umhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün iki maddenin yeniden değerlendirimesi talebiyle onayladığı yeni internet düzenlemeleri Torba Kanun teklifi içerisinde, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Birçok bilişim uzmanının, yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşlarının doğrudan ‘sansür’ olarak nitelediği, binlerce kişinin protesto ettiği yeni düzenlemeler ne anlama geliyor?
9 Soruda…
1- YENİ DÜZENLEMEDE ERİŞİM YASAĞI NASIL UYGULANACAK?
Yasaya göre internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) doğrudan başvurarak erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. Tedbir kararı alınırsa, erişim sağlayıcılar talebi en geç dört saat içinde uygulayacak. Bu sayede herhangi bir savunma hakkı bile verilmeden site kapatılacak.
2- ERİŞİM SAĞLAYICILARI BİRLİĞİ NEDİR?
Yasaya göre Erişim Sağlayıcıları Birliği adında yeni bir oluşum kurulacak. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile bilgi paylaşımı ve yaptırımlar konusunda işbirliği yapmayan erişim sağlayıcıları hizmet veremeyecek. Bu sayede piyasadaki küçük şirketler de ekarte edilerek kontrolün merkezileşmesine doğru önemli bir adım daha atılmış olacak. Başka bir deyişle TİB ile işbirliği yapmayan hiçbir sağlayıcı Türkiye’de hizmet veremeyecek. Halihazırda Türkiye’de 196 servis sağlayıcı var. Erişim sağlayıcıları ayrıca kullanıcıların trafik bilgilerini iki yıla kadar saklamakla yükümlü olacak.
3- BAKANIN YETKİLERİNİN KALDIRILMASI NEYİ DEĞİŞTİRDİ?
Yasa tasarısının ilk halinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’na da site engelleme kararı alma yetkisi verilmiş ama gelen tepkiler üzerine bu ifade tasarıdan çıkarılmıştı. Bu sayede engelleme kararının sadece TİB Başkanı tarafından verilebileceği söylenmişti. Fakat TİB Başkanı zaten dolaylı olarak Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı. Bakana verilen engelleme yetkisinin kalkması fiiliyatta birşey ifade etmiyor. Bakan, “Bu içeriği engelle” derse TİB Başkanı’nın itiraz edebilmesi söz konusu değil.
4- BU ENGELLEMELERDE DNS DEĞİŞİKLİĞİ İŞE YARAYACAK MI?
Hayır. Web sitelerine gelen engelleme kararları doğrudan URL ve IP adresi üzerinden yapılacağı için DNS değiştirme gibi yöntemler de işe yaramayacak. Daha önce yapılan YouTube sansüründe Başbakan Erdoğan’ın “Ben YouTube’a giriyorum, siz de girin” diyerek ‘tüyo verdiği’ bu yönteme alternatif çözümler ise şimdiden sosyal medyada dolaşmaya başladı.
5- TWITTER VE FACEBOOK ENGELLENEBİLİR Mİ?
Yeni yasaya göre aralarında Başbakan Erdoğan’ın ‘baş belası’ olarak tanımladığı Twitter gibi sosyal medya servislerinin de bulunduğu internet servis sağlayıcılarının herhangi bir şikayete 24 saat içinde cevap vermesi gerekecek. Yanıt gelmemesi durumunda, TİB siteye erişimi yasaklayabilecek. Ayrıca ‘özel hayatın gizliliği’ maddesine aykırı bir içerik, son dönemde yaşanan Vimeo, YouTube, SoundCloud ve Vagus.tv sansürlerine benzer bir uygulamayla sitenin kapatılmasına yetecek.
6- SANSÜRÜN KILIFI ÖZEL HAYAT MI?
Twitter veya Facebook’ta iftira ya da hakaret suçunda hiçbir şey yapılmadığını ama bu yasayla buna da düzenlemeler getirdiklerini belirten Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın açıklamaları bazı bilgileri eksik yansıtıyor. Bugüne kadar sosyal medya hesapları hakkında birçok soruşturma ve dava açılırken, son olarak Gezi Direnişi sırasında Facebook’taki hesabından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddia edilen Osman Garip, bir yıl 15 gün hapis cezası almıştı. Ayrıca Başbakan Erdoğan, Twitter’de ‘suyorumcusu’ mahlasını kullanan Hakan Demir’le LGBTI aktivisti ve HDP Beyoğlu İlçe Başkanı Levent Pişkin hakkında Twitter hesaplarından yazdıkları nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu.
7- AİHM NE DİYOR?
Halihazırda sorunlu olan 5651 sayılı kanunun yetkilerinin daha da genişletilmesini amaçlayan düzenlemeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına da aykırı. Daha önce buna benzer bir konuda, Ahmet Yıldırım’ın açtığı davada Türkiye mahkum edilmiş ve uygulamaları sansür olarak değerlendirilmişti.
8- FREEDOM HOUSE NE DİYOR?
İnternet Özgürlüğü Raporu’nda Türkiye’yi ‘kısmen özgür’ olarak gösteren Freedom House’un Avrasya Programları Direktörü Susan Corke, “Türkiye AB standartlarından ve işbirliğinden giderek uzaklaşıyor. Bu değişiklik Türkiye’de devam eden baskının bir parçası. Rüşvet ve yolsuzluk skandalından sonra hükümet hukukun üstünlüğü ve açıklığa başvurmak yerine baskıları artırıyor. Rüşvet iddialarını araştırmak yerine sosyal medyada tartışmaları engelleyip yargıyı sınırlandırmaya çalışıyor” dedi.
9- BİLİŞİM UZMANLARI NE DİYOR?
Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınlar Aracılığıyla İşlenen Suçlara İlişkin Kanun’un yeniden düzenlemesiyle alakalı yasa tasarısının insan haklarına aykırı olduğunu belirtirken, Demokrasi ve Adalet Gönüllüleri Kurucusu Burçak Ünsal, düzenlemelerin hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu söyledi. Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Ali Rıza Keleş, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Korsan Parti Hareketi’nden Av. Serhat Koç ve Şevket Uyanık da düzenlemelerin açık bir şekilde sansür uygulaması olduğunda hemfikir.