10 bebeğin ölümüyle suçlanan 47 sanıklı yenidoğan çetesi hakim karşısında.
Dava beşinci gününde devam ediyor.
20.40 | Fırat Sarı yarın savunma yapacak
Duruşma tamamlandı.
Duruşma, yarın 10:00’da 6’ncı oturumuyla devam edecek. Yarınki oturumda örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapacak.
20.20 | ‘Hayatını bu dosyadan kurmaya çalışan TikTok’çular var
Sanık Doktor İlker Gönen’in avukatı şöyle konuştu:
“Sanıklar dışarıda öyle bir lanse edildi ki dava için uzman görüşü alabileceğimiz uzman bulamıyoruz. Bu dosyadan bir bebek katili çıkmayacak ama hayatını bu dosyadan kurmaya çalışan TikTok’çu Youtube’çular var. Baskıdan dolayı kimse uzman görüşü vermiyor” dedi.
19.20 | Sanık Doktor İlker Gönen’in savunması devam ediyor
Savcının ‘Neden WhatsApp’tan konuşuyorsunuz?’ sorusuna karşılık sanık Doktor İlker Gönen, telefon çekmediği için internet üzerinden konuştuklarını söyledi.
Savcının ‘Ama öncesinde konuşuyorsunuz, çekiyor’ sorusuna sanığın avukatı itiraz etti. Mahkeme başkanının sorunun sorulmasını istemesi üzerine sanık Gönen, “Hatırlamıyorum, bir yere girmişimdir” yanıtını verdi.
Gönen’e tape kayıtlarındaki bir bebek hakkında ‘Ex oluyorsa Dursun (Dr. Dursun Eryılmaz) çıkmadan olsun’ demesi soruldu.
Gönen, ‘Bebeğin durumu kötüydü zaten, vefat edeceğini anladık. Umarım Dursun Bey çıkmadan eder, daha fazla acı çekmeden’ düşüncesiyle bu ifadeyi kullandığını söyledi.
18.15 | ‘İdam sehpamızı uzman raporu kurdu, tekmeyi medya attı’
Aranın ardından sanık Doktor İlker Gönen’in savunması başladı. Gönen, iddianamade geçen beş bebeğin ölümüyle ilgili savunma yaptı.
‘Pasif ötenazi’ yapmakla suçlandığı bebek hakkında konuşan Gönen, şunları söyledi:
“Ben Türkiye Cumhruiyeti’nde ilk defa ötenazi yapan kişi olmakla suçlanıyorum. Sanki bebeğin düşmanıyım. Bir saat kalp masajı yapmışız. Epikrizde yazıyor. Bir de insanların sinir uçlarına dokunacak şekilde kelimeler buluyorlar ‘pasif ötenazi’ diye. Benim yüzümden 47 kişi bebek katili diye suçlanıyor, bunun ağırlığını da taşıyorum. Bunun hesabını kim verecek?”
Gönen, uzman raporunu hazırlayanlara da ‘yalancı ve iftiracı’ dedi.
Medyada yazılanlara tepki gösteren sanık Gönen şöyle devam etti:
“Akla mantığa gelmeyecek şeylerle suçlanıyorum. Ben bu uzman raporunu açıklamak için ben dakikaları sayıyorum 2 aydır. Herkes bir şey söylüyor. Alnımıza bebek katili yazdılar. Haberciler şimdi benim söylediklerimi söyleseler ne olur, biz bir kere yaftayı yedik”
Ne örgütün yöneticisiyim ne örgütün içinde bulundum ne ölümlerde ihmalim var. Burada karar vermeden önce medyada karar verildi zaten.
Bizim idam sehpamızı uzman raporu kurdu, tekmeyi medya attı.”
