• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

'Sui generis' post-FETÖ davası

21/06/2019 12:52

KEMAL GÖKTAŞ

kemalgoktas@diken.com.tr

@kemalgoktas 

Türkiye’nin seçime kilitlendiği günlerde, en az seçim kadar ülkedeki demokrasinin sınırlarını ilgilendiren bir davanın hazırlıkları yapılıyor. İstanbul seçiminin ertesi günü Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu’nun tutuklu olduğu 16 sanıklı Gezi davası başlayacak.

Gezi davası, siyasi iktidarın söylemlerini iddianame haline getiren bir metin. Daha da vahimi FETÖ’cü suçlamalarıyla firarda veya tutuklu olan polislerin ve savcıların hazırladığı delillerle oluşturulmuş bir iddianameye dayanıyor.


Yani esasen Ergenekon, Balyoz, KCK davaları ile aynı karakterdeki bir davaya, bir tür post-FETÖ yargılamasına şahit olacağız. 24 Haziran Pazartesi günü Silivri’de başlayacak olan dava, altı yıl önce, Gezi protestoları devam ederken, daha sonra Fethullahçı örgütün elemanları oldukları iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan savcı Muammer Akkaş’ın açtığı soruşturmaya dayanıyor.

‘Anayasal suçları soruşturma bürosunda’ görevli olan Akkaş, dosyaya giren belgelerden anlaşıldığı üzere soruşturmayı yine kendi meşrebince, yani çok bilinen FETÖ yöntemleri ile yürüttü. Telefon dinleme ve teknik takip kararları aldırdı, polisten fezleke hazırlamasını istedi.

Hep aynı hakimler, kumpas davalarında uygulanan yöntemlerle suç unsuru bulamamalarına rağmen dinleme ve teknik takip kararlarının sürelerini uzattı. Dinleme ve takip kararlarında ne işlenmiş bir suç ne de şüphesi vardı ama uzatılan bu kararlarla soruşturma dosyası açık tutuldu.

FETÖ’cü fezleke

FETÖ davasından tutuklu bulunan dönemin Kaçakçılık Organize Suçlar Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın imzasını taşıyan polis fezlekesi de aynı ruhu taşıyordu. Fezleke hiçbir somut delil ileri sürmeden Gezi olaylarının arkasında Kavala üzerinden George Soros’un Açık Toplum Enstitüsü olduğunu ileri sürüyordu.

Fezlekeye göre Otpor ve Canvas grupları Sırbistan, Gürcistan ve Arap baharında olduğu gibi Gezi’yi de organize etmişlerdi.

Bu sırada 17-25 Aralık soruşturmalarında da yer alan savcı Akkaş hakkında FETÖ üyeliği suçlamasıyla yakalama kararı çıkarıldı. Akkaş firardayken Gezi dosyası açık tutuldu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’cü olduğu iddia edilen ve tamamen FETÖ yöntemleri ile toplanan ‘deliller’den oluşan dosya kapatılmak yerine aktif hale getirildi.

Öncelikli hedef Osman Kavala’ydı.

Kavala’nın dosya yolculuğu

Yine FETÖ taktiği ile yandaş gazetecilere Kavala hakkında yazılar yazdırıldı, kamuoyu Kavala’nın tutuklanmasına hazırlandı.

Kavala 19 Ekim 2017’de gözaltına alındı ve 15 Temmuz darbe girişimi ile bağlantılı olduğu iddia edilen ABD Konsolosluğu’nda görevli Metin Topuz’la aynı dosya kapsamında tutuklandı.

Fakat sonra bir irade, Kavalalı bir Gezi iddianamesinin daha işlevsel olduğuna karar vermiş olacak ki dosyası değiştirildi ve tutuklanmasının üzerinden bir yılı aşkın süre geçtikten sonra, 14 Aralık 2018’de, Gezi
soruşturma dosyasına alındı.

Bunlardan ne Kavala ne avukatları haberdardı, çünkü dosyada gizlilik kararı vardı.

Savcılık, FETÖ’yle suçlanan savcının ve polis müdürünün yürüttüğü soruşturmada toplanan delilleri çöpe atmak yerine hukuk tarihine geçecek bir değerlendirme ile ‘yeniden kıymetlendirdiğini’ belirterek 16 kişi hakkında dava açtı.

İddianamenin temelini, ‘yeniden kıymetlendirilen’ FETÖ’cü polis müdürünün hazırladığı fezleke oluşturuyordu. Savcı, sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar hapis cezası istiyordu.

İstenen cezaların bu kadar ağır olmasının nedeni, sanıkların hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri suçlamasıydı. Suçlama böyle olunca Gezi eylemleri sırasında işlenen bütün suçlardan sanıklar da sorumlu tutuldu.

