İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı Kültür A.Ş.’nin gözaltındaki genel müdür yardımcısı Erdinç Çolak, emniyet ifadesinde Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas’ın Dijital Deneyim Müzesi projesine ilişkin iddialarını yalanladı. Çolak, Abbas’ı suçladı.

Abbas, İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturmasında 23 Mart’ta tutuklanmış, ‘etkin pişmanlık’ kapsamında ‘itirafçı’ olunca 18 Nisan’da adli kontrol şartıyla salıverilmişti.
Abbas ifadesinde Dijital Deneyim Müzesi projesini bizzat Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un başlattığını, kendisinin hiçbir şekilde dahli olmadığını savunmuştu.
Yardımcılarını suçlayan Abbas projenin amacının ‘seçimlere fon yaratmak’ veya ‘kişilere haksız kazanç sağlamak’ olduğunu fark ettiğini, bu nedenle denetleme için İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na başvurduğunu öne sürmüştü.
Yalanladı, suçladı
Geçen cumartesi düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Çolak, emniyetteki ifadesinde Abbas’ı yalanladı ve şunu söyledi: “Bu proje Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas’ın bilgisi dahilinde olmuştur. Proje onayı genel müdür onayı olmadan yapılması imkânsızdır. Murat Abbas’ın genel müdür sıfatıyla bu projeyi isterse iptal ettirme yetkisi dahi vardır ama devam edip yetişmesini talep etmiştir.”
Çolak, Abbas’ın İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na verdiği dilekçeninse ‘denetleme için değil projenin feshiyle ilgili olduğunu’ söyledi.
Çolak’ın konuya dair ifadesi şöyle:
‘Proje bilgisi dahilinde, beni terfi ettirdiğinde direk bahsetti’
* Bu proje Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas’ın bilgisi dahilinde olmuştur, kendisinin de bu görüşmelere katıldığını duydum. Beni de genel müdür yardımcısı olarak terfi ettirdiğinde bu projeden direk bahsetti. Bu toplantılara ben hiç katılmadım. Bu toplantıya kimlerin katıldığını bilmiyorum. Ve hangi firmayla görüşüldüğünü de bilmiyorum. Bana bu projenin 2024 Şubat sonuna yetişmesi gerektiği ve bunun önemli olduğu bizzat Murat Abbas tarafından söylenmiştir. Proje onayı genel müdür onayı olmadan yapılması imkânsızdır.
‘İptal ettirme yetkisi dahi vardı ama devam edip yetişmesini talep etti’
* Murat Abbas’ın genel müdür sıfatıyla bu projeyi isterse iptal ettirme yetkisi dahi vardır ama devam edip yetişmesini talep etmiştir. TU-CE firmasıyla, Kültür A.Ş. 2020 yılından beri çalışmaktadır. Genel müdür Murat Abbas döneminde TU-CE firmasına Panorama 1453 Müzesi’nin video işini vermiştir. Bir genel müdürün bir projenin dışında kalması söz konusu bile değildir. Bütün imzalar kendisinden geçmektedir. Ve direktifleri de bizzat kendisi vermektedir.
‘Bütün imzaları bana attırmışlardır’
* Benim genel müdür yardımcısı olmamla birlikte hızlıca ihale süreçleri başlamıştır. Benden önce bütün alımlar belirlenmiş ve teknik şartnamesi kendileri tarafından belirlenmiştir. Ben sadece imzacı olarak bulunmaktaydım.
* Düşüncem şudur ki; benim genel müdür yardımcısı olarak terfi ettirilmem bu projeden dolayıdır ve bütün imzaları bana attırmışlardır. Şirketin genel müdürü Murat Abbas bunu çok iyi bilmektedir.
* “Bu işlerin organize edilmesinde yine genel müdür yardımcım olan Erdinç Çolak da görevliydi.” Burada da belirtildiği gibi ‘yine’ yerine ‘yeni’ genel müdür yardımcım ifadesinden de anlaşılacağı gibi göreve çok yeni atanmıştım. Bütün süreci Murat Abbas planlamış ve bana sadece imzacı olarak görev düşmüştür. Bu ikinci paragraftaki Murat Abbas’ın ifadelerini bilmiyorum. Kendisi bu sürece bizi dahil etmeyerek kendisi yürütmüştür, görüşmeleri de kendisi yapmıştır.
