Örtbas edilen 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf’ın ABD’de ‘dolandırıcılık’tan tutuklandığı davanın düşürülmesi talebi mahkeme tarafından reddedildi.
Sarraf, 19 Mart’ta Miami’de tutuklanmış, sonra da davanın görüleceği New York’a getirilmişti. Tutuklanması, ABD adli makamlarının Federal Soruşturma Bürosu’yla (FBI) birlikte uzun süredir Sarraf’ın izini sürdüğünü ortaya çıkarmıştı.
Sarraf’ın sırasıyla davanın temelden düşürülmesi, kefaletle salıverilme ve reddi hakim yönündeki talepleri reddedilmişti.
Sarraf’ın avukatları bir kez daha müvekkilleri aleyhinde sürdürülen davanın düşürülmesini talep etti. Ancak ABD’li yargıç bugün verdiği kararla, Zarrab’ın avukatlarının davanın düşürülmesi talebini reddetti.
Ne olmuştu?
İddianameye göre Sarraf, İranlı adamı 29 yaşındaki Kamelia Cemşidi ve yine İran’ın en büyük bankalarından devlete ait Bank Mellat’ın üst düzey yöneticilerinden 65 yaşındaki Hüseyin Necefzade’yle birlikte, İran’a uygulanan yaptırımları delmek amacıyla bir şebeke kurup yüz milyonlarca dolarlık yasadışı bankacılık işlemi yaptı.
Bu saptamalar doğrultusunda Sarraf, Cemşidi ve Necefzade ABD’yi dolandırmak, İran’a ABD yaptırımlarını düzenleyen Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası’nı ihlal etmek, banka dolandırmak ve kara para aklamakla suçlanıyor.
Sarraf’ın ortağı olarak da anılan İranlı işadamı Babek Zencani de mart başında İran yargısınca yolsuzluk suçundan idam cezasına çarptırılmıştı.
Erdoğan ve Bozdağ ‘sahip çıkmıştı’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ziyaretinden dönüşte, Sarraf’ın suçsuz olduğunu da savunmuştu. Hemen ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da, “Vatandaşımızın hakkını gözeteceğiz” demişti.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında Sarraf’ın rüşvet alıp verme ve altın kaçakçılığı suçlarından 37 yıla kadar hapsi istenmişti. Ne var ki İran kökenli işadamı, 28 Şubat 2014’te tahliye edilmiş, dava sonucunda da aklanmıştı.
Sarraf, dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk fezlekelerinin de merkezindeki isimdi, fezlekedeki ifadeyle ‘suç örgütünün lideri Sarraf’tı.’ Bakanlar istifa etmiş, ancak AKP’lilerin oylarıyla Yüce Divan’a gitmekten kurtulmuştu.
Sarraf, gerek iddianamedeki gerekse fezlekelerdeki suçlamaları reddetmiş, kendisine yönelik bir ‘algı operasyonu’ yürütüldüğünü savunmuştu.