MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Cildin yaşlanmasını tamamen durdurmak şimdilik mümkün olmasa da uzmanlar, bunu yavaşlatmak için bazı önlemlerin işe yarayabileceğini düşünüyor.
Güneş, cildi yaşlandıran faktörlerin başında geliyor. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi uzman doktor Sadık Yılmaz, güneş ışınlarının yol açtığı yaşlanmadan korunmak için sadece yazın değil, her mevsim koruyucu kremlerin kullanılmasını öneriyor.
Dr. Yılmaz’la yılların ve başka etkenlerin cilde etkilerini en aza indirmenin yollarını konuştuk.
Güneş hangi mekanizmayla cildi yaşlandırıyor?
Güneş -yani ultraviyole ışınları- ciltte DNA hasarına ve immunsupresyona (bağışıklık sisteminin baskılanmasına) yol açıyor. Bu da DNA tamir mekanizmasının bozulması yoluyla deri kanserlerinin oluşmasına zemin hazırlıyor.
Cilt kanseri sıklığında bir artıştan söz etmek mümkün mü?
Maalesef kanserin her türünde olduğu gibi cilt kanserlerinde de bir artıştan söz edebiliriz. Ülkemizde özellikle melanom dışı deri kanser çeşitleri resmi kayıtlara eksik bildiriliyor. Bu durum gerçek rakamları tespit etmemizi güçleştiriyor olsa da elimizdeki veriler deri kanserlerinin her geçen gün arttığını söylüyor.
Cilt kanserlerinin tek sebebi güneş mi?
Tek değil ama en önemli nedeni. Güneşe maruziyet süresi arttıkça deri kanseri olma ihtimali de artıyor. Örneğin çocuklukta aşırı (su toplayacak şekilde yanmak gibi ) ve tekrarlayan şekilde güneşte kalmak ilerde deri kanserlerinin en tehlikelisi olan malign melanoma riskini arttırıyor. Çiftçiler, denizciler gibi çok uzun süre güneşte kalmak skuamöz hücreli deri kanserlerinin oluşmasında etkili. Güneş ışınların dik geldiği yerlerde daha fazla deri kanseri riski görüldüğünden bölgesel ayrılıklardan bahsetmek gerekir. Ayrıca ileri yaş ve erkek cinsiyet cilt kanserleri için bir risk faktörü. UV’nin neden olduğu DNA hasarını tamir etme kabiliyeti yaşla birlikte azalır. Bu durum DNA hasarı birikimine neden olur ve yaşlılarda deri kanseri sıklığını arttırır.

Solaryum cilt kanseri riskini arttırır mı?
Bazı kişiler kısa sürede bronzlaşmak için solaryum tercih edebiliyor. Yapılan çalışmalar bir yıl içinde solaryuma ne kadar çok girilir ve uzun süre geçirilirse deri kanseri riskinin o kadar çok olduğunu gösterdi. Bu nedenle birçok ülkede solaryum yasaklanıyor.
Güneşten korunmakla, D vitaminden yoksun kalmak arasında seçim yapmamız gerekiyor mu? Bu denge nasıl kurulabilir?
Derimiz güneş ışınları yardımıyla D vitamini üretir. Ancak bunun için saatlerce güneşte yatmaya gerek yok. Günlük 15-20 dakika ve vücudumuzun küçük bir bölümü güneş görse dahi günlük üretimi sağlayabilir.
Güneşten koruyucuların faktörü büyüdükçe, etkisi artıyor mu?
Evet, güneş koruyucularının faktörü büyüdükçe etkisi artar. Ancak araştırmalar 50 faktör ile 90 faktör arasında koruma oranının artmakla birlikte çok az olduğunu göstermiş. Bunun için ciddi bir koruyucu ürün (kimyasal madde) kullanmak gerektiğinden koruyucu faktörünün 50 üzeri olması yeterli.
Yaz aylarında kaçınmamız gereken ürünler neler?
