Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’in iadesinde umduğunu bulamadığı ABD’yi 17 Aralık operasyonunun kilit ismi Rıza Sarraf’ın tutukluluğu üzerinden eleştirdi.
Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi ve Fikret Bila’nın aktardığına göre, ABD temaslarının ardından yurda dönerken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’a Sarraf’ın durumunu sorduğunu söyledi.
Erdoğan, “Biden ile görüşmemizde yargı konusu açıldığında Rıza Sarraf konusunu da gündeme getirdim. ABD Adalet Bakanlığı’nın bu davayı havale ettiği mahkeme de ilginç. Savcı Bharara da hâkim Richard Berman da Türkiye’de daha önce FETÖ tarafından ağırlanmış isimler. Yani Adalet Bakanlığı Sarraf’ı tutup orada FETÖ’nün yedirip içirdiği isimlere teslim ediyor. Biden’a bunları anlattım. ‘Ben bu kadarını bilmiyordum’ dedi” diye konuştu.
‘Adımın olması mümkün değil’
Gülen Cemaati’nin ilişkiler ağıyla ‘başka işler çevirme’yi planladığını söyleyen Erdoğan, “Enteresandır, mesela tutup iddianameye eşimin TOGEM’in kurucusu olduğu, benim o dernekle ilişkim olduğu falan yazılıyor. Ama o derneğin kurucuları arasında ne eşim var ne de ben. Böyle bir şey olmamasına rağmen, bunun söz konusu edilmesi adamların art niyetlerinin ne istikamette olduğunu gösteriyor. Halbuki Dışişleri Müsteşarımın da gayet güzel ifade ettiği üzere, ABD hukuk sisteminde ‘egemen bağışıklık’ diye bir madde var. Buna göre devlet başkanlarının herhangi bir mahkemeye konu yapılabilmesi mümkün değil. Buna rağmen iddianamede adımızın geçirilmeye çalışılması, işin içinde art niyet olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Sarraf’ın suçu yokmuş
ABD’nin İran’a karşı ambargosunu delmek ve kara para aklamak suçlamalarıyla karşı karşıya olan Sarraf’ın Türkiye vatandaşı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kişi (Reza Zarrab) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Eşi ve çocuğu ile birlikte ABD’ye giriş yaptığı anda kendisi tutuklandı, eşi ve çocuğu da hemen Türkiye’ye gönderildi. Bu tutuklama hangi kurala göre yapıldı?’ diye sordum. Neticede bizim vatandaşımız olduğu için, hukukunu aramak zorundayız. Bu Rıza Sarraf değil de bir başka vatandaş da olabilirdi. ABD, Türkiye’de bir vatandaşının tutuklanmasına nasıl duyarsız kalamıyorsa, biz de herhangi bir vatandaşımızın bir başka ülkede tutuklanmasına duyarsız kalamayız. Kaldı ki gerek Adalet gerek Ekonomi bakanlığımızın yaptıkları çalışmalara göre, bu kişinin bir suçu da bulunmuyor. İran da aynı şeyi söylüyor. Ancak buna rağmen bu kişi altı aydır ABD’de tutuklu durumda.”