Türkiye ve AKP’nin tarihinde unutulmayan günlerden biri 7 Haziran 2015… Bu tarihte AKP’nin 13 yıllık iktidarın ardından Meclis’te çoğunluğu kaybetmiş, Kürt siyasi hareketinin temsilcisi HDP ilk defa barajı aşmış ve Türkiye yeniden koalisyon hükümetlerini hatırlamıştı. 7 Haziran 2015, sandıktan çıkan bu sonuçların ardından Türkiye’yi sarsan kanlı günlerin başlangıcı olarak hatırlanıyor.
Türkiye 7 Haziran seçimlerine bir yanda çözüm süreci, bir yanda HDP’nin “Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışı ve diğer yanda güçlenen muhalefetle girdi. Bu tarihin hemen öncesi 5 Haziran 2015’teyse Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda HDP’nin mitingine bombalı saldırı düzenlenmiş ve beş kişi yaşamını yitirmiş, 400’e yakın kişi de yaralanmıştı.
İşte bu gerilimle 7 Haziran sabahı sandığa giden seçmenin oylarıyla sandıktan hiç kimsenin beklemediği sonuçlar çıkmıştı: AKP yüzde 40,8, CHP yüzde 24,9, MHP yüzde 16,2 ve HDP yüzde 13,1…
Bu sonuçlarla Kürt siyasi hareketinden bir siyasi parti ilk defa yüzde 10 barajını aşmıştı. HDP yüzde 13,1’lik oyla aynı zamanda 2002’den sonra ilk defa AKP’nin Meclis’te çoğunluğu kaybetmesini sağlamıştı.
Sonuçların hemen ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na hükümeti kurma yetkisi verdi. Davutoğlu, istikşafi görüşme adı altında CHP’yle müzakerelere başladı. 26 Ağustos’a kadar süren bu görüşmelerden sonuç çıkmayınca, 1 Kasım için erken seçim kararı alındı. Seçim hükümeti kuruldu, HDP’den iki bakanın yer aldığı kabineye MHP bakan vermedi. Türkiye 1 Kasım 2015’te tekrar sandık başına gitti ve AKP sandıktan birinci parti olarak çıktı, Meclis çoğunluğunu elde etti. Ancak bu iki tarih arasında yaşananların ardından Türkiye’de siyasal tarih köklü bir değişikliğe uğradı.
7 Haziran ve 1 Kasım arasında yaşananlar
7 Haziran: HDP’nin yüzde 13’ün üstünde oy aldığı seçimlerin sonucunda hiçbir parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı. AKP 258, CHP 132, MHP ve HDP 80 milletvekili çıkardı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli koalisyona kapılarını kapattı.
11 Haziran: Erdoğan’la CHP’nin önceki genel başkanı Deniz Baykal sürpriz şekilde görüştü. Baykal görüşmeyi ‘en yaşlı Meclis üyesi’ olması nedenine dayandırsa da ardından AKP’nin izleyeceği yola dair tartışmalar başladı. Bahçeli ”HDP’yle AKP koalisyon kursun” derken, CHP, Bahçeli’yi ikna etmeye çalıştı.
18 Haziran: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bahçeli’yi ”Gel sen başbakan ol” diye çağırdı. Bahçeli buna sert tepki gösterip kapıları bir kez daha kapattı.
1 Temmuz: Meclis açıldı ve başkan seçimi başladı. CHP’nin adayı Deniz Baykal olurken, karşısındaki AKP’li İsmet Yılmaz’la yarıştı. Bahçeli son turda ‘geçersiz oy’ vereceklerini belirtince AKP’li Yılmaz Meclis başkanı seçildi. Bahçeli’nin stratejisi tartışılmaya başladı.
Erdoğan hükümeti kurma görevini, cumhurbaşkanı seçildikten sonra AKP’nin başına getirdiği Ahmet Davutoğlu’na verdi. Davutoğlu, CHP’yle yürütülen görüşmelere ‘koalisyon görüşmeleri’ demek yerine ‘istikşafi görüşme’ adını verdi.
