Tutuklı işadamı Osman Kavala dahil 16 sanığın ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandığı Gezi davasında Gökçe Yılmaz’ın avukatı Bahri Belen, Açık Toplum Vakfı’nın davaya konu suçlamalarda geçen faliyetlerinin Vakıflar Genel Müdürlüğü denetiminden geçtiğini hatırlatarak, “Mali açıdan ve faaliyetleri açısından olumsuz bir değerlendirme, yaptırım olmamıştır” dedi.

Silivri Cezaevi’nde görülen ikinci duruşma sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor.
İddianamenin ‘redde mahkum’ olduğuna vurgu yapan Belen müvekkili Yılmaz hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep ederek, “Mantık ve felsefe açısından antogonizmaya (uzlaşmaz zıtlık) örnek vermek gerekirse bu iddianame örnek olabilir” dedi.
Belen savunmasında şunları söyledi:
“İddianamede şiddetsiz eylem biçimi üzerine teoriler anlatılıyor ardından ‘Cebir ve şiddetle işlenen bir eylemden dolayı sanıklar cezalandırılsın’ deniliyor.
Açık Toplum, yasal olarak vakıf. Ve Gezi olayını finanse eden örgütlerden biri olduğu iddiası var. Bu örgütün vakıf senedi var. 2008 tarafından Türk Asliye Mahkemeleri’nin onayıyla tüzel kişilik kazandı. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün vakıf senediyle ilgili görüşleri alınmış.
Sonra bu senette bazı değişiklikler yapılmış. 15 Temmuz’dan sonra noter değişikliği hazırlanmış ve onanmış, hukuki değer kazanmıştır. Öte yandan bu vakıf, 2007-2008’den itibaren her yıl tüm faaliyetlerini Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirmek ve denetimine sunmak zorundadır.
Müvekkilimin suçlanmak istendiği faaliyetler Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün denetiminden geçmiştir. Mali açıdan ve faaliyetleri açısından olumsuz bir değerlendirme, yaptırım olmamıştır.
Açık Toplum Vakfı ile Gezi’deki eylemler arasında suç bağlantısı kurmanın ve müvekkilem hakkında yakalama kararı çıkarmasının hukuki olmadığı kanaatindeyiz. Ve belki de ileride müvekkilem hakkında beraat kararı verebilirsiniz.
Redde mahkum bu iddianameye dayanarak müvekkilem hakkında yakalama kararının kaldırılmasını talep ediyorum.”