Yaz aylarında lekelenme ihtimali artar. Yazın yaptığımız işlemleri kısıtlayan en önemli etken de bu. O nedenle A vitamini, retinoik asid içeren ürünleri, soyucuları, leke kremlerinin birçoğunu, lazer tedavilerini yazın önermeyiz.
‘Kolajen üretimi artırılabilir’
Yılların cilt üzerindeki yıpratıcı, yaşlandırıcı etkisini yavaşlatmak mümkün mü?
Yaş aldıkça çevresel faktörlerin de etkisiyle cildimizde bozulmalar ve hücresel düzeyde kayıplar oluşmaya başlar. İleri yaşlarda cildin temel yapı taşlarından kolajen azalır. Bu cildin elastikiyetinin ve neminin azalmasına, kırışıkların ortaya çıkmasına neden olur. Değişik birçok yöntemle hem cildin kolajen üretimini arttırabilir hem de cilt yenilenmesini sağlayabiliriz. Örneğin lazerler, radyofrekans gibi enerji bazlı cihazlar, biyo-uyarıcı ajanların cilt altına verilmesi gibi yöntemlerle yaşlanmayı yavaşlatmak ve cilt kusurlarını azaltmak mümkün.
Olumsuz etkisi kanıtlanmış hangi faktörler var?
Cilt üzerinde olumsuz etki yapan etkenleri iç ve dış olarak ayırabiliriz. İç etkenlere hormonal değişiklikleri örnek verebiliriz. Dış etkenlerin başında güneş sonra da sigara geliyor. Çevre kirliliği, uykusuzluk, düzensiz beslenme, alkol, cilt ya da cilt dışı bazı hastalıkları da sayabiliriz.
Cilt kendini yeniler mi gerçekten? Yoksa bu iddiayla pazarlanan ürünler mi bize bunu söylüyor?
Evet cilt yaklaşık 30 günde bir kendisini yeniler. Ancak bu yenileme zamanla azalır. Çünkü cildin genç görünmesini sağlayan temel yapı taşlarının üretimi zamanla azalır. Bu nedenle ileri yaşlarda dışarıdan bazı desteklere ihtiyaç vardır. Ama bunlar kanıtlanmış, onaylanmış ürünler olmalı.
Yaşlanmanın belirtisi sadece kırışıklıklar mı? Başka işaretleri var mı?
Cilt yaşlanması deyince aklımıza ilk kırışıklıklar gelir. Bu doğru. Ama sadece yaş almak cildi yaşlandırmaz. ‘Cilt yaşı’ diye bir kavramdan da bahsetmek gerekir. Bunu etkileyen çok farklı parametreler var. Özellikle güneş, menopoz (östrojen hormonunun azalması) ciltte yaşlanmaya neden olur. Yaşlı ciltte kırışıklıkların yanında lekeler, sarkma eğilimi, parlaklığının kaybolması, neminin azalması, komedon dediğimiz siyah noktaların artması gibi belirtiler ortaya çıkar.
Cildin yaşlanmasını kozmetik ürünler (kremler, soyucular, vitaminler vs. ) yavaşlatabilir mi?
Evet. Eğer uygun tespitler yapılır, hastanın cildine uygun, etkinliği kanıtlanmış ürünler verilirse cilt yaşlanması yavaşlar.
İçeriden mi beslemek daha etkili, dışarıdan mı? Belki de soruyu, cilt beslenebilir mi diye sormalıyım…
İçeriden beslemekle kastınız kolajen, hiyalüronik asit gibi takviye gıdalar, vitamin ve mineraller vermekse benim kişisel tecrübelerim dışarıdan yapılan müdahalelerin daha etkili olduğu yönünde. Yani dışarıdan cilt altına yapılan uygulamaların daha kısa sürede ve daha etkili sonuçlar verdiğini biliyoruz. Ağızdan yapılan takviyelerin etkinliği dışarıdan yapılan müdahalelerle desteklenirse çok daha fazla olabiliyor.
Menopozla birlikte azalan östrojen cildin yaşlanmasına zemin hazırlayan faktörlerden biri. Bu durumla baş etmek, yerine doğal yöntemlerle koymak mümkün mü?
