AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fahiş fiyatlardaki elektrik faturalarına ‘çözüm’ olarak ortaya attığı ‘210 kilovat’ talimatı Elektrik Mühendisleri Odası’na (EMO) göre etkisiz.
EMO yönetim kurulu üyesi Olgun Sakarya Diken’e yaptığı açıklamada cebe yansıyacak miktarın sadece 41 lira 20 kuruş olduğunu söyledi.
Zamsız faturaların bile ödenemediğini, ciddi anlamda enerji yoksulluğu çekildiğini hatırlatan Sakarya şunları söyledi: “Zam oranları çok yüksek. Bu zam oranları mutlaka geri çekilip makul bir seviye düşürülmesi lazım. Makul seviyeden kastım da enflasyon oranına çekilsin. Hani TÜİK’in yayınladığı enflasyon oranı ‘güvenilir ya’ buraya çeksinler o zaman. Memur maaş oranlarına çeksinler. Bağkurluya işçiye verdikleri maaş oranlarına çeksinler.”
Erdoğan elektrik faturalarının iki-üç kat arttığı yönündeki şikayetler üzerine ilgili kurumlara elektrik tarifelerinin yeniden düzenlenmesi talimatını verdiğini açıklamıştı: “En düşük tarifede günlük 5 kilovat olarak hesaplanan elektrik tüketim tutarını 7 kilovata dolayısıyla aylık tüketimi 150 kilovattan 210 kilovata çıkarıyoruz.”
Cebe katkısı sadece 41 lira 20 kuruş
Yeni yılla beraber gelen zamlı tarifede günlük sınır 5 kilovattı. Erdoğan’ın açıklamasından sonra bu 7 kilovata çekildi.
EMO yönetim kurulu üyesi Sakarya açıklanan bu yeni tarifenin cebe nasıl yansıyacağını şöyle açıkladı: “Ocak ayı tarifesine göre 210 kilovat tüketseydi, bunun 150 kilovatı, (30 gün olarak düşünüyorum ben), 150 kilovatı birinci kademeden geri kalan 60 kilovatı da ikinci kademeden hesaplanacaktı. Dolayısıyla ocak ayında 30 günlük 210 kilovatlık saatlik tüketim 329 lira 60 kuruş olacaktı. Şimdi Şubat ayında yapılan bu düzenlemeyle 210 kilovatın tamamı ilk kademeden hesaplanacak ve gelen faturanın tutarı da 288 lira 40 kuruş olacak. Yani vatandaşın cebine 41 lira 20 kuruş olarak bir ekonomik katkı sağlamış olacak.”
Faturalar hala çok pahalı
Ancak yeni açıklanan bu sistem de sorunu çözmüyor: “Zaten çok pahalı. İlk kademe yüzde 50 zamlı aralık ayında faturasını ödeyemeyen vatandaş yüzde 50 zamlı 210 kilovatta da olsa nasıl ödeyecek? Orada bir sıkıntı var. Zam oranları çok yüksek. Kaldı ki bu sadece meskenlerde. Mesken dışındaki küçük esnafın durumu perişan. Berber, bakkal, manav, terzi, çiftçi, bunların hepsinin zam oranları (çiftçilerin tarımsal sulama hariç) yüzde 125 zam var. Orada kademe de yok. Dolaysıyla bu zam oranları mutlaka geri çekilip makul bir seviye düşürülmesi lazım. Makul seviyeden kastım da enflasyon oranına çekilsin. Hani TÜİK’in yayınladığı enflasyon oranı ‘güvenilir ya’ buraya çeksinler o zaman. Memur maaş oranlarına çeksinler. Bağkurluya işçiye verdikleri maaş oranlarına çeksinler.”