16.53 | ‘Savcılar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum‘
Karar’ın aktardığına göre Dr. Dursun Eryılmaz avukatı iddianame savcısı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi:
“Savcılarla ilgili bir soruşturma talep ediyoruz, çünkü delillerin sıhhati açısından bu hayati önem taşıyor. Günlerce adliyeye gidip geldik ama bir türlü birbirimizi anlayamadık. Bu şartlar altında savunmamızı hazırlamak zorunda kaldık ve iddianameyi ancak basın yoluyla temin edebildik.
Sanıklardan özür dileyerek söylüyorum; televizyon kanallarında herkes avukat oldu, tüm spikerler yargıç kesildi. ‘Bebek katilleri’ diyerek vicdanları mühürlediler. Bu algıyı nasıl düzelteceğiz, inanın ben de bilmiyorum. Sanıkların lekelenmeme hakları açıkça ihlal edilmiştir. Savcılar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. medya bunları avukatlardan önce nasıl gördü?“
15.00 | ‘Dursun Eryılmaz’ın diplomasını kullanacağız, kendisi olmayacak’
Çete yöneticisi olmakla suçlanan Fırat Sarı’yla Bağcılar Medilife Hastanesi’nde çalışırken tanıştığını anlatan Dr. Dursun Eryılmaz şöyle devam etti: “Şirketin kimin olduğunu bilmiyordum. Tutuklanmadan beş ay önce Fırat Sarı’yla hastanede karşılaştım. ‘Buranın işletmesini ben aldım, maaşının bir kısmını ben ölüyorum’ dedi. O zaman öğrendim.”
Eryılmaz’a iddianamedeki “Dursun abi göbek açamadı, mahvetti” tapesi de soruldu. Bu işlemin basit bir işlem olduğunu söyleyen Eryılmaz dedikodu yapıldığını savundu.
Eryılmaz “Bebeği entübe yazayım” tapesi için “Zaten entübe, orada yanlış konuşmuş” dedi.
“Epikriz yazmıyordu” tapesi sorulan Eryılmaz “Günlük epikriz yazmak diye bir kural yok. Notlarımı alırdım, haftalık da yazılır, aylık da” savunmasını yaptı.
“Ağzımız bir olsun” tapesi içinse “Herhalde polisten tedirgin olmuş diye düşündüm” yanıtını verdi.
Eryılmaz, İddianameye yansıyan “Vicdanım sızlıyor, ventilatör yok ya” tapesi için de “Onu hastane yönetimine sormak lazım” dedi.
Sanık doktora İlker Gönen’le Fırat Sarı arasında geçen “Dursun Eryılmaz’ın diplomasını kullanacağız, kendisi olmayacak” tapesine ne diyeceği sorusu yöneltildi. Eryılmaz “Bana böyle bir teklif gelmedi. Gelse de kabul etmezdim” yanıtını verdi.
Dr. Eryılmaz savunmasında 1,5 yıl için 900 bin lira maaş aldığını da söyledi.
Eryılmaz örgüt yöneticileri arasında gösterilen Dr. İlker Gönen’in danışman hekimleri olduğunu da anlattı.
14.40 | Bebek ölümlerine ilişkin savunma yaptı
Duruşma 40 dakikalık aranın ardından yeniden başladı. Davada Dr. Dursun Eryılmaz’ın savunmasına geçildi.
Sanık doktor Eryılmaz’ın avukatı, bazı yasa maddelerini referans göstererek suçüstü olmadığı müddetçe müvekkilinin soruşturma izni olmadan yargılanamayacağını söyledi.
Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, Eryılmaz’ın savunma yapmasını istedi.
NTV’nin aktardığına göre bebek ölümlerine ilişkin savunma yapan Eryılmaz, Kırçiçek Helvacı bebeği üç kez hayata döndürmeye çalıştıklarını anlattı ve “Akşam Sağlık Bakanlığı’nın yenidoğan uzmanı gelip durumu dinledi” dedi.
