6 Şubat’taki depremlerde 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Oteli davasında konuşan otel sahibi Ahmet Bozkurt, “Burada suçlu varsa o da depremin şiddeti” dedi. Ayrıca davada ara karar çıktı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin yaşamını yitirdiği otele ilişin hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma‘ suçundan iki yıl sekizer aydan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Adıyaman 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla bağlandı.
AA’nın haberine göre ilk gün sanık savunmaları, ikinci gün müşteki beyanlarının alınması, üçüncü gün tanıkların dinlenmesiyle süren duruşmanın dördüncü gününde sanık ve avukatları savunmalarını yaptı.
Savcı, sanıkların mevcut durumlarının devamına, sanıkların huzurda bulunması taleplerininse deprem nedeniyle yakınlarda cezaevi bulunmadığından reddine karar verilmesini talep etti.
Tutuklu otel sahibi Ahmet Bozkurt, müşteki avukatlarının oğullarıyla ayrı cezaevine konulması talebini anımsatarak, sağlık sorunlarının olduğunu, hastane sevklerinde kendisini tanımayan diğer mahkumlarca tehdit edildiğine kulak şahidi olduğunu, can güvenliği açısından yerlerinin değiştirilmemesini istedi.
Kendileri değil depremin şiddeti ‘suçluymuş’
Yetkili kurumların otelle ilgili verdiği belgelerin hepsinin doğru olduğunu savunan Bozkurt, “Hatır gönül iddiaları doğru değil, yasa neyse o olur. Ruhsatlar, belediye tarafından düzenlenmiştir. Projeleri uyguladım hatta fazlamız var. O dönem radyal temel yoktur ama ben doğru ve daha fazla yük taşıyabilmesi için yaptırdım. Mühendisler, mimarlarım en dayanıklı projeyi hazırladı” ifadelerini kullandı.
Bozkurt, devamında şunları kaydetti:
“İşimizi en sağlam şekilde yaptık. Eğer bu deprem bu kadar şiddetli olmasaydı, 7 ya da 7,2 olsaydı ki benzerini Samsat depreminde yaşadık. O depremde yan binalarda hasarlar oluştu otelimde sıva çatlağı bile olmadı. 7,2 veya altında olsaydı otelime bir şey olmazdı çünkü en donanımlı şekilde hazırlandı.
Ben de ailem de suçsuzuz. Eğer deprem bu kadar şiddetli olmasaydı otel düşük şiddetli depremde yıkılsaydı suçlu olurduk. Hayatını kaybeden yavruların hepsi benim acım. Ailelere hiçbir sözüm yok ne derlerse haklılar ama yüce adalete güvenim sonsuz. İftiralara değil, adalete ihtiyacım var. Suçlu insan pişmanlık duyar ben suçlu değilim ama acım çok büyük. Acımı pişmanlık, üzüntü olarak kabul edeceklerse eyvallah. Suçum yok benim. Burada suçlu varsa o da depremin şiddeti. Suçsuzum, rahatsızlıklarımdan dolayı tahliyemi talep ediyorum.”
Sanık avukatları, dosyadaki raporların yetersiz olduğunu, otelin bitişiğindeki binalarda da araştırmaların yapılması gerektiğini belirterek, sanıkların suçsuz olduklarını öne sürdü.
KKTC adına katılan avukat Çetin Arslan, bu duruşmada katılma talebinde bulunmayacaklarını, gerekli evrakları hazırladıktan sonra değerlendireceklerini kaydetti.
Ara karar
Mahkeme heyeti, 2 saati aşkın süren müzakerenin ardından ara kararını açıkladı.
Ölenlerin yakınlarının davaya katılma taleplerini kabul eden heyet, tur şirketi ile ölenlerin yakın olmayan akrabalarının katılma taleplerini reddetti.
KKTC vekili Çetin Arslan’ın katılma talebinde bulunmamış olması nedeniyle sanık avukatlarının itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmeden heyet, oteli gören MOBESE kayıtların istenmesine karar verdi.
İfadelerde geçen 1995’te inşaatta meydana gelen iş kazasıyla ilgili dosyanın Adıyaman Başsavcılığı’ndan istenmesine karar veren mahkeme, sanıkların farklı cezaevine nakilleri yönündeki taleplerle ilgili karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmedip duruşmayı 26 Nisan’a erteledi.