• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ofise dönüş için motivasyon şart: Ama zoraki eğlence işe yaramıyor!

28/05/2022 15:36

YASEMİN SARAÇ

ysarach@gmail.com

‘Sürpriz’ doğumgünü partileri, yöneticiyle sosyalleşilen akşamüstü saatleri, katılımın şart olduğu işyeri eğlenceleri… Ofise dönme değil dönmeme sebebi olabilir. Peki çalışanı ‘eğlendirmek’ dışında ne yapmalı?


Fotoğraf: Adi Goldstein/Unsplash

Pandemi yasakları yavaş yavaş kalkıp normalleşmeye başlasak da bazı konularda eskiye dönüş zor, en azından isteksiz olacak gibi görünüyor. Örneğin çalışma hayatında…

İki yıldır evden çalışanlar, uzaktan da gayet verimli olabildiklerini gördüğünden beri ofise dönmek istemiyor. Yurt dışında yapılan araştırmalara göre en çok da Z kuşağı ‘evden çalışmaya devam‘ diyor. 33 bin kişinin katıldığı bir ankete göre 18-24 yaş aralığındaki gençler, ofislere dönmek istemiyor. Hatta bu yaş grubunun yüzde 71’i ‘İşverenim dönmem için zorlarsa başka iş bakarım‘ diyecek kadar kararlı!

İşe dönmemek için istifayı göze alanların büyük çoğunluğu Z kuşağı olsa da diğer yaş gruplarından da onlar gibi düşünen çok sayıda insan var. 25-34 yaş grubunda da uzaktan çalışanların yüzde 64’ü, 55 ve üzeri yaş uzaktan çalışanların ise yüzde 59’u “Gerek olmamasına rağmen tam zamanlı ofise çağrılırsam yeni iş bakmaya başlarım” diyor.

Türkiye gibi işsizliğin yüksek olduğu, ekonomik krizdeki bir ülkede “işe dönmektense istifa ederim” diyen çok kişi çıkmaz gibi görünse de, fiziken ofise dönüp ruhen evde kalmaya devam edecekleri unutmamak lazım.

Zorunlu parti kabusu

İngiliz haber kuruluşu BBC’nin haberine göre, çalışanlar, evden çalışma sayesinde, ofiste zorunlu olarak katıldıkları doğum günü partilerinden, ya da zorunlu sosyalleşme eğlencelerinden kurtuldukları için de mutlu.
Ülkemizde zorunlu doğum günü partileri ve zorunlu sosyalleşme toplantıları çoğu kişi için kabus olsa da kimse bunu dillendirmiyor. Sadece o anların geçip gitmesini bekliyor.

İki yıl boyunca iş hayatına zoom üzerinden katılan çalışanlar, ekip bağını kuvvetlendirmek için gerçekten katılmak istedikleri akıllıca etkinlikleri tercih ediyor. İşverenlerin de bu tür etkinlikleri bulmak için çabalaması gerekiyor.

‘Katılmayan dışlanıyor’

Yönetici-liderlik koçu ve çalışan bağlılığı üzerine bir dizi kitabın ortak yazarı Adrian Gostick de, ”Kimse ‘bugün Hawai gömleği günü’ denilmesini istemez ve katılmazsanız ayaktakımından sayılmak da cabası” diyor.

Pandemiden sonra insanların bazı şeyleri zorla yapmaya daha az istekli hale geldiğine dikkat çeken Gostick, şöyle devam ediyor: “İnsanlar biraz daha sinirli ve alaycı hale geldi. Artık sinir bozucu olduğunu düşündükleri şeylere katılmıyorlar.”

Bu yüzden de çalışanları mutlu etmek için düzenlenen faaliyetler hayal kırıklıklarıyla sonuçlanıyor.

Konfordan çıkış hasta edebilir

Psikolog Dilara Büyükçelebi de pandemi döneminde evden çalışanlar için ofise dönüş vaktinin ‘iç karartıcı olmasının‘ olağan olduğuna dikkat çekiyor: “Çalışanlar geçtiğimiz iki yıldır zorunlu olarak kendine yeni bir düzen kurdu” diyen Büyükçelebi şöyle devam ediyor: “Bu düzen oldukça konforluydu. Evden çalışmanın hem artılarına hem de eksilerine yeterince alıştı. Şimdi bu düzenin bütün artılarından bir anda vazgeçmek kolay olmayacaktır. Uyum sağladığı ev ortamından kopmak bazı insanlarda psikolojik sorunlara bile sebep olabilir.”

