Diyarbakır başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanan gazeteciler bugün hakim karşısına çıktı. Duruşmada beş gazeteci savunma yaptı, dava yarın devam edecek.

Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 15’i tutuklu 18 gazeteci hazır bulundu. Duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden Erol Önderoğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, Yeşil Sol Parti ve CHP milletvekilleri de takip etti.
P24’ün duruşmadan aktardığına göre, gazetecilerin savunmaları şöyle:
‘Suçlu değil davacıyız’
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan tercüman eşliğinde yaptığı savunmasında, “Madem ki basın yargılanıyor biz de gazeteciliği savunacağız” dedi ve şöyle devam etti:
“İddianame siyasi atmosferden kopuk değil. Ülkede demokrasi sorunu var ve Kürt meselesi başat sorun. AKP öncesi özgür olmayan basından söz ediyorduk. Ancak AKP döneminde artık gazetecilikten söz etmek mümkün değil. İddianame birçok davadan kopyala-yapıştır yapılarak hazırlanmış. 10 ay bekledikten sonra kayda değer bir iddianame hazırlanmasını beklerdik. İddianame esas olarak dönüp dolaşmış ve bizim gazeteci olduğumuzu kanıtlamış. Buna rağmen yine de suçluyor bizi. Suçlu değiliz, davacıyız!”
‘Adalet herkes için olacak mı?’
Mezopotamya Ajansı editörü Ömer Çelik de tercüman aracılığıyla savunma yaptı ve şunları söyledi:
“Gazeteci olarak tüm programlarımda soruları kendim hazırladım, konuları ben belirledim, iddia edilen müdahaleler talimat olsaydı da kabullenmezdim. Çözüm sürecinde hükümet yetkilileri ile aralarında Abdülkadir Selvi’nin de bulunduğu bazı gazetecilerin Öcalan’a ilişkin olumlu sözleri oldu. Ama bizim bunları gündeme getirmemiz suç unsuru yapılıyor. Adalet herkes için olacak mı bunu merak ediyoruz. Bu dava, gazeteciliğin yargılandığı bir davadır.”
Çelik’ten sonra gazeteci Zeynel Abidin Bulut ifade verdi. Bulut şunları söyledi:
“Anayasanın koruma altına aldığı gazetecilik faaliyetlerimiz nedeniyle yargılanıyoruz. Anayasayı koruması gereken yargı bunu yapıyorsa biz nereye başvuracağız? Biz Kürt halkının ve basın kurumlarının üyeleriyiz, bunu örgüt üyeliğiyle suçlamaya dönüştürmek kabul edilemez. Savcılık makamının gazetecilik faaliyetlerine ilişkin bilgisi olmadığı görülmektedir.”
Bulut’tan sonra Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş’ın savunmasına geçildi. Ertaş, “Şahsımızda Kürt gazeteciliği ve Kürt halkı yargılanmaktadır. Bu da Kürt kimliğinin inkârı zihtiyetini yansıtmaktadır. Gazetecilerin tutuklanması başlı başına bir sansürdür. Biz evrensel gazetecilik ilkelerine göre çalışıyoruz. Bu sansür halkın haber alma hakkını da engellemeye dönüktür” dedi.
Gazeteci Mehmet Şahin de “Görülüyor ki iddia makamı Kürt gazeteciliğini tasfiye etme görevini üstlenmiş. Bir Kürt gazeteci olarak Kürt halkının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için talimata ihtiyacım yok, herhangi bir talimatı kabul de etmem. İddianame özensiz ve ciddiyetten uzak” diye konuştu.
Şahin’in savunmasından sonra duruşmanın bugünkü oturumu tamamlandı. Duruşmaya yarın devam edilecek.
Ne olmuştu?
Diyarbakır başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında Jinnews Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı editörleri Aziz Oruç ve Ömer Çelik, Xwebun Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin sekiz gün gözaltında tutulduktan sonra 16 Haziran 2022’de tutuklanmıştı. Gazeteciler Esmer Tunç, Mehmet Yalçın, Kadir Bayram ve basın çalışanları Feynaz Koçuk ile İhsan Ergülen ise adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmıştı.
‘Örgüt üyeliği’ suçlaması yöneltilen gazetecilere savcılık sorgusunda yaptıkları haber programları sorulmuş, suçlamaya delil olarak da kamera, fotoğraf makinesi, kitaplar, bilgisayarlar, görüntü arşivleri ve ses kayıtları gösterilmişti. Soruşturma kapsamında polis, baskın yapılan yapım şirketleri ve kadın haber ajansı Jinnews’in binalarına girişe izin vermemiş, bilgisayarların hard diski sökülmüş, fotoğraf makineleri ve kameralara da el konulmuştu.
Savcılık, 15’i tutuklu üç tutuksuz gazeteciyle ilgili soruşturmasını 24 Mart 2023’te tamamladı ve gazeteciler hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, gazetecilerin ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.
Diyarbakır’daki gazeteciler hakkında 10 ay sonra iddianame