Basın Konseyi, Cumhuriyet gazetesinin ‘manipülatif haberler karşılığında çikolata kutusunda kayıtdışı para aldığı’ iddiası hakkında kararını açıkladı.
Genel sekreterlik kınama kararı verilmesini talep etti. Kurul da yapılan anlaşma için ‘etik dışı’ dedi. Bununla birlikte kurul, gazete veya yöneticileri hakkında genel bir karar alınamayacağını belirtip dönemin genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın hakkında da ‘şikayetin yersizliğine’ hükmetti.
Karar oy çokluğuyla alındı.

Cumhuriyet gazetesinde vakıf yöneticisi avukat Turan Karakaş, Kızılyalın’ın yanısıra, idari-mali işler müdürü Osman Selçuk Özer ve reklam müdürü Esra Bozok hakkında, bir e-ticaret firmasından Ocak 2023’te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında çikolata kutusunda kayıtdışı para aldıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Bu haberden sonra gazetenin genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun ve yönetim kurulu üyeleri Işık Kansu ve İrfan Hüseyin Yıldız Kansu’yu eleştiren bir yazı yazmış ama yazı sansürlenmiş, Mollaveisoğlu da görevden alınmıştı.
Gelişmelerin ardından vakıf yöneticileri Turan Karakaş, Barış Doster ve Birol Başaran, Coşkun, Yıldız ve Kansu’yu istifaya davet etmişti. Medya etiğine dair yazısı sansürlenen Doster’in yazılarına son verilmişti.
Cumhuriyet’in sitesinin yayın yönetmeni Mustafa Büyüksipahi, ‘çikolata kutusu’ iddiasının ‘kesinlikle doğru’ olduğunu söyleyerek istifa etmişti.
Parayı aldığı öne sürülen isimlerden Arif Kızılyalın da ‘kendini yayın danışmanlığı görevinden aldırdığını’ duyurmuştu.
Gazetenin yazarlarından Ahmet Yavuz’a konuşan Coşkun ‘parayı kabul ettiği için üzgün olduğunu’, ancak daha sonra da iade ettiğini söylemişti.
Basın Konseyi’nin kararının ilgili bölümü şöyle:
“BKYK üyelerinin büyük çoğunluğu ortada bir para alışverişi olduğuna ikna olmuşlardır. Diğer bir deyişle, belirli konularda ve belirli şekilde haber yapılması için maddi menfaat teminini içeren bir anlaşmanın yapıldığına kanaat getirilmiştir.
Bu paranın daha sonra iade edilip edilmediğini incelemek BKYK’nın görevi değildir, zaten etik ilkelere uygunluk denetimi açısından buna gerek de yoktur. Çünkü salt böyle bir paranın alınması (ve hatta salt böyle bir anlaşmanın yapılması bile) basın meslek etiği açısından kabul edilemez bir durumdur ve ciddi bir etik ihlaldir.
Buna karşılık (…) söz konusu şikâyet bakımından bir bütün olarak Cumhuriyet Gazetesi veya onun yöneticileri hakkında genel olarak bir karar almak mümkün değildir. Basın Konseyi çalışma kuralları böyle bir yöntem öngörmemektedir.
Bu nedenle, BKYK’nın iç mevzuatı karşısında, inceleme konusu şikâyet bakımından hakkında karar verilecek olan kişi, ancak Arif Kızılyalın olabilir. Dolayısıyla araştırılması gereken husus, şikâyet edilen Arif Kızılyalın’ın belirli yönde haber yapmak için maddi çıkar karşılığı bir anlaşma yapıp yapmadığı, ya da bunun yapılmasına katılıp katılmadığı ve bunun sonucunda, belirli yönde yayınların yapılmasını sağlayıp sağmadığı hususudur.
Çoğunluk görüşüne göre mevcut iddia ve savunmalar dikkate alındığında Cumhuriyet gazetesi nezdinde iddia edilen türden bir para alışverişinin yapıldığı hususu, şikâyet edilenin tek başına bu alışverişin içinde olduğunu ve maddi menfaat karşılığında belirli haberleri yaptığını kabul etmeye yeterli gözükmemektedir.
Şikâyet edilen kişiye dönük iddiaların doğru olup olmadığı konusunda kesin bir kanaat oluşmadığından kendisine isnat edilen fiilleri işleyip işlemediği hususunda şüphe varsa, bu şüphe onun lehine yorumlanmalıdır.
(..) BKYK üyelerinin çoğunluğu, iddia edilen türden bir para alışverişinin vuku bulduğuna kanaat getirseler bile, şikâyet edilen Arif Kızılyalın’ın bu işe katılımı ve bu husustaki kusuru ve kastı konusunda kesin bir kanaate varamamışlardır. Bu nedenle, şüpheden suçlanan kişinin yararlanması gerektiği ilkesi dikkate alındığında, Arif Kızılyalın’a yaptırım uygulamak için yeterli delilin ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
Yukarıda gerekçesi ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle Basın Konseyi Yüksek Kurulu; belirli yönde haberlerin yapılması yönünde etik dışı bir anlaşmanın yapıldığına çoğunluk tarafından kanaat getirilmiş olmakla birlikte, Basın Konseyi’nin iç mevzuatı ve yapılan şikayetin ışığında, bu olaydaki incelemenin ve kararın sadece genel yayın yönetmenini kapsaması gerektiğini dikkate alarak
Arif Kızılyalın hakkında ‘şikayetin yetersizliğine’ oy çokluğuyla karar vermiştir.”