2003’te de var, AKP kaldırdı
Kademeli uygulama AKP iktidara geldiği ilk yıllarda da vardı. 2003’te yine aynı şekilde günlük 5 kilovat aylık 150 kilovat/ saatlik kademe sistemi uygulanıyordu: “Şubat ayında o tarife vardı sonra mart ayında dönemin enerji bakanı ‘Böyle bir şey olmaz’ dedi ve uygulamayı kaldırdı, düşük tarifeden eşitledi. O zaman yüzdeyle kaldırılan bu tarife uygulaması şimdi tekrar gündeme geldi. O zaman kişi başı Türkiye’de net tüketim yıllık 1479 kilovat/saat. Yani yıllık kişi başı net tüketimin 10’da biri kadar bir miktarla kademe oluşturmuşlardı. Bugün 3 bin 142 kilovat saat net tüketim 2020 verilerine göre. 2021 henüz yayımlanmadı. O zaman baktığımızda bir kere bu kademin de 300 kilovat saat olması lazım. O oranla ilişki kurduğumuzda.”
‘Acımasızca zamlar vatandaşa yük oldu’
EMO’nun yaptığı çalışmaya göre bir meskende standart yaşam koşulları içerisindeki aylık tüketim 230 kilovat/saat. Ki bu verinin içinde klima, kombi gibi kalemler de yok. Bunlar da hesaba katıldığında barem artıyor.
Sakarya şöyle devam etti: “Diyoruz ki bari en azından bu 230 kilovat saati baz alın. Buna göre değerlendirme yapın. Bütün bunlar olmayınca 210 kilovat saatin de pek bir anlamı olmuyor. Bunlar vatandaşın üzerindeki yükün azalması adına da bir çözüm değil. Tarifeyi bu kadar yüksek oranlarda acımasızca yapılması vatandaşın elektrik faturalarına ciddi anlamda bir yük oldu. Bu oranlar makul seviyeye düşürülmeli.”
‘Vatandaş için bir şey yapmak istiyorlarsa KDV’yi kaldırsınlar’
Sakarya zamların yanında vergilere de dikkat çekti: “Örnek olarak veriyorum 210 kilovatı kullanan bir vatandaş 44 lira katma değer vergisi ödeyecek. Eğer siz vatandaş için bir şey yapmak istiyorsanız 44 lira katma değer vergisini sıfırlayın. Ya da yüzde 1 gibi makul bir seviyeye çekin. Tarımsal sulamada da hakeza. Oradaki KDV’nin yüzde 18 olması doğru değil. Bu oranın düşürülmesi de mümkündür ve olmadır da. Sanayi ve ticarethane aboneleri için berber de ticarethane grubunda büyük AVM’lerde ticaret hane grubunda. Berberle AVM’dekinin geliri çok farklı. Onlar eşit değerlendirilip aynı tarife grubunda yer alınıyor. Bunlar ayrı bir abone grubu olarak değerlendirilmesinin doğru olacağını düşünüyorum.”
Kaçak elektrik tehlikesi
İnsanların 1 lira tasarruf edebilmek için karda kışta metrelerce ekmek kuyruğuna girdiğini, meyve ve sebze ihtiyaçlarını pazar bitiminde arda kalanlardan karşıladığını hatırlatan Sakarya kapıdaki tehlike hakkında uyardı: “Bu durumda olan insanların korkarak söylüyorum kaçak elektrik kullanmaya tevessül etmeleri eğer söz konusu olursa o zaman sonuç çok daha kötü olur. Hoş değil. Çünkü elektrik yaşamını idame ettirebilmesi için vazgeçilmez bir ihtiyaç. Vazgeçilmez bir ihtiyaç insanlar buna ekonomik anlamda ulaşmıyorsa o zaman kaçak elektrik yollarını aramak zorunda kalabilir. Bunu üzülerek söylüyorum. Kesinlikle böyle bir şey olmasın temenni etmem ama insanlar zor durumda her şeye başvurabilir. Bu fiyatlar enerji yoksulluğunu artırdı. Enerji yoksulluğu görünür hale geldi. Çünkü faturasını ödeyemeyen insanlar her geçen gün artıyor. Elektrikleri kesiliyor. Bu enerji yoksulluğunun bir görüntüsüdür. Her geçen gün artan enerji yoksulluğu yarın enerjide kaçak kullanımı da artırabilir.“