İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, olası İstanbul depremine ilişkin hazırlıkları anlattı.
Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerden sonra gözler olası İstanbul depremine çevrildi. İBB de atılması gereken adımları hızlandırdı. Son olarak İBB, deprem tedbirleri çerçevesinde riskli binaların yenilenmesi için 1 milyon liralık faizsiz kredi ve kira desteği sağlanacağını duyurdu.
Habertürk canlı yayınına katılan İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
* Mesele sistemde, rejimde. En tepeden her konuda icazet alınır mı? Bu şehirde biz Rum vakfının hastanesinin yangınını söndürdük. Cumhurbaşkanı danışmanı, “Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla yangını söndürdük” dedi. Bu rejim ve sistem sorunu. Bugün biz İstanbul Deprem Seferberliği’ni açıkladık. Nisan ayında Afet Eylem Planı’nın İstanbul’da nasıl uygulanması gerektiğine ayrıca hazırlık yapıyoruz. Tabii ki AFAD da yapacaktır. AFAD’da Ekrem İmamoğlu konuşsun mu, konuşmasın mı tartışıldı. Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da AFAD’ın toplantılarına çağrılmadı.
* Seferberlik planı açıkladık, birçok konunun içine girdik. Tam bir seferberlik lazım, siyaset üstü bakış… Bakanlık, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri, finans sektörü ve sigortacılık sektörü.
* Sayın (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı) Murat Kurum’a “Siyaseti bir kenara itin, beni sizin doğru yaptığınız doğru işlerde siyasetin s’sini anmayacağım” dedim. Onunla centilmenliği bozmadık. Ama centilmenliği bozan AK Parti’nin başka temsilcileri oldu. Bir araya gelmeye rejim müsaade etmez. Sayın Cumhurbaşkanı şunu engellediniz, bunu engellediniz diyor. İstanbul meselesine samimi yaklaşıyorsanız, konseyi kurun biz ona tabi olalım.
* İstanbul’da hafta sonu yaptığımız toplantıdan sonra birtakım stratejiler belirledik. Bir kere tespit çalışmalarının güçlenerek devam etmesi lazım. AFAD’ın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcilerinin şimdi sıcak baktığı yönde duyumlarımız var.
* İstanbul’un taranması şart. Yüzde 35’te başarılı olabildik. 120 bine yaklaştık şimdi, insanlar “Gelin binamızı kontrol edin” diyor. Sokağa çıkıyorum 10 kişiden yedisi “Gelin binamıza bakın” diyor. Şu ana kadar 2000 öncesi yapıların kapılarını çaldık. Silivri’den başladık. Fay hattına yakın bölgelere odaklandık. Zemini zayıf, yapı stoğu eski olan yapılara odaklandık. Esas hedef o zaten.
* İki kritik husus var. Bir tanesi 2000 öncesi olması. İkincisi ruhsatı ve projesi olmayanlar. Hiçbir kayıt yok. Bu ne yazık ki yüz binlerce. Yaklaşık 600-700 bin civarında yapı bu şekilde. Şimdi mahalle mahalle isim de verebiliriz. Öncelikle bu meseleyle ilgili şunu söyleyelim, tapu sorunun çözümüyle ilgili ciddi adımlar atıyoruz.
* İstanbul’da güçlendirme yapılacak binalarla ilgili bir yolculuğa çıkıyoruz. Bunun tek merkezi biziz, yeni bir şey icat etmiş değiliz. Halihazırda İstanbul’da zaten güçlendirme yapılıyor ama bunu seferberliğe dönüştürmek istiyoruz.
* Yüz binlerce gencimiz yeni fırsatla bir aylık bedelli askerliğe gidiyor. Bir ay afet gönüllüsü olma adına bütün öğrenmesi gerekenleri öğrensin. İstanbul’da meslek odalarına kayıtlı 5 bin kişiyi hızlıca bu sürecin parçası yapacağız. Eğitim kadar bu işin meraklısı olacak. Dünyada bunun örnekleri var.
* Uzay fotoğraflarına baktığınızda toplanma alanların yetersiz olduğunu görmek çok kolay. Esenler’i, Bağcılar’ı örnek verebiliriz. Bugün itibariyle toplanma alanlarıyla ilgili yeni alanlar tespit edildi.
* Alet ve ekipmanların sağlanacağı merkezler oluşturulması lazım. Bu çok büyük organizasyon ve afet planı istiyor. Tam da bu işi iyi organize edilmesi adına, kusursuz işleyişi tasarlamamız lazım. Mesela niçin asker görünmedi sahada dedik. Silahlı kuvvetlerin nasıl plana dahil olacağı konuşulması lazım. Mesela bu konunun gizliliği diye bir şey olmaz. Hatay’da bu yaşandı. Aynı şey diğer yerlerde de yaşandı. Kendi yakınını kaybetmiş belediye çalışanı var. Biz diyoruz ki bu planın Ankara’dan Zonguldak’a, Edirne’den Kırklareli’ne eylem planına dönüşmesi lazım. Çünkü arama kurtarma meselesinin en kritik saatleri ilk saatler.