‘Ermeni soykırımı’nın tanınmasına ilişkin kanun teklifi sunduğu için hedef gösterilen HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, “Yedi yıldır aynı teklifi veriyorum, böyle bir lince maruz kalmadım” dedi.

Paylan’ın söz konusu teklifi sağ partiler başta olmak üzere tepki toplamıştı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, teklifi ‘hadsizlik’ olarak nitelerken “Büyük Türk Milleti’nin, gurur duyulacak bir tarihi vardır” demişti.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’se ‘konuyu hukuki olarak takip edeceklerini’ söylemişti. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, teklifi işleme koymayarak iade etmişti.
‘Ben değişmedim, Türkiye değişti‘
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’a konuşan Paylan, tepkilerle ilgili şunları dedi: “Ben 2015 yılında milletvekili oldum ve milletvekili olduğumdan bu yana yedi yıldır aynı teklifi veriyorum. Sadece yılı güncelliyorum. Yedi yıldır böyle bir lince maruz kalmadım. Çünkü bu meseleler konuşulabiliyordu Türkiye’de. Her yıl cumhurbaşkanının taziye dilediği bir konuyla ilgili benim tanımlamam bu şekilde oluyor.
Ben değişmedim, demek ki Türkiye değişti. Geçmişle yüzleşmeyle ilgili pek çok adımlar atılıyordu. Ama şimdi geçmişle yüzleşme defterini de kapatmış Türkiye. Eşit, adil bir gelecek defterini de kapatmış demek ki.”
‘Ne diyelim istiyorsunuz, bu olayın adını koymak gerekiyor.
HDP’yi kapatma davasının görüldüğü süreçte, kendisine tepkilerin yükseldiğine işaret eden Paylan, ‘konuşulmazların konuşulması ve eşit adil gelecek mücadelesi’ verdiklerini söyledi.
Partisinin, milletvekillerinin ‘susturulmak istendiğini’ savunan Paylan, “Ama sessiz bir Türkiye’yi herkes sorgulamalı” dedi.
Verdiği tekliflerin daha önce de ‘soykırım’ ifadesini kullandığı için reddedildiğini hatırlatan HDP’li vekil, “Ben kendilerine de söylüyordum, ‘Ne diyelim istiyorsunuz, bu olayın adını koymak gerekiyor.’ İlla soykırım diye değil, ama tanımlanması ve bunun adını koymak gerektiğini söylüyorum” dedi.
‘Muhalefet ve iktidar arasında ırkçılık yarışı var’
Özgürüz Radyo’dan Onur Öncü’ye konuşan Paylan, “AKP iktidarı MHP ideolojisine yedeklenmiş durumda” dedi.
HDP’li vekil şunları söyledi: “Muhalefet içindeki bir parti faşizm konusunda yarışı içinde. İktidarın ortaya koyduğu aşırı sağ çizginin panzehrini ortaya koyamıyor maalesef. Türkiye’de bugün iktidar ve muhalefetten bazı partiler arasında ırkçılık yarışı var. Makinisti değiştirmek yetmez. Akşener işaret fişeğini attı, belki de danışıklı olarak iktidar sözcüleri de beni linçe uğrattılar.”
CHP sözcüsü: Herkes kendi işine baksın
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, da Paylan’a tepki gösterenler isimler arasında.
Öztrak, Twitter hesabından HDP’li vekile isim vermeden çıkışmıştı: “Herkes kendi işine baksın. Tarihçi kendi işini, siyasetçi kendi işini yapsın. Tarihte nelerin yaşandığına siyasetçiler değil; tarihçiler karar verir. Siyasetçinin görevi yasayla tarihten husumet çıkarmak değil; geleceği inşa etmektir. Gönül yıkan değil, Gönül yapan olmaktır.”
DEVA’lı vekil: Tehdit alması utanç verici
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Twitter hesabı üzerinden Paylan’ı aradığını yazarak şunları dedi: “Biraz sohbet ettik. Maruz kaldığı lince çok üzüldüğümü belirttim. Çok yoğun tehdit aldığını söyledi. Garo Paylan’la birçok konuda farklı düşünüyor olabiliriz ama tasvip etmemekle yetinebileceğimiz görüşü sebebiyle sayısız tehdit alması utanç verici.”
Özdağ tehdit etmişti
Paylan, geçen sene 24 Nisan’da paylaştığı tweet nedeniyle de sağ partilerden tepki toplamıştı: “106 yıl sonra, Soykırımın mimarı Talat Paşa isimli caddelerde yürüyoruz. Talat Paşa isimli okullarda çocuklarımızı okutuyoruz. Almanya’da bugün Hitler isimli caddeler olsaydı, Hitler isimli okullarda çocuklar okusaydı nasıl bir Almanya olacaksa, öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz.”
Dönemin bağımsız milletvekili Ümit Özdağ, bu tweet’i alıntılayıp HDP’li vekili tehdit etmişti: “Terbiyesiz tahrikçi adam. Çok memnun değilsen çek git cehennemin dibine. Talat Paşa vatansever Ermenileri değil senin gibi arkadan vuranları sürdü. Sen de zamanı gelince bir Talat Paşa deneyimi yaşayacaksın ve yaşamalısın.”
Paylan, Özdağ hakkında ‘suç işlemeye tahrik’, ‘halkın kin ve düşmanlığa tahrik‘ ve ‘hakaret ve tehdit’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.