Türkiye, köprüden önceki son çıkışı pas geçip direksiyonu şarampole doğru kırdı. Hem de gaz pedalına taş dayayarak…
İyi bir haber kanalımız olsaydı acaba Pazar gecesi ne olurdu?
Siyasi partiler, Pazar gecesi, yapılacağı beş yıldır belli olan seçime ne kadar hazırlıksız olduklarını gösterdiler. Şu ikinci tur bitsin, onlarla ayrıca konuşacağız. Şimdi haber kanallarıyla bir konuşalım.
Ucu yanık gurbet mektubu, içinde oy pusulası…
Türkiye dışında yaşayan biri olarak gözlemlerimi hem de bu yaz aylarında yayımlanacak bir akademik araştırmamın bulgularını aktarmak, gurbetteki durumun Türkiye’den daha rahat anlaşılmasına yardımcı olabilir.
Demokrasi sınavına hoş geldiniz!..
Son demlerini yaşayan parti-devlet rejimi, klasiklerinden birine imza attı ve Diyarbakır’da politikacıları, gazetecileri, avukatları, sanatçıları gözaltına almaya başladı.
TİP ne yapıyor?
TİP kumar oynuyor. Elinde ne sinek ikilisi ne kare as var. Fena olmayan bir döper var. Kazanabilir, ama masadaki biri üçlü çıkarırsa kaybeder.
Bu cehennemden HDP'siz çıkış yok!
Bir genç kadın, HDP’ye oy vereceğini söylüyor. Özdağ’ın cevabı, “hiç de katile benzemiyorsunuz” oluyor, sonrasında tartışıyorlar. Özdağ mevcut terbiyesizliğinin üstüne bir de “büyüyünce öğreneceksiniz bazı şeyleri” cümlesini ekliyor. Ben olsam “sen büyüdün de ne oldu?” derdim…
Erken seçim değil kerhen seçim…
Bu kerhen seçimin gizli galipleri, kimseye eyvallahı olmayanlar olacak. Kısa ve orta vadede, ana akım ittifakların dışında yer alan partileri büyük kazançlar bekliyor olabilir.
'İnce'den kabak tadı vermek…
Muharrem İnce’nin siyasi kariyeri, Kılıçdaroğlu öyle istediği için değil, iradesizlikten öldü. Bunu anlamıyor, anlamadıkça işin suyunu çıkarıyor. Kabak tadı veriyor.
Bahar devrimine çeyrek kala…
14 Mayıs’ta Türkiye halkları, geleceğinin demokraside mi yoksa faşizan bir devlet distopyasında mı olduğuna karar verecek. Ben, bütün arazlarına rağmen, 115 yılda var ettiğimiz Türkiye demokrasisini koruyabileceğimize inanıyorum.
'Kendine Müslüman Kardeşler'in bi' çay koyamayan devleti…
Devletimizin sabıka kaydı hep biraz kabarıktı, ama ‘çay getirin, biz veremiyoruz’ dediği, üstelik bunu en ufak bir utanma, sıkılma belirtisi göstermeden söylediği bir dönem daha olmamıştı sanırım.
- 1
- 2
- 3
- …
- 9
- Sonraki Sayfa »