‘İnternet yayın lisansı’ almadıkları gerekçesiyle, ABD merkezli Voice of America (Amerika’nın Sesi) ve Almanya merkezli Deutsche Welle (DW), Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) talebi sonrası mahkeme kararıyla erişime engellendi.
İfade Özgürlüğü Derneği’nin projesi EngelliWeb’in aktardığına göre Ankara 1’inci Sulh Ceza Hakimliği’nin 30 Haziran 2022 tarihli kararlarıyla siteler erişime engellendi.
RTÜK, 9 Şubat’ta Amerika’nın Sesi, DW Türkçe ve Euronews Türkçe’ye lisans alması için üç gün süre tanıyacağını, aksi halde sitelere erişimin engelleneceğini bildirmişti.
RTÜK’e internet yayınlarını da denetleme yetkisi veren yönetmelik 2019 yılında yürürlüğe girmişti. Yönetmeliğe göre görüntülü içeriğe yer veren internet mecralarının RTÜK’ten yayın lisansı alması gerekiyor. Yazılı içerik üreten siteler, yönetmelik kapsamında değil.
DW, lisans için başvurmayacağını belirterek, konuyu yargıya taşıyacağını açıklamıştı. VoA ise alternatif bulunmadığı takdirde RTÜK’e itiraz edileceğini bildirmişti.
RTÜK, Euronews’ın başvurusu üzerine hakkındaki ‘internet yayın lisansı alma’ şartını kaldırmıştı. Karar, Euronews’in yayın lisansı almasını zorunlu kıldığı iddia edilen içerikleri sitesinden temizlediği gerekçesiyle alınmıştı.
Kurul, 21 Şubat 2022’de Voice of America ve Deutsche Welle’ye lisans ücretini ödemelerine ya da hizmetlerine son vermeleri için 72 saat süre vermişti.
Ne demişlerdi?
DW Genel Müdürü Peter Limbourg konuyu şu sözlerle değerlendirmişti: “Türkiye’de yerel medya halihazırda kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutuluyorken, şimdi uluslararası medyanın da haberleri kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu önlem, programların yayın şekilleriyle değil, doğrudan gazetecilik içerikleriyle ilgilidir. Bu, münferit, eleştirel haberlerde, bu haberlerin silinmemesi halinde Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir. Bu da sansür olasılığını açık hale getirir. Buna karşı çıkacağız ve Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız.”
DW Türkçe’nin aktardığı açıklamada, kuruluşun haber sunan diğer uluslararası kuruluşların yanı sıra, Türkiye’de insanların ‘bağımsız bilgi alabilecekleri az sayıdaki kaynaktan biri olduğu’ vurgulanmıştı.
Açıklamada, DW’nin 2019 yılında kabul edilen yasa uyarınca Türkiye’de bir irtibat bürosu kurduğu belirtilerek, Şubat 2020’den bu yana da Türkiye’deki ilgili bakanlığa kayıtlı bulunduğu ve bu kaydın İstanbul’daki muhabir ofisinden bağımsız olduğu belirtilmişti.
‘Gazetecilik hükümet denetimine tabi tutulamaz’
VoA’nın açıklamasında ise söz konusu lisans şartının ‘hükümetin beğenmediği haberleri sansürlemesi için getirildiği’ kaydedilmişti.
Açıklamada ‘lisanslamanın radyo ve televizyon yayıncılığı için bir norm olduğu’ ifade edilerek şöyle devam edilmişti: “Çünkü yayın spektrumu sınırlı bir kamu kaynağıdır ve hükümetlerin, spektrumu kamu yararına kullanılmasını sağlamak için düzenleme konusunda kabul edilmiş bir sorumluluğu vardır. Buna karşılık internet sınırlı bir kaynak değildir ve internet yayını için lisanslama gereksiniminin olası tek amacı sansürdür.
VoA kamusal bir uluslararası yayıncıdır. Hizmet verdiği tüm ülkelerdeki izleyicilere ‘doğru, objektif ve kapsamlı’ haber sağlaması yasal olarak zorunludur. Buna göre, VoA’nın tüzüğü, kuruluşun herhangi bir şekilde sansürü kabul etmesini veya buna izin vermesini engeller. Editoryal kararlarımızın her zaman en yüksek profesyonel gazetecilik standartlarına göre yönetilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla VoA ne bir düzenleyicinin sansür veya kaldırma yönergelerine uyar ne de sansüre tabi olmayı isteyerek kabul eder.”