Ardından Karakoç bebeğin ölümüne ilişkin savunma veren Eryılmaz şöyle konuştu:
“Bağırsaklarında doğumsal çürüme var. Bebek kilo kaybediyor. Bir iki saat canlandırmaya uğraştık ama ex oldu. Ben başındaydım. Akşam polis otopsiye götürmek için geldim. Çağla (hemşire Çağla Durmuş) ‘Yanlış bir şey söylenmesin’ diye beni aradı. İyi ki otopsi yapılmış, basında ‘Beslenmemekten öldü’ dediler ama bağırsaktan olduğu belli oldu.”
Kadan bebeğinse kalp hastası olduğunu söyleyen Eryılmaz, bebeğin solunum sıkıntısıyla hastaneye geldiğini savundu.
14.00 | Ara verildi
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in savunması tamamlandı, duruşma 40 dakika ara verildi.
13.18 | ‘Her hastanenin tüm birimlerinde işletme olduğunu biliyorum‘
Sanık avukatı “Sektör içerisinde başka işletmeci tanır mısınız?” diye sordu, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir “Her hastanenin tüm birimlerinde işletme olduğunu biliyorum” diye yanıt verdi.
Davayı takip eden gazeteci Emrullah Erdinç bunun itiraf olduğunu belirtti:
“Bu soruşturmanın genişletilerek başka hastaneleri de kapsaması gerektiğini daha ilk gün söyledim. Ama maalesef iddianamedeki hastanelerle sınırları kaldı.
Oysa sanık Gıyasettin Mert Özdemir sistemde başka hastaneler de olduğunu ‘Yetişkin yoğun bakımınızda hastaneler para kazansın’ diye hasta götürdüğünü itiraf etti.”
12.55 | ‘Fırat Sarı’dan aldığım 60 bin lira maaştı, hasta başı biner lira aldım’
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir savunmasında 112 Acil Servis çalışanı olduğu için adının duyulmasından endişe ettiğini anlattı.
İddianamede geçen ve kendisini ‘Dr. Ahmet’ olarak tanıttığı telefon görüşmeleri de sorulan Özdemir, tapelerin tamamını kabul etti.
Özdemir, Fırat Sarı’dan aldığı 60 bin liranın maaş olduğunu, hasta başı da biner lira aldığını ifade etti.
Özdemir savunmasında sık sık dava savcısını hedef aldı, “Soruşturma savcısı Yavuz Engin art niyetli davrandı” dedi. Mahkeme başkanı sanığı şöyle uyardı: “Soruşturma savcısının adını vererek ithamda bulunuyorsun. İddianame hazırlanmış, konuyu buralara çekme. Varsa bir ithamın, avukatın var, gidip şikayetçi olursun. Bebek ölümünü araştırmak art niyet mi?”
11.53 | ‘Parça parça 45-60 bin lira civarında ödemeler aldım’
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir iddianamede yer alan “Artık 112 bildirim yapmıyorum” sözünü “Evet, sıkıntı çıkmasın diye. Bildirilirse sevk yapılamaz, zaman yönetimi açısından böyle yaptım” diye açıkladı.
Mahkeme başkanı “Serdarova bebekle ilgili ‘Doktor para alacak’ denmiş” diye sordu, Özdemir şöyle yanıtladı: “Ölen Serdarova bebekle ilgili transfer sürecinden çıktım. Doktora ödeme yapılacaktı.”
Savunma şöyle devam etti:
(…“Senin Fırat Hoca’yla çalıştığını biliyorum, sana 10 bin lira vereceğim, destekle bizi” denilmiş) Bu hastaneden ödeme aldım. Fırat Sarı’yla işletme yaptığım dönemde başka hastanelerle de anlaşmalarım oldu. Parça parça 45-60 bin lira civarında ödemeler aldım; hasta sevki yaptım.
Özdemir, Fırat Sarı’nın “Beni mahvetti, ödemeler düştü” sözüyle ilgiliyse “Bu hasta sayılarının azlığıyla ilgili bir konuşmaydı” dedi.
