CANAN COŞKUN
canancoskun2@gmail.com
@canancoskun
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciaya ilişkin davada madencilerin avukatlarının bütün talepleri reddedildi. Avukatların reddettiği mahkeme heyeti duruşmayı 14 Haziran’a erteledi.
Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi’nin son kararıyla davada tutuklu sanık kalmamıştı.
Yeniden yargılanan Soma Holding’in ‘küçük patron’u Can Gürkan, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç, Türkiye Kömür İşletmeleri baş kontrolörleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 13 Nisan’da görülen ilk duruşmadaki gibi bugün de salonda değildi.
Kamu görevlileri soruşturulmaya devam ediyor
Mahkeme başkanı Salih Pehlivanoğlu, duruşmaya başlarken facianın yıldönümü nedeniyle madencilerin yakınlarına başsağlığı diledi.
Dava dosyasına gelen evrakların hangileri olduğunu okuyan Pehlivanoğlu, kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin bilgi verdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumluları hakkında soruşturma izni için Danıştay’dan yanıt beklendiğini belirten Pehlivanoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevlileri hakkındaki soruşturmanın da devam ettiğini söyledi.
‘Bilirkişi raporu alınmalı‘
Duruşma başında avukat Melike Polat söz aldı.
Evinç’in hayati talimatlar verdiğini, acil durum yöneticisi olarak etkili yetkili olduğunu, kurtarma sürecini yönetemediğini belirten Polat, buna karşılık faciadan sonra ‘büyük patron’ Alp Gürkan tarafından genel müdür yapıldığını anımsattı.
Polat, Yargıtay’ın eksik soruşturma yürütüldüğü için bozma kararı verdiğine dikkat çekip Evinç’le ilgili bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirtti.
Avukat Can Atalay, Can Gürkan’ın geçmiş duruşmalarda “FETÖ yaptı” dediğini, gazeteci Barış Pehlivan’ın ‘davanın bir siyasetçi aracılığıyla FETÖ’ye yıkılacağı’nı yazdığını hatırlatarak işaret edilen siyasetçinin ortaya çıkarılmasını istedi.
Pehlivan, 20 Mayıs 2012 tarihli köşesinde, ‘çok önemli bir siyasetçinin sevgilisinin Soma davasındaki bir sanığın çok yakını olduğunu ve bu nedenle savcıya baskı yaptığı’nı yazmıştı.
Talepler reddedildi
Duruşma savcısının ardından mahkeme heyeti de taleplerin reddine karar verdi. Heyet, dosyada kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilirkişi raporunun bulunduğunu belirtti.
‘Belki sizi aşan durumlar var‘
Avukat Nergiz Tuba Aslan da gerekçelerini açıklayarak mahkeme heyetini reddettiklerini belirtti.
Aslan özetle şunları söyledi: “Uzun zamandır tarafsızlığınızı yitirdiğinizi düşünüyoruz. Belki siz de bu çürümüş yargılamanın bir parçası olmak istemezsiniz. Bu yargılamada yaşamını yitiren kişiler birer sayı olarak görülüyor. Orada ölen insanların acılarını taşıyan, adalet beklentisi içinde olan yakınları var. O madende çalışmaya devam eden kişiler var. Orada yaşamını yitiren kişileri istatistiki veri olarak sayamayız. Can Gürkan’ın sorumluluğuyla ilgilenmiyorsunuz. Bir gazeteci, bir siyasetçinin sevgilisi için sanıklardan biriyle ilgili davaya müdahale ettiğini yazıyor. Normal şartlar altında dillendirilen bu şeyler sizi dehşete düşürmeli. Barış Pehlivan’ın yazısındaki iddiayla ilgili bu dosyaya özel olarak atandınız. Belki sizi aşan durumlar var. Ortaya çıkacak şeyleri belki çocuklarımız görecek. Kararlarınızla, takındığınız tavırlarla, taleplerle ilgilenmeyerek aslında bu dosyayı hızla karara çıkarmak istiyorsunuz.”
‘Bu rezil bir savunma’
Reddi hakim talebiyle ilgili söz alan avukat Mürsel Ünder’in konuşmasından öne çıkan hususlar şöyleydi: “Sayın başkan, siz Elbistan’dan özel kararnameyle getirildiniz. 11 madencinin öldürüldüğü bir dosyada para cezası verdiniz ve taksitlere böldünüz. Yargıtay’ın bu kararı onadığını söyleyerek kendinizi savundunuz. Bu rezil bir savunma. Tarihsel bir tasfiyenin eşiğindeyiz. Pelikancılar kaybederse, (Adalet Bakanı) Abdulhamit Gül’ün karşısındakiler kaybederse siz de kaybedeceksiniz. Girmeyin buna. Barış Pehlivan’ın yazısındaki iddia doğruysa mahkeme bunu araştırma yükümlülüğü altındadır. Ancak mahkeme devekuşu gibi kafasını kuma gömüyor.”
‘Herkes zarların hileli olduğunu biliyor‘
Avukat Seçil Ege Değerli şunları söyledi: “Yedi senedir ailelerle birlikte olan, altı senedir dosyada avukatlık yapan avukatlarla ve davasına sahip çıkan insanlarla dalga geçiyorsunuz. Herkes zarların hileli olduğunu biliyor. Biz buna ortak olmamak için sizi reddediyoruz.”
