CHP’nin yıllardır AKP’nin başarısına da en çok hizmet eden, en hayati hatası, kendisini Atatürk’ün, Ecevit’in partisi zannederken, her seferinde Baykal’ın partisi olması.
Sürgündeki akademisyenler ve ‘merdiven altı akademik loncalar’
Geçtiğimiz hafta, Türkiye akademisinin belli bir kısmı, David Selim Sayers tarafından kaleme alınan bir yazıyı tartıştı. İngilizce yayımlanan ‘The Real Academy in Exile’ (Gerçek sürgündeki akademi) başlıklı bu yazı, 2016 yılında Barış Akademisyenleri bildirisinin ardından şekillenen Almanya merkezli bir oluşumun tartışmalı birtakım icraatlarını, Sayers’ın olumsuz sonuçlanan bir iş başvurusunun üzerinden anlatıyor.
Neo-Kemalizmi anlamak – 2
Kemalizmin, yarım kalmış ve yenilmiş bir proje olduğunu söyleyebiliriz ama etkisiz ve geçici olduğunu söyleyemeyiz.
Neo-Kemalizmi anlamak – 1
Son yıllarda Türkiye’de giderek yükselen, artık yavaş yavaş şahikasına da erdiğini düşündüğüm bir Neo-Kemalizm dalgası var. Buna akım değil, dalga diyorum; çünkü bir siyasal akım sayılabilecek kadar billurlaştığı kanısında değilim.
Kendi kalesine hücum eden AKP forvetleri…
‘Erdoğan ölmüş’ söylentisini kimin çıkardığını bilmiyoruz ama bunu kamusal alanda geniş kapsamlı bir tartışmaya çevirenin Fahrettin hocam olduğunu biliyoruz. Bunu niye yaptığını ise herhalde bir tek kendisi biliyor.
İyi Parti nedir?
İyi Parti, kendisi siyaset üreterek başarılı olan bir parti değil, hâlihazırda var olan ve kendisini temsil edecek siyasal aktör arayan bir kitlenin desteğiyle ayakta duran bir parti.
Ortayolculuk da aklın katilidir!
Normalde böyle zamanlar farklı farklı siyasi akımların, değişik değişik siyasetler kurmaları için müsait zamanlardır. Bizim normalimiz yok tabii, o yüzden yine her taraftan ortayolculuk fışkırıyor. ‘Aman AKP’nin işine yarar’ tayfası, siyasetin sağını solunu sade suya tirit bir ortayolculuğa angaje etmek için kendini yırtıyor.
Tükenmekte olan bir rejimin tiplemeleri
Parti-devlet rejimi tükenirken, yarattığı tahribatın büyüklüğünü, ortaya çıkardığı karakterler üzerinden okumak mümkün.
‘Asım’ın nesli’nin akıbeti
AKP’nin gençlere olan öfkesi, kendi geri gelmeyecek gençliğine duyduğu hasetten besleniyor sanki. Kendi etrafındaki dar paça pantolon, janti takım elbise, elit-muhafazakarların ‘Asım’ın nesli’ taklidi hariç, hiçbir gençlik tezahürüne tahammülü yok. Ve kaderi, büyük ihtimalle o en çok nefret ettiklerinin elinde.
Kürt sorununa (sür)reelpolitik çözüm süreci?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni bir çözüm sürecine yönelik ‘İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz’ sözleri, HDP adını bugüne kadar ağzına almaktan bile imtina eden CHP liderliği için elle tutulur bir açılım olarak yorumlanabilir.