarak konuyu ilettiklerini ancak net bir yanıt alamadıklarını söyledi.
Birçok eksiklik bulunduğunu, hekimlerin kendi çabalarıyla sorunu çözmeye çalıştığını belirten Tamur şöyle devam etti: “Bugün bize yollanan aşılarda 12 flakon (içine sıvı tıbbi malzemeler -aşılar ve ilaçlar gibi- konulan, küçük kaplar) yollanmış yanına da 1000 cc serum yollanmış. Aşının ne kadar hassas olduğunu biliyoruz. Bu aşının her biri için ayrı bir sulandırıcı solüsyon kullanılması gerekiyor. Ya da en azından aynı anda açılan flakonlara tek bir sulandırma solüsyonun içinden çekip sulandırmak gerekiyor. Senin ona defalarca enjekte sokup sulandırma solüsyonu alıp günlerce kullanman mümkün değil. Bilimsel olarak mümkün değil. Aynı enjektörü birkaç defa kullanmak gibi bir şey bu. Ve o 1000 cc’yi bize bir aylık olarak yollamışlar. Bunun açıklaması yok. Kendimiz eczaneden flakonlar alıyoruz sulandırmak için. Altı enjektör yollamışlar, bir flakon için altı doz aşı var. Sulandırma için ayrıca kullanacağımız birer enjektörü yollamamışlar. Eksikler devam ediyor, karmaşa devam ediyor ama biz çözüyoruz.”
Tamur, her zorluğa rağmen Biontech aşısı yapabildikleri için mutlu, çünkü herkesi etkileyen pandemi en çok sağlık çalışanlarını yordu. Ve salgından kurtulmanın anahtarı aşı.
‘Aşı merkezleri kurulmalı ve randevu sistemi olmadan gelene aşı yapılmalı’
Mevcut durumdaki aşılama hızı ise yeterli değil: “Hedeflenen rakamlara bu kadar kısa sürede ulaşmak için mutlaka aşı merkezleri kurmamız lazım. Eğer yeterince aşımız varsa, aşı çadırları kurmak lazım. Yaz geldi. Çok rahat bir şekilde açık havada bir hekim, birkaç hemşire ve bir müdahale aracıyla aşı merkezleri oluşturulabilir. Randevu sistemi gerekmeden gelen aşı olsun sistemine geçilebilir. Bütün dünya buna geçti. Sağlık bakanın dediği gibi aşı bolluğu yaşıyorsak buna geçmemiz gerekiyor.”
Eroğulları: Aşı ile ilgili bir kaos var
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları ise aşıyla ilgili alınan her kararda hem sağlık çalışanlarının hem de yurttaşların kaos yaşadığını söyledi: “Şöyle bir durum var: A ve B sınıfı olup dört ve üzeri hekim olan Aile Sağlık Merkezleri (ASM) Biontech aşısı yapabilecek. Diyelim beş doktoru var ama A ve B sınıfı olmayan ASM’ler ne yapacak? Ya da üç hekimli ASM’lerden hizmet alan vatandaşlar ne yapacak?“
‘Diğer ülkeler lise çağındakileri aşılıyor, biz daha 45 yaşın altına inemedik’
Eroğulları’na göre tüm bunlara ek olarak bir kafa karışıklığı da mevcut: “Aşıyı milliyetine göre değerlendirmekten dolayı bir aşı tereddüdü yaşayanlar var. Biz kendilerine aşının milliyeti olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bizim için iki kriter vardır, etkin ve güvenilir midir?”
Ocaktan beri dört ayda bitirilmesi gerek aşılamada daha yeni 45 yaş grubuna gelinebildiğine dikkat çeken Eroğulları, “Diğer ülkeler lise çağındakileri aşılıyor, biz daha 45 yaşın altına inemedik” dedi.
Altı dozluk aşı için altı kişiyi tamamlamak zorunda olduklarını belirten Eroğlulları şöyle devam etti: “Bugün benden iki kişi randevu aldı onları telefonla arayıp ‘Bekleyin’ dedim, dört kişi daha gelmesi lazım. Altı kişiye tamamlanmazsa ya iptal ediyorsunuz ya da hastaneye yönlendiriyorsunuz. Çünkü aşının zayi olmaması lazım.”
‘Bakanlığın yarın bize aşı verip vermeyeceğini bilmiyoruz’
Türkiye’de dünyada olduğu gibi şeffaf bir süreç olmadığını söyleyen Eroğulları, sahada çalışan hekimlerden ya da meslek örgütlerinden görüş alınmamasına da tepkili: “Süreç şeffaf yürütülmediği için kaos oluyor. Biz bakanlığın yarın bize aşı verip veremeyeceğini bilmiyoruz. Mesele şu yaş grubuna aşı yapılacak deniyor ama o yaş grubuna randevuyu açmıyorlar. Sonra vatandaş ASM’lere ya da hastanelere gidip sağlık çalışanlarıyla tartışmak zorunda kalıyor. Çözüm noktası biz değilken bizim üzerimize bir baskı geliyor.”
‘Sinovac da bile tedarik sıkıntısından uzun süre aşı yapamadık’
Eroğulları da mevcut sistemle ağustos sonuna kadar hedeflenen aşılamanın yetişemeyeceği görüşünde: “Aslında Türkiye’de sağlık sistemi, aile hekimlikleri ve hastaneler olarak bizim günlük 2 milyona yakın aşı yapma kapasitemiz var. Doğru planlama ve şeffaf bir süreç yürütülse biz bu aşıları çok kısa sürede bitirebiliriz. Bir buçuk iki ay gibi bir süre içinde bile bitirebiliriz. Çünkü 25 bin aile hekimi var. Kişi başı 20 doz yapılsa ortaya çıkan rakam belli. Hastaneler de var. Ama biliyorsunuz Sinovac aşısını uzun dönem aşı olmadığından yapamadık. Biz aşı yapmak istiyorduk vatandaş da olmak istiyordu ama aşı tedarik edemediler. Parça parça bir tedarik oldu. Ocaktan beri geldiğimiz nokta ortada yüzde 15 bir aşı yapabildik.”
‘Birçok ülke maskeleri çıkardı, biz hala yeni pik endişesi yaşıyoruz’
Eroğulları tüm bunların yanısıra siyasilerin konuşmaları ve uygulamalarının halkta güvensizliğe neden olduğuna da dikkat çekti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘üçüncü doz aşıyı oldum’ diyor bu güvensizliktik oluşturuyor. Aşı her vatandaş için bir haktır, ücretsiz ve adil bir biçimde faydalanması gerekiyor ve bu devletin bir ödevidir. Maalesef bu ödev konusunda ocak ayından beri dünyadan geri kaldık. Birçok ülke aşılamayı bitirdi maskeleri kaldırdı, biz hala yeni bir pik gelecek endişesi yaşıyoruz.”