Uyum bozukluğundan kaynaklanan kaygı ve depresyonun en çok görülen ruhsal rahatsızlıklar olduğunu belirten Büyükçelebi, “Ayrıca pandemiyle birlikte hayatlarımızı ve önceliklerimizi tekrar gözden geçirmiş olduk. Eskiden sahip olduğumuz iş koşulları artık çoğumuza cazip gelmemeye başlamış olabilir. Bu yüzden ofise dönmemek için ısrarcı olabiliriz” diyor.

Ofise dönüş motivasyonu

Dilara Büyükçelebi, “Çalışanların tekrar ofis hayatına adapte olmalarını kolaylaştırmak için şirketler neler yapabilir” sorusuna ise şu yanıtı veriyor: “Çalışanları ofis ortamına alıştıra alıştıra getirmek çok önemli. Hibrit çalışma denilen sistem bu yüzden kritik bir rol oynuyor. Haftada bir gün ofise çağırmayla başlayıp zamanla günleri artırmak, çalışanlardaki adaptasyon sürecini kolaylaştırır. Bir diğer strateji ise çalışanlara, kurum için önemli ve değerli olduklarını hissettirmek. Açık iletişimle oluşan bu hissiyat çalışanı o işyerinde tutmak için gereken motivasyonu verecektir. Bu da kişinin haftanın beş günü ofise dönmesini kolaylaştırır.”





Kategori:Diken'e takılanlar, Vitrin-mobil

SON HABERLER

İran'dan İsrail'e misilleme: Üç ölü 91 yaralı

İran, 13 Haziran saldırılarına karşı İsrail’e balistik füzelerle saldırıyor.

Altı saldırıda ölü sayısı üçe, yaralı sayısıysa 91’e yükseldi.

İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara soruşturma

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara resen soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Axios: ABD, İran füzelerinin savunulmasında İsrail'e yardım etti

İran’ın füze saldırılarının püskürtülmesinde ABD’nin İsrail’e destek verdiği öne sürüldü.

Netanyahu, İran halkını rejime karşı ayaklanmaya çağırdı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İran halkının özgürlükleri için zalim ve baskıcı rejime karşı ayağa kalkmasının zamanı gelmiştir” dedi.

Atom Enerjisi Ajansı: İran'daki Natanz nükleer tesisinde sızıntı var

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail’in hedef aldığı İran’ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi.

Metaverse'den arsa toplayanlara Epic Games yöneticisinden kötü haber
CHP'den 'imalı' paylaşım: Eski liderin 'kaçış planı' tutmadı, oğulları ABD'de tutuklandı

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 783 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Onur Çanakçı: Sayın Şimşek gerçekten kötü gün 19 Mart mıydı?

Akif Beki: Asıl hedefin Türkiye olduğuna gerçekten inanıyorsanız ne yapacağınız belli

Yusuf Karadaş: İsrail ve ABD emperyalizminin derdi İran'ın nükleer programından ibaret değildir

Mehmet Ali Güller: Bölge ülkeleri tarihi bir tutum alma kararıyla karşı karşıya

Murat Ağırel: Ferdi Zeyrek kazadan iki gün önce bana belediyedeki yolsuzlukları anlattı

Recep Genel: 'Karın tokluğuna çalışıyoruz' bile diyemeyecek haldeyiz

Fehmi Koru: Sınırlarımızda yeni bir savaş çıkabilir…

Abbas Güçlü: Gençlerimiz mutsuz hem de çok mutsuz

Fikret Başkaya: Bireyler borçlu, aileler borçlu, belediyeler borçlu, şirketler borçlu, devletler borçlu…

Esfender Korkmaz: Türkiye yüksek teknoloji üretmezse, dış açıklardan kurtulamaz

Abdulkadir Selvi: Trump, İran'ı vurmak için vize isteyen Netanyahu'ya, 'Makul ol Bibi' demişti

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×