‘İBB Teftiş Başkanlığı’na verdiği dilekçe denetleme için değil’
* Üçüncü paragrafta yer alan “Murat Ongun’un ofisine gittiğim bir gün, Erdinç Çolak tarafından belirlenen 38 milyon TL’lik açık konusunda bana Murat Ongun bunu alt yüklenicilere hallettiririz, bu nedenle raporda sıkıntı olmaz minvalinde söylemlerde bulunmuştur…” iddiası hakkında hiçbir bilgim yoktur. İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na verdiği dilekçede denetlenmesi değil, TU-CE firmasıyla fesih sürecinin incelenmesi sürecidir. İstenildiği taktirde İBB Teftiş Kurulu’ndan talep edilip incelenebilir. Ve verdiği rakam ve bilgiler benim bilgim dahilinde değil. Böyle bir konu da hiçbir zaman konuşulmadı.
Sayıştay raporu
Çolak, Sayıştay raporuyla ilgiliyse şunları dedi:
* Sayıştay kararını okudum ve anladım. Yukarıda belirtilen adetler genel müdür Murat Abbas tarafından tarafıma iletişmiş olup gerekli teknik şartname ve birim fiyat cetveli ile ihale ve satın alma departmanına talep açılmış ve işin niteliğine göre usul ihale ve satın alma departmanı tarafından belirlenmiştir. Bu süreçte görevim gereği imzalamam gereken yerlere imza atmışımdır.
‘Murat Abbas bilirkişiye söylenmesini istemedi’
* Birim fiyatları ve fiyat araştırmaları öncesinden görmem mümkün değildir. Usule göre ya zarfın içinden çıkar ya da ilgili ihale ve satın alma departmanı toplar, müdahale etme şansımız kesinlikle olmayıp öncesinden de bilmeyiz. Bilirkişi raporunda yer alan eksik malzemelerle ilgili sadece müzenin yapımı değil, bu inşaat malzemeleri hem yanında bulunan komplekse ait olan kitapçı, kafe, tuvaletler ve ofislerin yapımında da kullanılmıştır. Bilirkişi raporlarında sadece müze alanını ölçmüştür. Eksik bir tespit olmuştur. Gelen bilirkişiye bu durumu söyleyemedik çünkü Murat Abbas kesinlikle bunun söylenmesini istemedi ve hatta bir toplantıda bu konunun bilirkişiye söylenmesi yönünde ısrarcı olmam üzerine Şener Şen’in filmindeki gibi “Ne olursa olsun inkar edeceksiniz; yaz kızım misali inkar edeceksiniz” diye söyledi.
‘Fiyatların yüksek olduğunu Murat Abbas biliyordu’
* Bu fiyatların yüksek olduğunu Murat Abbas biliyordu. Sayıştay bunu irdelediği zaman Murat Abbas “Ben hallediyorum o konuyu; siz merak etmeyin” dedi. Mal varlığım araştırılırsa zimmetime en ufak bir kuruş dahi geçirmediğim görülecektir. Maddi olarak en ufak detayın bile hesabını verebilirim.
‘Bunun bile planlı yapıldığını düşünmekteyim’
* Abbas’ın söylemleri dışında hareket etmedim ve usulsüz bir iş yaptığımı düşünmüyorum. Bu inşaat ihalesine genel müdür Murat Abbas tarafından imzalanması gerekiyordu o gün ne tesadüf ki Murat Abbas izinli ve vekaleten Hamit Doğan Doğruer’e vekalet vererek imza attırmıştır. Bunun bile planlı yapıldığını düşünmekteyim.
Abbas, Dijital Deneyim Müzesi için ifadesinde ne söylemişti?
Abbas’ın projeye ilişkin ifadesi şöyleydi:
* 2023 senesinin ekim sonu kasım başı gibi iletişim koordinatörlüğü uhdesinde Dijital Deneyim Merkezi Müzesi’nin kurulmasıyla alakalı bir proje başlatıldı. Bu projeyi başlatan bizzat Murat Ongun’dur. Bu merkezin kurulma aşamasında bazı toplantılar yapılmış ama bu toplantılarda ben hiçbir şekilde dahil edilmedim ve katılmadım. Bana bu toplantıların olduğunu genel müdür yardımcım Onur Aldı söylemiştir.