Maalesef menopozla birlikte azalan östrojeni doğal yöntemlerle yerine koymak çok zor. Kimi durumlarda östrojeni yerine koyma tedavisi yapılabilmektedir. Ancak bunun mutlaka bir doktor gözetiminde olması gerekir. Ama bol su tüketmek, güneşten korunmak, spor, sağlıklı beslenme, düzenli uyku doğal akışta olmalı diyoruz.
Botoks cilt yaşlanmasını engelliyor mu?
Evet. Yüzdeki mimik hareketleriyle kasılan kasların üzerindeki derimizde zamanla kırışıklıklar oluşur. Aslında botoks uygulaması bu kasların belirli bir süreliğine işlemini yapmasını engellemek için yapılır. Böylece kırışıklıklar geçerken, cildin daha parlak daha canlı ve genç göründüğü gözlemlenebilir.
Dışarıdan bazı cihazlarla kolajeni uyarmak ne derece etkili bir yöntem?
Günümüzde cilt gençleştirmek için kullanılan cihazların tümünün temelinde ciltteki kolajen yapımını arttırmak yatıyor. Bu cihazların etki yapabilmesi için öncelikle kişinin kolajen üretebilme kapasitesinin olması gerekir. En önemli etken de yaş. Yaş ilerledikçe maalesef cihazların da etkinliği azalıyor. Ya seans sayısını arttırmak ya da farklı yöntemler de eklemek gerekiyor. Benim en etkili bulduğum yöntemlerin başında altın iğne yani iğneli fraksiyonel radyofrekans geliyor. Lazerler, mezoterapi şeklinde uygulanan ve her geçen gün geliştirilen yeni yeni ürünleri de sayabiliriz.
‘Kolajen moda ve geçmek üzere’
‘Çılgınca’ kolajen kullanılıyor. Çeşit çeşit ürün raflarda. En büyük iddiası da ciltle ilgili. Bu bir moda mı, geçer mi?
Bence moda ve galiba geçmek üzere. Bir kere aralar verseniz de sürekli almanız gerekiyor. Bu insanda bıkkınlığa yol açabiliyor. Piyasada o kadar çok çeşit kolajen var ki hangisi etkili, hangisi değil bilmek gerekir. Etkin dozları tespit edip ona göre kullanmak gerekiyor.
Kolajenin iddia edilen etkileri göstermesi mümkün mü?
Kullananların bir kısmı çok memnun bir kısmı ise mutsuz. Yani göreceli bir etkinlik var, beklentiye göre, ürüne, hasta yaşına göre vs. değişiyor. Bilimsel çalışmalar benim görebildiğim kadarıyla ürün destekli olduğundan sanki biraz yanlı gibi. Hepsi ‘çok etkili’ diyor.
Cilt sağlığı ve bakımı için hangi ürünleri önerirsiniz?
Benim herkese önerdiğim öncelikle yaz kış güneş koruyucusu kullanmaları. Yazın daha çok dikkat edilmeli. Mutlaka nemlendirici de öneriyorum. Cilt temizleyici, makyaj çıkarıcı da önemli. Cilt tipine uygun ürünler seçilmeli.
40-45’li yaşlardan sonra güneşe koruyucu ve nemlendiricinin üzerine C vitamini içeren serumlar öneriyorum. Antioksidan özelliğinden dolayı güneşin, sigaranın, kötü beslenmenin, düzensiz uykunun, ortamın kötü koşullarının cilt üzerindeki etkisini düzeltiyor. Ayrıca parlatıcı, nemlendirici, canlandırıcı özelliği de var.
55-60’lı yaşlarda bunlara ek olarak, retinoik asit (A vitamini) içeren kremleri öneririm. Bu da cildin yenilenmesini hızlandırıyor. Haftada 1-2 ya da gün aşırı, gece kullanılabilir. Cildin canlılığı, parlaklığını sağlar.
Cilt tipine uygun ürünlerin tercih edilmesi önemli. Bir uzman hekim değerlendirip ona göre önerilerde bulunabilir.