Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesindeki Gre Fılla Höyüğü’nde dört yıldır yürütülen kazı çalışmalarında M.Ö. 7 binden bugüne kadar tarihlenen 2 bin 687 eser gün yüzüne çıkarıldı.
Kazı çalışmaları, Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse’nin bilimsel danışmanlığında yürütülüyor.
Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem’de yaşayan toplumlara ait yaşam izlerini yansıtan eserlerin yanı sıra dini ve sosyal yaşam alanları da tespit edildi. Höyükte en eski yerleşimin Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem’de başladığı, Erken Neolitik Çağ’da ise birkaç yüz metre yakındaki Ambar Höyük ve Kendale Hecala’ya yerleşildiği tespit edildi.
Eserler arkeolog, restoratör, antropolog ve sanat tarihçilerinden oluşan ekip tarafından temizlenip belgelenerek Diyarbakır Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, AA muhabirine, günümüzden 11 bin-12 bin yıl öncesine ait bu yerleşim yerinden en eski yerleşik topluluklara ait bulgulara rastladıklarını söyledi.
Kazmayı sürdürdükleri en eski yerleşimin yuvarlak planlı ilk barınakların kullanıldığı bir döneme ait olduğunu dile getiren Ökse, yerleşimin daha sonra dar planlı hale geldiğini gördüklerini aktardı.
Ökse, hemen hemen 10 metreye yakın çapı olan üç çukur yapının açığa çıkarıldığını anlatarak şunları söyledi: “Birinde steller var ve bunlar Göbeklitepe’yle çağdaş. İçlerinde çatıyı taşıyacak şekilde dört paye bulunuyor. Eserlere göre burada belli oranda bir ritüel davranışın sergilendiğini söyleyebiliriz. Bir inançla ilgili sosyal yaşamın da bir arada bulunduğu ortak kullanım alanları olarak tanımlayabiliriz. Bunlara doğrudan tapınak demek istemiyoruz. Çünkü henüz o kadar çok veri yok elimizde. Buralar özel yapılar olarak da geçiyor. Tıpkı Göbeklitepe’deki gibi.”
Öğütme taşı, balta, bileme taşı…
Gün ışığına çıkarılan eserler arasında öğütme taşı, bileme taşı, taş balta, kesici ve delici aletler, toprak ve taş figürler, cam eserlerin yer aldığını belirten Ökse, 1023’ünün teşhir edilmek üzere, 1664’ününse yayın ve tez çalışmalarında kullanılmak üzere müzeye teslim ettiklerini söyledi.
Şu ana kadar biri Çanak Çömlek Öncesi Neolitik biri de Geç Antik Çağ mezarlığı olmak üzere iki ana döneme ilişkin kazı yaptıklarını belirten Ökse, bu alanları, insanların toplu halde sosyalleşebileceği aynı zamanda inanç bağlamında ritüellerini yaptığı alanlar olarak tanımlayabileceklerini ifade etti.
‘Turizme kazandırılmalı’
Kazı ekibinde yer alan Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümünde doktora öğrencisi Özlem Ekinbaş Can da ‘Fırat hattı için Göbeklitepe nasıl bir sembol teşkil ediyorsa Dicle hattı için de Gre Fılla’nın bölge için sembol olabileceğini’ söyledi. Can, alanın hem kültür tarihi hem de son yıllarda kültür turizmi açısından önemli bir yerleşim yeri olduğuna dikkati çekerek, bu bölgenin turizme kazandırılması gerektiğini belirtti.