Heyetin reddi talebi de reddedildi
Heyet, avukatların reddi hâkim talebini reddetti.
Avukat Aslan, bunun üzerine söz aldı ve talebin reddine ilişkin karara itiraz edileceğini söyledi ve esas hakkındaki beyanlarını hazırlamak için süre istedi.
Madenci eşinden heyete: 10 parmağımın 10’u da yakanızda
Mahkeme başkanı, duruşmaya faciada ölen madencilerin yakınlarına söz hakkı vererek devam etti.
Yaşamını yitiren bir madencinin eşi, “Sabahtan bu yana size söylenen sözler bana söylenseydi salonda duramazdım. 10 parmağımın 10’u da yakanızda” dedi.
Oğlunu kaybeden bir anne de şunları söyledi: “Ölenler mi onların aileleri mi suçlu? Ben yavruma doyamadım, toprağın altına koydum onu. Sizi Allah’a havale ediyorum.”
Yaşamını yitiren bir madencinin oğlu da, “Defteri kapatıp tozlu bir tarihe gömmeye çalışıyorsunuz. Bir ağaca sırtını dayamışsınız ama o ağacın kuruduğunu görmüyorsunuz” diye konuştu.
Sanık avukatı: ’Mağdur edebiyatı yapıyorlar’
Can Gürkan’ın avukatı Kadir Çekin ise madenci yakınlarının avukatlarının iftira attığını, mağdur edebiyatı yaptığını öne sürdü. Aileler ve avukatlar bu sözlere tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, aileleri salondan çıkarılmakla tehdit etti. Bunun üzerine avukat Ünder “Bir kere de sanık yakınlarına söz söyleyin” dedi.
Bir sonraki duruşma 14 Haziran Pazartesi saat 9’da yapılacak. O duruşmada hükmün açıklanması bekleniyor.
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Manisa milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Bekir Başevirgen, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, milletvekilleri Barış Atay ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık duruşmayı takip etmek için salondaydı.
Bugüne kadarki süreç
Soma davasının 19 Haziran 2018 tarihli duruşmasında savcılık, ‘küçük patron’ Can Gürkan dahil sekiz sanık için ‘olası kastla öldürme’ suçundan 301 kez 20 ila 25 yıl, ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçundan ise 162 kez iki ila altı yıl hapis cezası istedi.
Dava sürecinde değiştirilen üyelerden oluşan yeni mahkeme heyeti ise 11 Temmuz 2018’de cezaları ‘bilinçsiz taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan verdi. Can Gürkan’a 15 yıl, genel müdür Ramazan Doğru ve işletme müdür yardımcısı İsmail Adalı’ya 22 yıl 6’şar ay, işletme müdürü Akın Çelik’e ve maden mühendisi Ertan Ersoy’a 18 yıl 9’ar ay hapis cezası verildi. Gürkan ayrıca üç yıl süreyle maden faaliyetlerinde bulunmaktan men edildi.
Tutuksuz sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik 11 yıl sekiz ay, maden mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık 10 yıl 10’ar ay, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç, çalışanlar Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan ve Fuat Ünal Aydın sekiz yıl 4’er ay ve Murat Bodur’a da altı yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı.
Büyük patron Alp Gürkan ve Türkiye Kömür İşletmeleri baş kontrolörleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt dahil 37 kişi ise beraat etti.
Karar, istinaf mahkemesi tarafından onanınca, Can Gürkan, 19 Nisan 2019’da tahliye edildi, dava dosyası da Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, 2 Ekim 2020’de Soma davasında cezaları az bularak ‘basit taksirle ölüme neden olma’ suçundan kurulan hükmü bozdu, Can Gürkan, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç, Türkiye Kömür İşletmeleri baş kontrolörleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt’un cezasının ‘301 kez kastla öldürme ve 162 kez yaralama’ suçundan verilmesini istedi.
8 Ocak 2021’de iki Yargıtay savcısı kararın düzeltilmesi için başvuruda bulundu.
Aynı günlerde 12’inci Ceza Dairesi’nin beş üyesinden üçü değiştirildi. Başkan Ahmet Er ve üye hâkim Nadir Güngündeş koltuğunu korurken sanıklara daha ağır hapis cezası verilmesi istenen kararda imzası bulunan üç üyenin yerine eski adalet bakanı ve adalet bakanlığı müsteşarı Kenan İpek, eski HSK genel sekreteri Fuzuli Aydoğdu ve eski Ceza ve Tevkifevleri genel müdürü Mustafa Yapıcı getirildi.
Kenan İpek, davaya daha önce de ‘müdahil olmuştu.’ Dosyanın ilk hâkimi Aytaç Ballı’nın İzmir’e gönderilip yerine Elbistan’dan Salih Pehlivanoğlu’nun getirilmesine karar verilen HSK kararnamesinde İpek’in de imzası vardı.
Yargıtay savcılarının yaptığı itiraz, 12’inci Ceza Dairesi tarafından oy çokluğuyla kabul edildi. Can Gürkan dahil dört sanığın ‘bilinçli taksirle ölüme sebep olma’ suçundan cezalandırılmasına karar verildi. Böylece, Can Gürkan’a en fazla 22 yıl hapis cezası verilebilecekti.
Yargıtay’ın hükmüyle birlikte tahliye kararları da gecikmedi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.