Küresel elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı son 26 yılda yüzde 17,6’dan yüzde 10’a geriledi. Türkiye’deyse kamuoyu araştırmaları halkın yüzde 75’inin yaşadığı yerde nükleer santral istemediğini gösteriyor.

Ekosfer Derneği, Çernobil nükleer kazasının 36’ıncı yıldönümünde nükleer enerjinin Türkiye ve dünyadaki durumunu değerlendiren bir rapor yayımladı. ‘Nükleer Enerji ve Türkiye-2022’ başlıklı rapora göre küresel elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı düşmeye devam ediyor. Avrupa’da Almanya son nükleer reaktörlerini kapatmaya hazırlanırken, yeni nükleer santral inşaatlarında Çin başı çekiyor.
Türkiye’de dört kişiden üçü istemiyor
Rapordaki veriler nükleer enerjinin küresel elektrik üretimindeki payının 1996’da yüzde 17,6’yken 2021’de yüzde 10,06’ya gerilediğine işaret ediyor.
Nükleer, Türkiye’de en çok istenmeyen elektrik üretim biçimi. Her dört kişiden üçü yaşadığı yerde nükleer santral istemediğini söylüyor.
Yapımı süren 52 reaktörden 19’u gecikmiş durumda. Yeni reaktör yapan ülkeler içinde Çin 16 reaktörle öne çıkarken, Almanya yıl sonunda kalan üç nükleer reaktörünü de kapatarak nükleersiz ülkelere katılmaya hazırlanıyor.
Akkuyu ve Sinop
Raporun Türkiye bölümünde yapımı süren Akkuyu Nükleer Santralı’ndaki dördüncü reaktörü için inşaat lisansı alındığı anımsatılarak son bir yılda artan kazalar ve işçilerin protestolarına dikkat çekildi.
Tüm yabancı firmaların çekildiği Sinop projesindeyse tartışmalı ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporuyla çevre düzeni planlarına karşı açılan davalarla ilgili bilgi paylaşıldı.
‘İklim krizini fırsata çevirmek istiyorlar’
Raporda Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz’ün değerlendirmesi de yer verildi: “Nükleer enerjinin Çernobil ve Fukuşima kazalarıyla artan maliyetler nedeniyle elektrik üreten diğer kaynaklara kıyasla şansı azaldı. Nükleer endüstri bu yüzden iklim krizini fırsata çevirmek ve en azından küçülmeyi durdurmak istiyor. Buna rağmen, iklim krizinin sıkça gündem olduğu Amerika ve Avrupa’da ciddi bir inşaat hareketi görülmüyor. Yeni inşaatlar yaşlanan filoyu yenilemeye bile yetecek düzeyde değil. Ortadoğu’da sınırlı bir faaliyet var. Dünyada düzenli nükleer santral yapan tek ülke Çin, orada da nükleer rüzgar ve güneşin gerisinde kalıyor.”

Türkiye’de nükleer enerjinin güneş ve rüzgara göre çok pahalı olduğuna dikkat çeken Gürbüz, “Son ihalelerde oluşan fiyatlara bakarsak, güneş santrallarının aynı elektriği nükleere göre 10 kat daha ucuza üretir hale geldiğini görüyoruz. Rusya’ya verilen alım garantisinin büyüklüğü de düşünülürse, Akkuyu projesi durdurulmazsa bütçede büyük bir delik açacak” ifadelerini kullandı.
Raporun dikkat çektiği bir başka konu da Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle tekrar gündeme gelen Çernobil Santralı ve santraldaki nükleer atıkların yarattığı tehlike.