Yani sanıkların hiç tanımadıkları insanlar tarafından Türkiye’nin dört bir tarafında Gezi protestoları sırasında işlenen kamu malına zarar verme, patlayıcı madde kullanma, gasp, ruhsatsız silah taşıma, yaralama gibi suçlardan da cezalandırılmaları istendi.

Peki ama bu kadar ağır cezalar istenen sanıklar hakkında bir delil var mı Tek kelime ile: Yok.

İddianamede delil diye sunulanların içeriğine ilişkin çok şey yazıldı. Burada tekrar etmeye gerek yok. Bu aşamada iddianamenin mantığının vehametini anlatabilmek için savcılığın kurgusuna dayanak yaptığı bakış açısını değerlendirmek daha önemli.

Bu bakış açısına göre, savcılık, sanıkların bir örgüt oluşturduğu ve hükümeti devirmeye teşebbüs ettiklerine dair kanaatlerini delilmiş gibi sunarken, muhalefet etmenin her türlü biçimini suç haline getiriyor.

‘Sui generis’

İddianamenin her satırında delilsiz suçlamanın mümkün hale geldiği bir düşman ceza hukuku pratiği ortaya dökülüyor. Delilsizliğin uç verdiği satırlar iddianamede kendini en çok sanıkların ‘sui generis’ bir yapı oluşturduklarını tekrar ederken kendini ele veriyor.

Yargıtay’ın bu suç için aradığı kriterlerin asgarisini, yani sanıklar arasında örgütsel bir hiyerarşi ve ortak amaca yönelik hareket vs bulamayan iddianame, bir kurtarıcı gibi ‘Gezi Parkı Kalkışmasının Sui Generis Yapısı Ve Unsurları’ başlığı altında ‘sui generis’ (kendine özgü) kavramına yapışıyor.

“Şüphelilerin de arasında bulunduğu odakların, ülkemiz açısından bu güne kadar örneği ve benzeri olmaya sui generis (nevi şahsına münhasır) bir yapıya haiz olduğu” iddia eden savcılık, siyasi iktidarın söylemine paralel oluşturduğu siyasi tezini hukuksal bir metinde ileri sürerken demokratik siyasal alana, yani hepimizin söz söyleyebilme ve birlikte eyleyebilme hakkına yöneliyor.

İddianame de bu haliyle hukuksal bir metin olmaktan ziyade hukukun işlemediği bir yargıya, yani ‘sui generis’ bir sisteme yakışıyor.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Kemal Göktaş

SON HABERLER

Yerlikaya: 47 ilde 298 IŞİD şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 47 ildeki ‘IŞİD operasyonu’nda 298 şüphelinin yakalandığını duyurdu.

Erdoğan imzasıyla: Türkiye Maarif Vakfı'na 6,8 milyar lira kaynak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan kararla Türkiye Maarif Vakfı’na (TMV) 6 milyar 774 milyon 954 bin lira kaynak aktarılabilecek.

Meksika'da belediye başkanının özel sekreteri ve danışmanı suikastle öldürüldü

Meksika’nın başkenti Meksiko’da, belediye başkanı Clara Brugada’nın özel sekreteri Ximena Guzman ile danışmanı Jose Munoz, uğradıkları silahlı saldırıda hayatını kaybetti.

Dört il için sağanak uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), dört ilde gök gürültülü sağanak yağış bekliyor.

ABD'de kamyon şoförlerine İngilizce bilme zorunluluğu

ABD Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, ülkedeki kamyon şoförlerine İngilizce bilme zorunluluğu getiren emri imzaladı.

İktidarın çaresizliği, ülkenin felaketi olmamalı
Tarih bir kez daha tekerrür eder mi? Muhtemelen!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 759 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Çiğdem Toker: Türkiye'nin, Zambia, Gambia ve Lesoto'dan daha geride olduğu bir saha var desem tahminde bulunabilir misiniz?

Koray R. Yılmaz: Doların küresel rezerv para olması bu açığı 'sürdürülebilir' hale getirdi

Arif Kızılyalın: Anayasa değişikliği ardında Erdoğan'ın seçilme hedefi yatıyor

Emin Çölaşan: Türkiye köşeyi dönmek üzere idi!

Nuray Babacan: Başta CHP'liler olmak üzere yapılan siyasi operasyonların durması gerekiyor

Fatih Yaşlı: Meclis'in yeniden açılmasıyla birlikte iktidar yeni anayasayı gündeme getirecektir

Alaattin Aktaş: Enflasyon tahminini sabit tutmak, politika faizinin aşağı çekilebileceğinin bir işareti

Taha Akyol: Cumhurbaşkanına, performansını beğenmiyorum diyerek istediği an atama yetkisi verildi

Eren Keskin: Silahların susuyor olması ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin de kaldırılması anlamına gelmeli

Abbas Güçlü: LGS ve YKS benzeri sınavlar sadece bilgiyi ölçen sınavlar değil

Abdulkadir Selvi: Küçük partilerden AK Parti ve CHP'ye geçişlerin artması bekleniyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×