‘Suriyeli bebekler devlet hastanelerine de sevk edilmiyordu’
Karar’dan Sema Kızılarslan’ın aktardığına göre Özdemir iddianamedeki “Suriyeli için ‘Günlük 3-5 bin dedim, kabul etti’ diyorsun” ifadeleri içinse şunları dedi:
“Sigortası olmadığı için böyle söyledim. Suriyeli bebekler özel hastaneler kabul etmediğinde devlet hastanelerine de sevk edilmiyordu. Yoğun bakım yataklarının doluluğunu isteyen her özel hastane sahibi gibi Fırat Sarı da bunu istiyordu.”
11.29 | ‘Sadece Fırat Sarı’yla anlaşmam yok, başka hastanelere hasta sevk edip para alıyordum’
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir dinleniyor:
* (“Ex geldi, karşı tarafa bir şey yapma” dedin) Konuyu anlatmak için söylediğim bir şeydi. Hastalar yanlış anlıyor, hasta yakınları da sıkıntı çıkarıyor. Böyle bir durum bir daha yaşanmasın diye mecazi bir örnek verdim. Ayrıca “Yanlış bilgilendirirseniz öteki hastaneyi suçlamayın” anlamında bir uyarı yapmıştım.
* (“Ölmüş, bana para vermeyecekler” deyip sana bin lira gönderecekler, demişsin) Bu konuşma, bir erişkin yoğun bakım hastası ve bir bebek sevki sonrası bana para gönderilmesiyle ilgiliydi. Dediğim gibi yalnızca Fırat Sarı’yla bir anlaşmam yoktu başka hastanelere hasta sevk edip para alıyordum.
11.17 | ‘Taburcu oldukça hasta istiyorlardı’
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir savunmasına devam ediyor:
* (“112’ye bildirmeden yapalım, hakkımızdan oluruz” diyorsun) Hastanın bulunduğu hastaneler sorumlu. “Hakkımızdan oluruz” derken, zaman kaybından bahsediyorum.
* (Demek ki sana “112’ye bildirme” diyorlar) Evet, böyle durumlar oluyor.
* Taburcu oldukça hasta istiyorlardı.
* (“Epikrizler sıkıntılı” diyorsun ve doktor yönlendirmeye çalışıyorsun) Doktor arıyorlardı, ben de yönlendirdim.
* (“Üç günde altı taburcu verilmiş, ben orayı 30’un üzerinde tutmayı planlıyorum” diyorsun) Bu hasta sevkleriyle ilgili bir konuşmaydı.
* (Sana ne, neden ilgileniyorsun?) İşgüzarca yaptığım bir konuşmaydı.
* Sevklerde doktora ulaşılamadığı için hemşirelerle konuşuyoruz. Ancak doktorun haberi olmadan sevk yapılamaz.
* (Kaşeyi kullanırlarsa ne olur?) Doktor “Bu hasta nereden geldi?” der. Bu yüzden bilgileri var.
* (Taburcuları neden durdurmaya çalışıyorsun. Senin görevin mi?) Taburcu konuşmalarım işgüzarca yaptığım konuşmalardır. Hastaları fazla yatırmasınlar diye bir görüşmem olmadı.
11.09 | ‘Her hastaneye hasta gönderdim, erişkinler de dahil’
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir savunmasına şöyle devam etti:
* Örgütün yöneticisi olarak burada bulunuyorum Ancak sadece Fırat Sarı’nın anlaştığı hastanelere sevk yapmıyorum. Dosya yalnızca yenidoğan hastalarla sınırlandırılmış; oysa ben erişkin hasta ve kardiyoloji hastası da yönlendirdim. Her hastaneye hasta gönderdim. Bu suçlama komik bir duruma düşmüştür.
