İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sefaköy-Beylikdüzü metrosuyla ilgili bakanlıktan gelen açıklamaya “Devlet aklına uygun değildir” tepkisini gösterirken, iktidarın ‘çılgın’ projesi Kanal İstanbul’la ilgili olarak “Kanal-manal olmayacak” dedi. İmamoğlu, projeleri engelleyenleri afişe edeceğini söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metrosu bir yıla yakındır sadece imza bekliyor” açıklamasına sosyal medyadan ‘projede bazı belgelerin eksik olduğu için onay verilmediği’ yanıtını vermişti.
İmamoğlu: Bu Twitter neymiş ya?
Unkapanı yağmursuyu tünelinin çalışmalarını inceleyen İmamoğlu, bakanlıktan gelen yanıta dair şunları söyledi: “Bu neye benziyor biliyor musunuz? Yaklaşık 320 gündür, Ankara’da, Ulaştırma Bakanlığı’nda süren müzakerelerin, süren görüşmelerin, süren toplantıların üzerine, biz ne zaman ki bir açıklama yaptık, aynı bir başka bakanın Twitter üzerinden ‘İnceleme başlattık’ demesi gibi, bu arkadaş da Twitter üzerinden, ‘Şu evrakları eksik’ diye açıklama yapma zorunda kaldı. Bu Twitter neymiş ya?
Yani ben diyorum ya, devletimizin kurumları, kamu kurumları, trol benzetmesine yakışan yerler değildir. ‘Trol gibi davranmayın’ derken bunu ispat edercesine bu tarzda girişimler ve bu tarzda yazışma modelleri geliştiren insanları, devlet aklına, devlet adabına uygun davranmaya davet ediyorum. Bu birincisi. 311 gün sonra niçin bize böyle bir cevap verdiniz biz bu açıklamayı yapar yapmaz?”
‘İstenen belgeler, atılan tweette yazılanlarda yok’
Gelelim ikinci mevzuya… Yani evrakların eksikleri. Benim arkadaşlarım defalarca Ankara’ya gidiyor. Ankara’daki o iyi niyetli bürokratlarımızın, o güzel düşünceli bürokratlarımızın zor duruma, sıkıntıya düşmesini istemiyorum. Hani var ya, Devlet Su İşleri’nde Kanal İstanbul’la ilgili bilimi yansıttığı için istifa etmek zorunda kalan… Böyle dürüst bürokratların zor durumda kalmasını istemiyorum. Ama bakın; AYGM yetkilileriyle bizim yetkililerim gayet nizami, ahlaklı bir biçimde teknik olarak masada buluşup, konuşuyorlar zaten. 7 Eylül 2021’de, toplantıda bizden talep edilen ek belgeler var, tasarımlar var, bilgiler var. Bütün revizyonlarıyla bunları, 3 Kasım 2021 tarihli yazımızın ekinde gönderdik. Yapılan toplantıda rapor tutuluyor. Tutanak var. Orada istenilenler de 3 Kasım’da gönderiliyor. Bu istenenlerde, şu atılan tweet’te yazılanlar yok bu arada.
‘Orada kanal manal olmayacak’
Tabii bunun kamulaştırmaları, teknik zorlukları falan filan… Dedik ki; ‘Ya bu iş hem İstanbul’u yormasın, -ki Allah’ın izniyle orada kanal manal olmayacak- hem de ‘Hadi kanalla da bir sorun olmasın ama aynı zamanda yerin altından devam etsin’ diyerek, biz işi yine yer altından çözdük zaten. Onun da cevabını verdik. Yani dedik ki, evet, bunun kanalla ilgili bir sorunu yok. Üç katlı sisteminizden de -ister üç katlı yapın ister yapmayın- raylı sistemlerle de çok kolaylıkla entegre olacak bir hat tasarladığımızı onlara verdik ve ispat ettik. Şimdi gelelim bugünkü isteklerine. Bize bu sorulmamasına rağmen, bizim şu anda kesin projelerimiz var. Bunları da hemen teslim edebiliriz; 10-15 gün içinde teslim edebiliriz. Çünkü, zaten hızlı ilerliyoruz orada. Bir an önce ihaleye çıkmak istiyoruz. Bu nasıl bir şey biliyor musunuz? Yani ‘Yanağını öpmek istiyorum’ sözüm ona, soruyor, ‘Yanağın nerede?’ Yani aslında ne öpmeye niyeti var, ne bu işi çözmeye niyeti var. Akıl tutulması. Twitter’la cevap veriyor.”
‘Engelleyenleri afişe edeceğim’
Bu işi gören, aklı selim bir biçimde analiz eden bir akıl var. Umuyorum o akıl, İstanbul’daki sorunları çözmeye muktedir olur. O aklın İstanbul’da da olduğunu biliyorum, hissediyorum. Siyasi görev yaptıklarını da anlıyorum, ama anlamak istemiyorum. O muktedir akılla, ‘Arkadaş, sen nasıl bu hatayı yaparsın’ deyip, Beylikdüzü hattına Hazine onayını ek listede hızlıca çıkarırlar. Ben, bütün arkadaşlarıma söyleyeceğim, bütün metrobüs duraklarına, bütün üst geçitlere yazsınlar bunu. Neyi yazsınlar? ‘Ey halkımız; sizin metroyla buluşmanızı engelliyorlar. Sizin 300 tane yeni metrobüs otobüsüyle buluşmanızı engelliyorlar. Zaten geciktirdiler. Çoktan olurdu onlar. Engelliyorlar.’ Ben bunu bugüne kadar yapmadım, şimdi afişe edeceğim. Bunları her yere yazacağım. Ve insanlarımızın duymasını sağlayacağım.”
‘Dört yılın bir buçuk yılı kendi dönemi’
Bir kere utanır insan. Yani matematikmen utanır. ‘Dört yıl’ demişse -ben okumadım- dört yılın 1,5 yılı kendi dönemi. Niye o kendi döneminde 1 metrekarelik iş yapamamış? Niye başlama düzeyi yüzde 0? Yazarken bile kendini ele veriyor demek ki. ‘Dört yıl önce yapılmış ihalede bir adım atılmadı’ dediği yerde, biz, göreve gelir gelmez baktık ki projesi bile yok hazır başlanacak. Onları tamamladık. Bir bölümünün parasını bulduk, başladık. TEMA Parkı geçip, hemen ilerisindeki hastanenin oraya kadar giden bölümü tamamlayacak parasını bulduk ve başladık. Bu nasıl bir akıl tutulması? Kendini buradan bile eleveriyor. Sormazlar mı adama, ‘1,5 senedir peki sen ne yaptın?’ Oturdun burada. Yapılmamış bir işe imza atıp, parasını ödettirdin.”