17 Temmuz: Erdoğan, AKP ve HDP’lilerin katılımıyla açıklanan 10 maddelik ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı tanımadığını açıkladı. Çözüm süreci ‘buzdolabına’ kaldırıldı.
20 Temmuz: Erdoğan’ın ‘Dolmabahçe’ açıklamasından üç gün sonra Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde bir araya gelen ve Suriye’de IŞİD ablukasındaki Kobani’ye insani yardım götürmek isteyen gençler IŞİD bombacısının hedefi oldu. Katliamda 33 kişi hayatını kaybederken, en az 100 kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenlerin cenazeleri Türkiye’nin farklı kentlerinde kitlesel törenlerle toprağa verildi.
22 Temmuz: Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polis memuru yaşadıkları evde başlarından vurularak öldürülmüş halde bulundu. Cinayetleri PKK önce kendilerine bağlı ‘Apocu Fedailer’ adlı bir grubun işlediğini açıklasa da daha sonra olayla ilgisi olmadığını açıkladı. İlerleyen yıllarda bu cinayetlere ilişkin yargılananlar beraat etti, dosya faili meçhul kaldı. Bu cinayetler çözüm sürecini bitiren cinayetler olarak da tarihe geçti. Soruşturmada yer alan çok sayıda isim daha sonra ‘FETÖ’ soruşturmalarında yargılandı.
23 Temmuz: Davutoğlu imzasıyla PKK ve IŞİD’e yönelik operasyonlar başlatıldı. Kuzey Irak’a savaş uçaklarıyla bombardımanlar düzenlendi.
26 Temmuz: PKK ateşkes için ”Fiilen sona ermiştir” diye açıklama yayımladı. PKK saldırılara yeniden başlarken, bir binbaşı hayatını kaybetti.
29 Temmuz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecinin tamamen sona erdiğini açıkladı.
4 Ağustos: Dönemin HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ”PKK silah bırakmalı, hükümet operasyonlara son vermeli” dedi. Çağrılar karşılık bulmadı. HDP, PKK’yla ‘arasına mesafe koymamakla’ suçlandı.
10 Ağustos: Şırnak Halk Meclisi, ‘öz yönetim’ ilan etti. Erdoğan bu açıklamaya sert çıkarak “Bu açıklamayı kimler yapıyorsa ağır bir bedel öderler” dedi.
12 Ağustos: Türkiye’yi derinden etkileyecek çatışmaların şehir merkezlerine taşındığı sürecin ilk adımları atıldı. KCK ”Demokratik özerklik ilan ettik’ diye açıklama yayımlarken, çok sayıda ilde de bu yönde girişimler oldu.
26 Ağustos: Gerilim devam ederken, hükümet kurma çabaları sonuçsuz kaldı. 26 Ağustos’ta seçimlerin yenilenmesi kararı alındı. Bu Türkiye siyasi tarihine bir ilkti. 1 Kasım’da seçimlerin yenilenmesi kararı verildi.
7 Eylül: Seçim kararının ardından çatışmalar ve saldırılar şiddetini artırdı. Dağlıca’daki PKK saldırısında 16 asker hayatını kaybetti.
8 Eylül: Iğdır’daki PKK saldırısında 13 polis hayatını kaybetti. Türkiye’nin dört bir yanında HDP binalarına yönelik saldırılar düzenlendi. HDP Genel Merkezi’ne saldırıldı, binanın ilk iki katı ateşe verildi.
10 Ekim: Çatışmaların şiddetlenmesinin ardından Ankara’da bir araya gelen çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti barış mitingi düzenlemek istedi. Miting başlamadan iki ayrı noktaya IŞİD bombayla saldırdı; Türkiye tarihinin en kanlı katliamlarından biriydi. Ankara Garı önündeki bu saldırıda 102 kişi yaşamını yitirdi. Davutoğlu, katliam için IŞİD’le birlikte PKK’yı da işaret etti. Katliam sonrası katıldığı bir canlı yayında ”Ankara’daki terör saldırısı sonrasında anket yaptık ve kamuoyunun nabzını tutuyoruz oylarımızda bir yükseliş trendi var” sözleri bugün bile hatırlanıyor.