* Doktor Ahmet adına yaptığım konuşmaya gelirsek, kolluk kuvvetlerine bilgi vermeme rağmen Doktor Ahmet’in kim olduğu sorulmadı. Doktor Ahmet adına hasta kabul ettiğim doğru, ancak bu işlemi doktor adına yaptım. Teknik bilgim nedeniyle hasta kabulü gerçekleştirdim. 112 nakil sürecini tamamlamak zaman alan bir iştir. Doktorlar bu süreçte zaman kaybetmek istemiyor ve haklılar. Bu süreçte ben o doktorlardan maddi bir menfaat sağlamadım.
‘Anne kamu hastanesinde yer bulamadı’
* Adım yalnızca Kaya bebeğin ölümüyle ilişkilendiriliyor. Diğer ölümlerde adım geçmediği halde savcı adımı 10 bebeğin ölümüne dahil ederek korkunç bir tablo yaratmıştır. Kaya bebeğin sevki söz konusu değildir. Gebe sevkleri yalnızca devlet hastanelerine yapılır. Anne hiçbir kamu hastanesinde yer bulamadı ve dört saat boyunca nakil edilemedi. Hiçbir hastane bu vakayı kabul etmedi. Bunun üzerine ben devreye girdim ve Fehmi Alperen’le (112 Acil Servis çalışanı) görüşerek bir hastaneye kabul edilmesini sağladım.
‘Hastane yönetimiyle anlaştım’
* Daha önce erişkin yoğun bakım hemşiresiydim. Fırat Sarı’nın sahibi olduğu Medisense Sağlık Hizmetleri’nden ve bazı özel hastanelerden hasta yönlendirdiğim için para aldım. Mesela hastane sahiplerinden Ali Aksu’yla hasta yönlendirme konusunda anlaşmıştım. Bağcılar Şafak Hastanesi’nde hastane yönetimiyle anlaşma yaptım.
‘Belirli bir fiyat yoktu, duruma göre ödeme yapıyorlardı’
* Sevkler karşılığında belirli bir fiyat yoktu, duruma göre hastane ödeme yapıyordu.
* (Fırat Sarı’yla nasıl bir ilişkin var?) Bağcılar Şafak Hastanesi ve Beylikdüzü Medilife Hastanesi’yle anlaşmalı olarak hasta gönderdim.
* (Başka hastaneler yok mu?) Avcılar Hospital olabilir, tam hatırlamıyorum.
* İlker Gönen ve Fırat Sarı’yla konuşarak hasta sevkini yapıyordum.
* Hastaları çevrem geniş olduğu için buluyorum.
10.51 | ‘Avrupa yakasında bir bebek beş altı saatte hastaneye sevk edilir, biz 45 dakikaya düşürdük’
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında suçlamalar okunduktan sonra savunmasına başladı:
* Suçlamaları kabul etmiyorum ancak hasta yönlendirerek para kazandığımı kabul ediyorum. Burada bir gerçeği açıklamak istiyorum: İstanbul’da yalnızca dört kuvözlü ambulans bulunuyor. Bu ambulansların bir hastaya ulaşması en az iki saat sürüyor. Bu nedenle tıp merkezinden yoğun bakıma ihtiyaç duyan bir hastanın sevk edilmesi ortalama beş altı saat alıyor.
* Hasta bir an önce hastaneye gitmeli, fakat mevcut kurallar bu süreci hızlandırmaya izin vermiyor. Bu yüzden sevk zinciri bizim gibi kişiler aracılığıyla kırılıyor ve hastane bulunuyor. Biz doktorlarla konuşarak özel hastanelerin ambulanslarını kullanıyoruz ve 112 Acil Çağrı Merkezi’nden protokol alıyoruz. Böylece beş altı saat süren sevk süreci 45 dakikada çözülebiliyor. Bu hasta bakımından daha uygun bir çözüm mü? Mahkemenin takdirine bırakıyorum.
