Muğla’nın Marmaris ilçesi Kızılbük’te ‘doğayı talan eden’ Sinpaş GYO’nun denize foseptik atık için boru hattı döşediği öne sürüldü.
Olay yerinde görüntü çeken çevre aktivistleri ‘kanalizasyonun deniz içine deşarj edileceğini’ söyledi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na “Sinpaş inşaatının su ve kanalizasyon alt yapısı yoktur, sağlamamız da mümkün değildir” raporu vermişti. Ama bakanlık bu raporu ‘görmezden gelerek‘ Sinpaş’a ‘ÇED olumlu’ kararı vermişti.
Konu hakkında basın açıklaması yapan Marmaris Kent Konseyi, boru döşenmesiyle Marmaris Limanı’nın atık çukuruna döneceği belirtilerek karardan dönülmesini istedi.
Marmaris Kent Konseyi’nin açıklaması şöyle:
*Hangi siyasi partiden olursa olsun, tüm belediye yönetimlerine bir sorumuz var: 46 bin m2 inşaat hakkı olan ve mevzi imar planına göre verilmiş bir ruhsata, tadilat ruhsatı ile 122 bin m2 inşaat hakkı verilmesi hukuka uygun mudur?
*İşte ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, hukuki ve ahlaki çöküntünün temel nedeni tam da bu kanunsuzluk örneği ile anlaşılır hale geliyor. Marmaris Belediyesi, Sinpaş inşaatına kanunsuz ve usulsüz olarak ruhsatlar veriyor, onlar da ne yangın ne Milli Park, ne inşaat yasağı ne de ekosistem tanıyor. Daha önce yüzlerce kez projenin Marmaris’e ve Marmarislilere vereceği zararları belgeleri ile söylemiş ve gereken şikayetleri yapmıştık.
*Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin bakanlığa verdiği, ‘Sinpaş inşaatının su ve kanalizasyon alt yapısı yoktur, sağlamamız da mümkün değildir‘ şeklindeki itiraz raporuna rağmen bakanlık gerçeği görmezden geldi. Sinpaş’a ‘ÇED olumlu’ kararı vererek Marmaris’i büyük bir kirlilik gerçeği ile baş başa bıraktı. Bugün geldiğimiz nokta Sinpaş tüm bu usulsüzlüklere sırtını dayayarak kanalizasyonunu ve kirli atık sularını denize vermek için denizin içine boru döşemektedir. Milli parkı talan ettiği yetmezmiş gibi Marmaris denizini bir fosseptik çukuruna çevirmeye karalı.
*Denizciler biliyor ki lodoslu havalarda, Marmaris Limanı atık havuzuna dönüşecek. Geçen yaz İçmeler’de yaşanan deniz kirliliğinden kaynaklı rahatsızlıklar yüzünden hem turistlerden hem de otelcilerden yüzlerce şikayet almıştık. Bunun daha başlangıç olduğunu o zaman da söylemiştik.
Marmarisimizin ormanları yandı, yanmaya da devam ediyor. Bu kayıp yetmezmiş gibi şimdi denizimiz büyük bir kirlilik gerçeğiyle karşı karşıya.
*Başta Belediye Meclis Üyeleri olmak üzere bu kentten ekmek yiyenlerin, bu kentin ismini kullanıp kariyer ve itibar kazananların şimdi kente borcunu ödeme ve koltuklarının hakkını verme zamanıdır. Belediye bu işin müsebbibi olabilir.
*Ama unutulmamalı ki; atananlar ve kamu yöneticileri de onlar kadar mesuldürler. Halkı bilgilendirmeyerek ya da yandaşlıkla hareket etmesi için baskılayarak kötü ve kanunsuz olanda gerçekleşen ittifak Marmaris’imizin doğasını mahvedecek ve halkını pislik içinde bir denize mahkûm edecektir.
Ne olmuştu?
Marmaris’in İçmeler Mahallesi Kızılkum mevkiinde Emin Hattat tarafından 30 yıl önce inşaatı başlatılan otel, 2009’da Sinpaş Holding’e satılmıştı. 1988’de Hattat Ailesi tarafından Hema-Que Otel Yatırım A.Ş. adıyla, 150 dönümü ormandan tahsisli toplam 310 dönümlük denize sıfır araziye beş yıldızlı otel yapılması için inşaat başlamıştı. Fakat 550 oda, 1100 yatak kapasiteli otel bitirilmemişti. Emin Hattat, 2006’da iflas edince de inşaat tamamen durmuştu.
Sinpaş Holding, 2010 başında iki koyu içine alan otel inşaatının bulunduğu bu araziye 1400 lüks konut yapmak için o dönem belde olan İçmeler’de belediyenin fen işleri müdürlüğüne başvurmuştu. Belediyeyse imar planında belirtilen hükümler çerçevesinde konut yapımına izin vermemişti.
Muğla Valiliği’yse devam eden Kızılbük Wellness Resort inşaatı için 13 Ağustos 2021’de ‘ÇED gerekli değildir’ kararını vermişti.