Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutması ve önümüzdeki dönem için de faiz indirimi sinyali içermeyen mesajlarının ardından dolar/TL’de düşüş devam ediyor. Uzmanlar 8,30’lu seviyelerin teknik açıdan testinin yeniden mümkün olduğu görüşünde.

Merkez Bankası politika faizini beklendiği üzere yüzde 19’da sabit tutmuş, enflasyonda belirgin düşüşe kadar para politikası için ‘mevcut sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceği‘ taahhüdünü de korumuştu.
Dolar/TL enflasyonun politika faizi düzeyine yaklaşması ve bu yükselişe rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz çağrısını tekrarlaması ardından 8,3’ten 8,68’e kadar yükselmiş, PPK kararı ardından ise 8,5’ye doğru gerilemeye başlamıştı.
Dolar/TL bugün öğle saatleri itibariyle 8,42’ye kadar indi. Avro/TL ise 9,91 seviyesinde.
‘Kısa vadede TL’de pozitif görünüm’
Reuters’a konuşan bir bankanın döviz masası işlemcisi, teknik olarak 8,30’lu seviyelerin yeniden göründüğünü belirterek şunları söyledi: “MB’nin faiz indirimi mesajı vermemesi sonrası bir sonraki Para Politikaları Kurulu (PPK) öncesine kadar kısa vadede TL cazip kaldı diyebiliriz. 8,3’e kadar gerileme mümkün görünüyor. Bunda petrol fiyatlarındaki düşüşün desteğini de söylemek lazım. Otomotiv vergilerinde yapılan değişiklik enflasyon yüzde 19’u bu ay aşar mı endişesini arka plana attı. Eylül için aynı iyimserlikten bahsetmek zor ancak ağustos ayı için teknik olarak enflasyon bu vergi indiriminin de sayesinde bir önceki aya göre yıllık olarak yükselemez. Bu gelişmeler kısa vade için TL pozitif.“
‘Yabancı girişleri yakından takip edilecek’
Bankacı, Hazine’nin uzun bir zaman sonrası TL cinsi uzun vadeli sabit kuponlu ihraca ilk kez bugün çıkacağını da kaydederek şöyle devam etti: “Son dönemde yabancıların sabit getirili değerlere girişini görüyoruz. Tahminen Hazine tek bir ihraç bile olsa uzun vadeli bu talebi görmek ve değerlendirmek istedi. Buradaki yabancı talebini yakından izleyeceğiz.”
Otomotivdeki vergi düzenlemesi fark yaratabilir
Piyasalarda otomotivdeki vergi matrah artışlarının TÜFE’ye ve MB politikalarına etkisi de piyasalarda takip edilmeye devam ediliyor. Otomobilin TÜFE içindeki ağırlığı yüzde 7,2 ile oldukça yüksek düzeyde. Sektör yetkilileri geçen hafta alınan kararla son aylarda ivme kaybeden satışların bir miktar artmasını, fiyatlarda bir miktar düşüş olabileceğini bekliyor. Ekonomistlerin hesaplamaları TÜFE’ye etkinin 50 ile 100 baz puan bandında yaşanabileceğini, sektörün fiyatlama davranışlarının belirleyici olacağını düşünüyor.
Hükümetin her yıl düzenli olarak yaptığı vergi ve fiyat artışlarını bu yıl sadece enflasyona etkisi olmayacak alanlara yönlendirdi. Bazı istisnalar haricinde hükümet vergi gelirlerinden vazgeçerek sene başından beri dezenflasyon sürecine belirgin destek sağladı.