* Şunu da belirtmek isterim; yoğun bakım ünitesi olmayan hastanelerde 112’ye durumun bildirilmesi 30 dakika sürüyor. Kamu hastanelerindeyse uygun bir hastane bulunması çok daha uzun zaman alıyor. Bu nedenle hastaneler bizimle iletişime geçiyor. Biz 45 dakika içinde hastaya uygun bir hastane buluyoruz. İstanbul Avrupa Yakası’nda bebekleri taşımak için yalnızca dört kuvözlü ambulans var. Buna karşılık özel hastanelerde yenidoğan ünitelerine sahip her hastanede kuvözlü ambulans bulunuyor.
10.42 | Ambulans şoförü ifade veriyor
Örgütün sevk ve idaresini yapmakla suçlanan ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ifade veriyor.
İddianameye göre Özdemir, Fırat Sarı’nın işletmeciliğini yaptığı hastanelerin yoğun bakımlarını doldurabilmek adına İl Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) algoritmasına aykırı davrandı.
Önce bebek hastanın ailesini ikna eden Özdemir sonra hasta için tedavi ret işlemini yapıp 112 çağrı merkezinden provizyon numarası almadan hasta başka hiçbir hastaneye gitmemiş gibi gösterdi.
İşletme hastanelerinin birisine acilden giriş yapıp sevk başına para aldığı, 112 nakil birimiyle yaptığı görüşmelerde kendisini doktor Ahmet olarak tanıttığı öne sürülüyor.
İlk dört duruşmada neler yaşandı?
Üç günü geride bırakan duruşmalarda 18 sanığın ifadesi tamamlandı.
29 sanığın daha ifadeleri alınacak.
Savunması alınan sanıklar şöyle:
- Hakan Doğukan Taşçı – Hemşire
- Hasan Basri Gök – Hemşire
- Deniz Korkmaz – Hemşire
- Hüseyin Günerhan – Hemşire
- Hüseyin Gündüz – Ambulans Şoförü
- Cansu Akyıldırım – Hemşire
- Çağla Durmuş – Hemşire
- Damla Atak – Hemşire
- Rıza Keykubad – Doktor
- Emine Avcı – Yönetici
- Mehtap Sayar – Hemşire
- Fehmi Alperen – 112 Acil Servis Çalışanı
- Mehmet Halis Başli – Hemşire
- Medikal muhasebeci Funda Özen
- Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Renas Kılıç
- Serdar Yüksel
- Fırat Sarı’nın asistanlığını yapan hemşire Sümeyye Nur Arslan
- Hemşire Tuğçe Toptemel
Canlı blog | Yenidoğan davası: Fırat Sarı evde bakım için de ilaç işine girişmiş
Canlı blog | Yenidoğan davası: ‘Çek fişi’ demedim’
Canlı Blog | Yenidoğan davası: ‘Ne yapalım taş mı yiyelim?’
Canlı Blog | Yenidoğan davası: ‘Yoğun bakım dolunca komisyon veriyorlardı’
Ne olmuştu?
İstanbul’da aralarında sağlıkçıların olduğu bir grubun bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasına ilişkin soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne 27 Mart 2023’te CİMER’den gelen ihbar üzerine başlatılmıştı.
Çete 10 bebeğin ölümüyle suçlanırken, 19 hastane ve sağlık hizmeti şirketi ‘malen sorumlu’ olarak yer alıyor.
Bakırköy başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianameye göre çetenin elebaşı doktor Fırat Sarı’yken, örgütün sevk ve idaresini doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir yapıyor.
İddianameye göre çetenin esas amacı işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almaktı.
Kârın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyeleri arasında paylaşıldığı ifade ediliyor.
47 sanıktan 22’si tutuklu olarak yargılanıyor.
İstenen cezalar
Şüpheliler istenen cezalar şöyle:
- Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez uygulanmak üzere ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis
- Gıyasettin Mert Özdemir’e ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları isteniyor.
Hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketlerinse kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep ediliyor.
Soruşturmada İstanbul’da dokuz, Tekirdağ Çorlu’daysa bir hastanenin ruhsatı iptal edilmişti.