Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin Suudi Arabistan’da tutuklanan 18 kişinin Türkiye’de yargılanmasını istedi.

Fotoğraf: Reuters
Gazeteci Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim’de Levent’teki başkonsolosluk binasına girmiş, bir daha kendisinden haber alınamamıştı. İlk olarak Kaşıkçı’nın binadan ayrıldığını söyleyen Suudi Arabistan yönetimi, 20 Ekim’de gazetecinin başkonsolosluk binasında ‘arbede sonucu’ öldüğünü öne sürmüştü. Suudi yetkililerin talimatıyla öldürüldüğü üzerine durulan Kaşıkçı’nın cesedine de ulaşılamamıştı.
Meclis’teki grup konuşmasında partililere seslenen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
” Cemal Kaşıkçı evlilik işlemleri için Suudi Arabistan başkonsolosluğuna gidiyor. Kaşıkçı’nın bu ziyaretini haber verildiğini anlaşılıyor. Hazırlık çalışmalarının ülkelerinde yapıldığını işaret ediyor. Operasyondan bir gün önce 16.30’da üç kişilik bir ekip otele yerleştikten sonra konsolosluğa gidiyor. Bir diğer ekip de Belgrad Ormanı’nda ve Yalova’da keşiflerde bulunuyor. Toplam 15 kişiden oluşan bu ekip ayrı ayrı gelip başkonsoloslukta buluşuyor.
Önce başkonsolosluğun harddiskinden kamera görüntüleri sökülüyor. Akşam saat 17.50’de ülkemiz resmi makamlarına Kaşıkçı’nın zorla alıkonduğuna dair ihbar geliyor. Viyana Sözleşmesi de artık masaya yatırılacak… İlk önce başkonsolosluk çalışanlarına hakkında işlem yapılamıyor.
Araştırma ve soruşturma derinleştirildikçe çeşitli uçaklarla 15 Suudi görevli ve adli tıpçının ülkemize geldiği ve daha sonra özel uçaklarla ülkemizden ayrıldığı tespit ediliyor. Dublör ve yanındaki şahsın da akşam Riyad’a hareket ettiği görülüyor. Riyad önce iddiaları tümüyle reddediyor. Başkonsolos Reuters muhabirine 6 Ekim’de kendini savunmaya çalışıyor.
‘Kralla görüştüm, konsolos görevden alındı’
Olay günü konsoloslukta çalışan personel, bir odada denetleme bahanesiyle odada tutuluyor. Bir diğer personel grubuna da izin veriliyor. Bu olay İstanbul’da oluyor. Sorumluluk makamındayız, sorgulamak hakkımız. Hiç kimseyi zan altında bırakmamak için araştırmaların sonucunu bekledik.
Krala ilk telefon görüşmemizde olayı anlattım. Ortak çalışma grubu kararımızı ilettim. Krala başkonsolosun yetersizliğini ilettim, kral da aynı şeyi söyledi. Ertesi gün de başkonsolos görevden alındı. Ardından kralın talimatı üzerine başkonsolosluk binasına giren ekipler burada çeşitli incelemeler yaptı.
‘Cinayet sınırlarımız içinde işlendi’
Suudi Arabistan’ın cinayetin kabulünün ardından olaya karıştığı belirtilen 18 kişinin şu an tutuklandığını bana ifade etti. Türkiye olarak süreci devlet ciddiyetine uluslararası hukuka uygun yürüttük. Sınırlarımız içinde işlenen cinayeti tüm boyutlarıyla araştıracak gereğini yerine getireceğiz.
21 Ekim’de ABD Başkanı Donald Trump’la kapsamlı bir görüşme gerçekleştirerek olayın aydınlatılması konusunda mutabık kaldık. Şu ana kadar ortaya çıkanlar Cemal Kaşıkçı’nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor. Cinayetinin planlı bir şekilde işlendiğine dair güçlü deliller var.
‘İşbirlikçi kim?’
Cinayet günü bu 15 kişi niçin İstanbul’da toplanmıştır? Bu kişiler kimden emir almıştır? Başkonsolosluk binası niçin günler sonra açılmıştır? Öldürüldüğü resmen kabul edilen bir kişinin cesedi niçin hala ortada yok? Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği iddiası doğruysa, bu yerli işbirlikçi kimdir? Sıradan birisi bu yerli işbirlikçiden bahsetmiyor. Suudi Arabistan’dan yetkili bir kişi bundan bahsediyor. Öyleyse bu işbirlikçiyi açıklamak zorundasın. Hiç kimse bu sorular cevaplanmadan meselenin üzerinin kapatılacağını aklından bile geçirmesin.
Suudilere teklif
Olayı birkaç güvenlik görevlisinin yıkmak bizi ve uluslararası kamuoyunu tatmin etmez. Buradan şimdi bir çağrı yapmak istiyorum. Bu çağrım Suudi Arabistan kralı ve üst yönetiminedir. Olayın cereyan ettiği yer İstanbul’dur. Tutuklanan bu 18 kişinin yargılanmasının İstanbul’da yapılması teklifimdir. Takdir kendilerindedir.”