Antalya’nın Aksu ilçesindeki Perge Antik Kenti’nde milattan sonra 2’nci yüzyılda İmparator Hadrianus’un yaptırdığı ‘Kestros’ çeşmesinden restorasyon çalışmalarının ardından yeniden su akmaya başladı.
Bir dönem Pamfilya bölgesine başkentlik yaptığı bilinen ve Anadolu’daki en düzenli Roma dönemi kentlerinden biri olan heykeltıraşlığıyla ünlü kentte 1946’dan beri kazı çalışmaları yapılıyor.
Şehir merkezindeki önemli anıtsal yapıların ortaya çıkarıldığı antik kent kuleleri, tiyatrosu, stadyumu, hamamları, anıtsal çeşmeleri ve sütunlu caddesiyle geçmişe ışık tutuyor.
Perge Antik Kenti, 2009’dan beri UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Eski ihtişamına kavuşması için kazı, onarım ve restorasyon çalışmalarının devam ettiği Perge’de yaklaşık iki yıl önce başlayan antik Kestros çeşmesindeki su akıtma çalışmaları da tamamlandı.
Milattan sonra 2’nci yüzyılda İmparator Hadrianus döneminde yapıldığı bilinen çeşmenden 1800 yıl sonra yeniden su akmaya başladı.
Kestros çeşmesi, antik dönemde şehrin üç kilometre doğusundan geçen Kestros Nehri günümüzdeki adıyla Aksu Çayı’ndan alınan suyu kentin ortasına taşıyor. Çeşmenin üzerindeki uzanmış tanrı figürü de bu nehir tanrısı Kestros’u simgeliyor.
Çalışmalar kapsamında çeşmenin yalnızca 100 metrelik kısmında restorasyon ve konservasyon çalışmalarını tamamladıklarını belirten kazı başkan yardımcısı Aytaç Dönmez, şöyle konuştu:
“Çeşmenin aslında en önemli özelliği gördüğünüz gibi çeşmenin oluğundan akan su ilk önce bir havuzda toplanıyor. Ardından da yaklaşık 700 metre uzunluğunda bir kanaldan güneye doğru akıyor. Biz bugün tabii ki çalışmaların ilk etabında yalnızca kavşağa kadar olan bölümünü 100 metrelik bir bölümünü yeniden yaptık onarım ve konservasyon çalışmalarıyla sağlamlaştırdık.
Çeşmeyi o yöne doğru akıtmayı başardık. Evet çeşmedeki ilk çalışmalarımız orijinal malzeme üzerinden ilerledi. Var olan malzemeler üzerinde sadece bakım onarım çalışmaları yaptık. Bu çalışmaların sonunda da çeşme akmaya başladı. Suyu yine döneminde olduğu gibi aynı kaynaktan alıyoruz.
Buradaki ikinci etaptaki hedefimiz de çeşmenin bütüncül bir restorasyonunu yapmak. Kazılarda ortaya çıkaracağımız yeni mimari bulgularla çeşmenin üçüncü aşama restorasyonunu yapmayı ve bu alanı bütünüyle sergilemeyi planlıyoruz.”