20 Ekim: Davutoğlu yine konuştu. 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetler ve JİTEM’le özdeşleşen ‘Beyaz Toros’ları hatırlattı: ”AK Parti giderse beyaz Toroslar gelir.”
1 Kasım: Yenilenen seçimlerde AKP, yüzde 49,5 oy ve 317 milletvekiliyle sandıktan tek başına iktidar çıktı. HDP’yse seçim barajını kıl payı aştı ve yüzde 10,7 oy aldı. CHP oylarını yüzde 25,3’e çıkarırken, MHP’nin oyları yüzde 11,9’a geriledi.
1 Kasım’dan sona neler yaşandı?
AKP’yi en yüksek oyla iktidara taşıyan Davutoğlu, teşkilatları atama yetkisinin elinden alınması üzerine 5 Mayıs 2016’da istifa etti. Yerine Binali Yıldırım getirildi. Davutoğlu bu süreci ‘Pelikan Grubu’ olarak bilinen ekibin organizasyonu olarak nitelendirdi.
1 Kasım’dan sonra Kürtlerin yaşadığı illerde çatışmalar şiddetlendi, hendekler kazıldı, tanklar şehir merkezlerine girdi ve çok sayıda il ve ilçe merkezi yıkıldı. Bu sürede binlerce insan hayatını kaybederken, yıkılan il ve ilçe merkezlerinden göç edildi. O dönem kentlerde yaşayanlar bu sürece ilişkin travmalarını atlatamadı.
15 Temmuz 2016’daysa hükümetin Fethullah Gülen yapılanmasını sorumlu tuttuğu darbe girişimi yaşandı. Darbe girişimine Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıkarak ‘karşı koyan’ en az 251 kişi hayatını kaybetti.
20 Temmuz 2016’da Erdoğan olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı. Bu süreçte yayımlanan kanun hükmünde kararnamelerle binlerce kişi kamudan ihraç edildi. Binlerce kişi tutuklanarak cezaevlerine gönderildi.
Meclis’e AKP tarafından getirilen, CHP ve MHP tarafından desteklenen dokunulmazlıkların kaldırılması oylamalarıyla HDP’lilere operasyonun önü açıldı. 4 Kasım 2016’da dönemin HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda HDP’li vekil gözaltına alındı ve tutuklandı. Demirtaş ve Yüksekdağ o tarihten beri tutuklu.
16 Nisan 2017’de OHAL koşulları altında düzenlenen anayasa referandumuyla Türkiye ‘başkanlık sistemi’ne geçti. Erdoğan hem cumhurbaşkanı hem AKP genel başkanı koltuklarına oturdu. 24 Haziran 2018’de genel seçimlerle birlikte düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan, yeni sisteme göre seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.
Gelecek Partisi’nden tekzip
Gelecek Partisi, 7 Haziran 2023’te haberimiz üzerine tekzip göndererek şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti 26. Başbakanı ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Sn Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015 seçimler arasında, ATV televizyonunda bir mülakat vermiştir. Bu röportaj esnasında, kendisine gazeteci tarafından sorular yöneltilmiştir. Sorulardan birisi yaşanan Gar katliamı ile ilgilidir. Programın sonlarında ise anketler ile alakalı, başka bir soru yöneltilmiştir. Orada da bu soruya cevap verilmiştir. Daha sonrasında ise FETÖ’cüler iki ayrı cevabı montajla birleştirerek servis etmiştir. Sn Davutoğlu, daha önce bu hususu çeşitli platformlarda defalarca dile getirmiştir. Diken haber sitesinde yazıldığı gibi, bir ifadesi kesinlikle olmamıştır.”