* Bu toplantılara Murat Ongun, Barış Kılıç, Onur Aldı, Tuce firmasının sahibi Cem Çelik isimli kişiler katılmıştır. 2024 belediye seçimlerine kadar bu kurulma aşamasının tamamlanması hedeflenmiştir. Onur Aldı bana bu toplantıların yapılacağını, böyle bir merkezin kurulacağını söylediğinde aklıma hiç yatmadı. Seçimlere beş ay kala böyle bir merkezin kurulması bana mantıksız geldi. Ayrıca Tuce firması da daha önceki yaptığı işlerden dolayı çok benimsediğim bir firma değildir.
* Ben bu süreçlerin tamamen dışında bırakıldım. Dediğim gibi sadece imza kısmında ve kağıt üzerinde sorumluydum ve hızlı bir şekilde merkezle ilgili doğrudan temin işlemlerine başlandı. Daha sonra çelik konstrüksiyon ve inşaat malzemeleri alımları, elektronik endüstriyel ekran, video volt sistemleri, yüzey elektronik sistemlerine ilişkin birçok hizmet alımları ve ihaleler yapıldı. Bu işlerin organize edilmesinde yine genel müdür yardımcım olan Erdinç Çolak da görevliydi.
* Bir kültürel etkinlik için 2024 Şubat ayında Londra’ya gittiğimde kendisinin yapmış olduğu sergide karşılaştığım Refik Anadol’la bu dijital deneyim müzesi ile ilgili bilgi verdiğimde böyle güzel bir proje var, burada da etkinlik yapabileceğini söyledim ve projeksiyon ve ledlerle ilgili teknik özellikleri gösterdiğimde kendisi bana bu teknik araçların çok da yeni olmadığını, eski teknoloji olduğunu söyleyerek yüzünü astı. Ben de bu görüşmeden sonra bu merkeze yapılan harcamalar konusunda kuşkuya düştüm. Refik Anadol’un tepkisi bende bir şüphe uyandırdı.
* Daha sonra bizzat Murat Ongun ve Ertan Yıldız tarafından 10 milyon TL (konusu belli değil), Zeytinburnu CHP belediye başkan adayına destek için 2 milyon TL, 1 milyon 250 bin TL seçim çalışmasına çıkan çalışanlara yemek desteği adı altında paraların Tuce firmasından talep edilerek alındığı (bu tamamen bütçe dışı olan bir meblağdır) bana söylendi fakat bu paranın kim tarafından taşındığı ve kime verildiğine ilişkin bir bilgim yoktur ama tahminimce Barış Kılıç tarafından ilgili yerlere iletilmiş olabilir. Bu meblağların Tuce isimli firmadan alındığı bizzat Murat Ongun ve Ertan Yıldız tarafından bana net bir şekilde söylenmiştir. Barış Kılıç tarafından ise bu meblağların alındığı bizzat bana söylenerek teyit edilmiştir.
* İletişim koordinatörlüğü tarafından Tuce isimli firma tarafından harcandığı iddia edilen 7 milyon TL havalandırma ve çatı, 8 milyon TL iletişim koordinatörlüğünün camı, 22 milyon TL işçilik, 6 milyon TL Kahraman isimli şahsa ödenen paralar gayrı resmi bir şekilde bütçeye dahil edilmiştir.
* Soyadını bilmediğim Kahraman isimli bu şahsın iletişim koordinatörlüğünde resmi bir görevi bulunmamaktaydı ama Murat Ongun’un yanında gelir giderdi ve iletişim koordinatörlüğünde sık sık çalıştığını bilirdim. Genel müdür yardımcım Onur Aldı bana Barış Kılıç ile adı geçen Kahraman isimli müzenin kuruluş aşamasında Atina’da arsa ve aldıklarını söylediler. Genel müdür yardımcım Erdinç Çolak veya Neşe Kocaoglu, tam olarak hangisinin söylediğini hatırlamamakla birlikte, genel müdür yardımcım Onur Aldı’nın Moda’da kirada oturduğu evini satın aldığını yine o dönemde söylediler. Bu satın alma işlemin alınan maaş ile gerçekleştirilmesi mümkün değildir, bu konunun da araştırılması gerekir. Onur’un Berlin veya Atina’da ev satın aldığı da yine o dönem konuşulmaktaydı.
