Schengen vizesi ve Avrupa ülkelerine vize başvurularında uzayan süreler ve artan ret sayıları nedeniyle çok sayıda Türk vatandaşı mağdur oluyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın verileri de ret sayılarındaki artışı doğruluyor.

DW Türkçe, konuyla ilgili Almanya Dışişleri Bakanlığı’na ulaştı.
Elmas Topcu’nun haberine göre 2014’te Türkiye’deki tüm Alman temsilciliklerinin vize bölümleri 197 bin 79 vize başvurusunu karara bağlarken, bunlardan 184 bin 599’u kabul edildi, 11 bin 639’uysa reddedildi. Vize başvurularındaki ret oranı yüzde 5,9’du.
2021’deyse pandemiden dolayı işleme konan vize başvurusu sayısı düştü ama reddedilenlerin sayısı arttı. Geçen yıl Alman diplomatik temsilcilikleri, karar verdiği 128 bin 890 başvurudan 103 bin 478’ini kabul etti, 24 bin 494’u da reddetti. Ret oranı 2014’e göre artarak yüzde 19’a çıktı.
2022’nin ilk yarısında da 121 bin 944 vize başvurusu hakkında karar verildi. Başvurulardan 96 bin 62’si kabul edildi, 25 bin 211’i de reddedildi. Ret oranı daha da yükselerek yüzde 20,7 oldu.
Ticari vizelere dair verilere bakıldığında da pandemi sürecine kadarki başvurularda ret oranı yüzde 7-8 seviyesindeyken, 2020’den sonra bu oran yüzde 12-13’lere ulaştığı görülüyor.
Ret oranları neden arttı?
Almanya Federal Göç ve Uyum Meclisleri Birliği Başkanı Memet Kılıç’a göre Türkiye’nin mevcut şartları ret oranlarının artmasında etkili oluyor. Avukat Kılıç’a göre, Gezi olayları, 15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye’deki ekonomik kriz, enflasyon ve ülkedeki antidemokratik uygulamalar nedeniyle Türkiye’den kaçışlar arttı. Ayrıca, gri pasaport alıp Avrupa ülkelerinde sığınma başvurusunda bulunanların da artması, koşulları Türk vatandaşlarının daha da aleyhine çevirdi. Kılıç, “Tüm bunlar Almanya’nın zaten sıkı olan elini neredeyse kapatmasına yol açtı” dedi.
Buna rağmen, Kılıç’a göre Almanya bir hukuk devleti ve her bir başvuruyu insanların özel koşullarını dikkatli bir şekilde inceleyerek karar vermekle yükümlü. Bu nedenle Kılıç, tüm belgelerin tam olduğunu söyleyenlere bile seyahat gerekçesi inandırıcı olmadığı veya Türkiye’ye geri döneceğinden şüphelenildiği gerekçesiyle ret verilmesini eleştirdi.
Kılıç şöyle konuştu: “Ben eskiden beri, objektif verilere dayanmayan bu standart ret gerekçelerini eleştirdim. Bunlar adeta bir niyet okuma ve hatta fal bakmaya dayalı gerekçeler. Öğrenim, çalışma, aile ziyareti veya turistik amaçlarını kanıtlayan insanların dahi başvuruları bilindik standart gerekçelerle reddediliyor. Bu ciddi bir haksızlık.”
Kılıç, buna ek olarak, bir ülke için başvuruya ret verilmesinin Schengen sistemine de kaydedildiğini, başka bir başvuru ve hatta başka bir ülke temsilciliğine başvurunun da bu nedenle reddedileceğini söyledi.
Almanya: Başvuruları itinayla inceliyoruz
Alman Dışişleri’nden bir sözcü ret gerekçelerini anlattı.
Sözcü, her vize başvurusunun itinayla incelendiğini ve Almanya’daki geçerli ikamet yasası düzenlemeleri çerçevesinde bütün koşulların gözden geçirilmesi sonucunda karara varıldığını kaydetti. Sözcü ayrıca, vize verilmesini düzenleyen ve örneğin ‘seyahat amacının makul olması’, ‘kişinin geri dönmeye istekli olması’ ve ‘hayatını idame ettirdiğine dair belgelerin bulunması’ gibi aranan şartların yerine getirilmemesi veya seyahatin yapılamayacağına dair bir gerekçe görülmesi halinde başvurunun reddedilebileceğini söyledi.
Sözcü, açıklamalarına ek olarak bir vize başvurusuna ret kararında aynı zamanda birden fazla gerekçenin de belirleyici olabileceğini söylerken, pek çok vize reddine gerekçe gösterilen geri dönme isteğinin prensipte maddi ve ailevi durumun ortaya konmasıyla kanıtlanabileceğini savundu.