AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
Bütün dünyayı dolaşabilirken Türkiye’ye giremeyen Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa yasağı yargıya taşıdı. İlk duruşma yarın.
Diken’e konuşan İsa, kendisine uygulanan yasağın arkasında Çin’in bulunduğunu belirterek, “Çin aynı baskıyı Almanya’ya da yapıyor ama ciddiye almıyorlar. Üstelik Almanya’nın Çin ile ticareti Türkiye’den 10 kat daha fazla” dedi.

Yasağın gerekçesi: Milli güvenliği tehlikeye düşürmek
2008’den beri Türkiye’ye giremeyen İsa’ya yasakla ilgili yıllardır hiçbir gerekçe açıklanmadı. İsa sorunun çözülmesi için dışişleri bakanıyken Abdullah Gül, başbakanken Ahmet Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere birçok yetkiliyle iletişime geçti. Kendisine sorunun çözüleceği yönünde söz verildi. Ancak hiçbir adım atılmadı.
Bunun üzerine İsa iki ay önce avukatının aracılığıyla yargı sürecini başlattı. Bunun üzerine İsa’ya bir gerekçe iletildi. Uygur lider İsa ‘milli güvenliği tehlikeye düşürme’ gerekçesiyle Türkiye’ye alınmıyordu.
Uygur meselesi denilince akla gelen ilk isim İsa, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere dünyanın birçok yerinde Çin’in Sincan bölgesinde olup bitenleri dünyaya duyuruyor.
İçişleri genelgesiyle sınırdışı
2008’e kadar Türkiye’ye giriş-çıkışda hiçbir sorun yaşamadığını belirten İsa şunları söyledi: “Ben Türkiye’de okudum. Yüksek lisansımı da Türkiye’de tamamladım. 1996’da Almanya’ya geldim. Almanya vatandaşıyım. Türkiye’ye akrabalarımı arkadaşlarımı ve hocalarımı ziyaret geliyordum ama 2008’in ağustos ayında Antalya’ya tatil için gittiğimde orada durduruldum . Havalimanında ‘2006’dan itibaren Türkiye’ye giriş yasağınız var’ dediler. Aynı pasaportla ben 2006’da 2007’de ve 2008 şubat ayında Türkiye’ye girdim o zaman bir problem yoktu. ‘Neden şimdi bir problem var?’ diye sorduğumda ise bilmediklerini, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi olduğunu söylediler ve 23 saat sonra beni Almanya’ya geri gönderdiler.”
Görüşmediği kalmamış
İsa sorunun çözülmesi için dönemin dışişleri bakanı Abdullah Gül’e bir mektup yazmış. Yanıt yok.
Türkiye’nin o zamanki Berlin büyükelçisin kendisine “Karar hakkında çok şaşkınım. Burada bir yanlışlık var, düzelteceğim” demiş. Düzeltme yapılmamış.
İsa başbakanken Ahmet Davutoğlu’yla 2015’te, 2018’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla, yine başbakanken Binali Yıldırım’la görüşmüş. Sonuç yok.
Kırmızı listede değil
Bir dönem Çin’in baskısıyla Interpol’de kırmızı listeye konulduğunu belirten İsa şöyle devam etti: “Beni uzun süre araştırdılar ve bu kararın hukuki bir temeli olmadığını, siyasi bir olay olduğunu belirterek 2018‘de beni kırmızı listeden çıkardılar. Eskiden Türkiye’ye kırmızı listede olduğum için giremediğimi düşünüyordum. Ama artık bu da düzeltildi ve bütün dünyaya duyuruldu. Hala bu mesele Türkiye’de çözülmüş değil.”
Meseleyi yargıya taşıyınca Uygur lidere, avukatı aracılığıyla “Türkiye’nin güvenliğini tehdit altına sokma girişimi olabilir” denmiş.
İlk duruşma yarın Ankara’da görülecek. Davalı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü.
‘Çin’in Türkiye üzerinde baskısı var’
İsa’ya göre Çin birçok ülkeye baskı yapıyor ama Türkiye’nin aksine sonuç alamıyor: “Çin sadece Türkiye değil dünyanın birçok ülkesinde beni terörist olarak göstermeye çalışıyor. Türkiye’nin Çin ile diplomatik faaliyetlerinde iyi geçinmesine karşı değiliz. Ama Çin aynı baskıyı Almanya’ya da yapıyor. Başka ülkelere de yapıyorlar ancak ciddiye almıyorlar. Almanya’nın Çin ile ticareti, Türkiye’den 10 kat daha fazla ama Almanya Uygur meselesinden sesini daha çok çıkarıyor. Ticaret oranı yüksek olan birçok ülke yapılanların soykırım olduğunu söylüyor.”
Sincan’da ne oluyor?
Çin’in batısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde, yaklaşık 1 milyon Müslüman Uygur Türkü kamplarda tutuluyor. Çin hükümeti bu kamplar için ‘eğitim kampları’ diyor. Ancak kampları görüntüleyen BBC ekibi, kurulan sistemin eğitim kamplarından ziyade cezaevine daha yakın olduğunu söylüyor.
BBC’ye konuşan bazı eski tutuklular ve bekçiler, kamplarda organize bir şekilde yürütülen kitlesel tecavüz, cinsel taciz ve işkence olduğunu, bunu kendilerinin yaşadığını veya gördüğünü söylüyor. Çin yönetimi ise iddiaları reddediyor.
İlk olarak ABD’nin ‘soykırım’ olarak tanımladığı olaylarla ilgili İngiltere parlamentosu da benzer bir kararı almış ve “Çin Uygur Türklerine soykırım uyguluyor” demişti.