Tuce firmasının sahibi olan Cem Çelik ile yaptığım bir görüşmede bana Barış Kılıç’ın Amsterdam ya da Rotterdam’da bulunan teknesini Türkiye’ye nasıl getireceğine dair kendisine fikir sorduğunu, bu esnada yanlarında Tuce isimli firmanın diğer ortağı Tunç beyin de bulunduğunu, ilk defa gördüğü bir kişinin yanında nasıl bu kadar rahat konuşabildiğine dair söylemlerde bulundu. Haberlerde yer alan ve teknede bulunan Murat Ongun, Emrah Bağdatlı’nın fotoğraflarının yer aldığı tekne, bu bahsettiğim tekne olabilir.
* Ben bu bahsettiğim hususların hepsini Sayıştay denetçilerinin Dijital Deneyim Müzesi’ni denetlemeye gelmelerinden sonra öğrendim. Sayıştay denetime gelince Tuce isimli firmanın sahibi olan Cem Çelik, “Sayıştay tarafını ben hallederim, bu konuda sıkıntı olmaz” şeklinde bana söylemlerde bulundu. Tahminimce Sayıştay tarafindan bu husus tersine tepti ve daha yoğun bir șekilde incelenmeye başlandı. Bilirkişiler geldi ve tespitlerini yaptı.
* Bunun üzerine Tuce firması yetkilisi Cem Çelik ile Akaretler’de bulunan Minoa Kafe’de buluştuk. Burada bana Dijital Deneyim Müzesi’nden çıkmak için 30 milyon TL, 1453 Panaroma Müzesi’nden çıkmak için ise ekipmanları ve içeriği bırakmak kaydıyla 15 milyon TL’yi Kültür A.Ș. olarak kendisine ödememizi istedi, bu suretle sözleşmeyi feshedip ayrılacaktı.
* Bu minvalde bir kez daha Akaretler Minoa Kafe’de, bir kez de Kalamış’taki Midpoint’te, bir kez de Sütlüce Miniatürk müzemizde görüşmelerimiz oldu. Ben bu görüşme konularını Murat Ongun’un Sütlüce İletişim Koordinatörlüğündeki ofisine giderek kendisine anlattığımda bana Sayıştay tarafını kendisinin halledebileceği minvalinde şeyler söyledi. Bana Muhittin Palazoğlu isimli birini yollayacağını, Sayıştay tarafını onun halledeceğini söyledi. Bu kişi Kültür A.Ş.’de benim yanıma geldi. Bu işi halledeceğini, rahat olmam gerektiğini söyledi. Bir hafta sonraki telefon görüşmemizde ise konuyu hallettiğini söyledi.
* Bu görüşmeler sonrası Cem Çelik, benden bir aksiyon görmeyince bizzat yanıma gelerek, gerekse telefonla konuşmak ve mesaj atmak suretiyle ‘elimde müzenin kuruluş aşamasındaki para alışverişlerine, açıktan ödemelere ilişkin ses ve video kayıtları olduğunu eğer istediği para kendisine ödenmezse bu kayıtları İçişleri Bakanlığı’na ve savcılığa vereceğine dair‘ tehditvari söylemlerde bulundu.
* 31/12/2024 tarihinde Tuce yetkilileri müzedeki bütün yazılımları sıfırladı ve müzeyi çalışamaz hâle getirdi. Daha sonra Kültür A.Ş. ve Tuce isimli firma mahkemelik oldu. Arabuluculuk görüşmelerine de Murat Ongun, Banu Saraçlar ve Teftiş Kurulu Başkanı Abbas Yaşar katıldılar. Bu mahkeme sürecinde ben Dijital Deneyim Müzesi’nin kurulma amacının seçimlere fon yaratmak veya kişilere haksız kazanç sağlamak amacı ile kurulduğunu net bir şekilde fark ettim. Hatta benim bizzat İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Dijital Deneyim Müzesi’nin denetlenmesi ve burada neler olup bittiğinin belirlenmesi konusunda araştırma yapılması istediğime dair resmi bir dilekçem vardır. Bu dilekçemin şu an ne aşamada olduğunu, Teftiş Kurulu’nun konuyu inceleyip incelemediğini bilmiyorum.
* Yine bu süreçte Sayıştay tarafından henüz rapor düzenlenmemişken, Murat Ongun’un ofisine gittiğim bir gün, Erdinç Çolak tarafından belirlenen 38 milyon TL’lik açık konusunda “Bana Murat Ongun bunu alt yüklenicilere hallettiririz, bu nedenle raporda sıkıntı olmaz” minvalinde söylemlerde bulunmuştur.”