Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Derinleşen yoksulluk nedeniyle çocuklar yetersiz besleniyor ancak fazlası var. Sofralarımıza koyabildiğimiz her üç gıdadan birinde mevzuata aykırı şekilde pestisit (tarım zehri) kullanıldığı tespit edildi. Greenpeace Türkiye, İstanbul’da beş zincir market ve semt pazarlarından aldığı on dört farklı sebze ve meyve türüne ait 155 örneği inceledi. Buna göre ürünlerin yüzde 33’ünde kullanılan tarım zehri miktarının yönetmeliğe uygun olmadığı belirlendi. 50 üründe de ruhsatsız pestisit kullanımı tespit edildi.
2024 yılında Türkiye, Avrupa Birliği’nin gıda güvenliği kontrol sistemi olan Rapid Alert System for Food and Feed (RASFF) üzerinden en çok bildirim alan ülke oldu. Geçen yıl Türkiye’ye geri gönderilen üzünlerin başını, aflatoksin ve okratoksin içerdiği gerekçesiyle kuru incir çekti, ikinci sıraya da Antep fıstığı yerleşti. İçine fıstık basılmış Dubai çikolatası furyası ise AB’nin reddettiği ürünlerin iç piyasada satıldığına dair endişeleri artırmıştı. Taze meyve ve sebzelerin iade nedeni de fazla pestisit kullanımı olarak kayda geçti. Bilim insanları, üzerlerine düşeni yapıyor ve kamu sağlığı adına gerekli uyarıları yapıyor.
Diğer yandan iktidar, derinleştirdiği yoksullukla birlikte yurttaşı iki kötüyle baş başa bırakıyor. Çocukların beslenme çantası hem yetersiz hem zehirli! Doğurganlık hızının düşmesinden yakınan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Böyle giderse yirmi beş yıl sonra askere gidecek genç bulamayız” demişti. O zamana kadar zorunlu askerliğin kaldırılmasını dilemek bir yana, umalım da sağlıklı genç bulmakta zorlanmayalım.