CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili davada mahkeme, yargılamanın durdurulmasına ve dosyanın Suudi Arabistan’a devredilmesine karar verdi. Mahkeme, 26 sanık hakkındaki yakalama ve kırmızı bülten kararlarının da infaz edilmemesine hükmetti.
Türkiye ve Suudi Arabistan arasında ceza davalarının devredilmesine ilişkin herhangi bir sözleşme veya ikili antlaşma bulunmuyor.
İstanbul’da öldürülmüştü
ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesinin yazarı Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul başkonsolosluğunda öldürülmüştü. Savcılık, Kaşıkçı’nın binaya girer girmez boğularak öldürüldüğünü, sonra da bedeninin parçalara ayrılıp ortadan kaldırıldığını açıklamıştı.
Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğu bilinmiyor. Suudi Arabistan’da cinayetle ilgili açılan davada üç kişiye yedi yıl ila 10 yıl, beş kişiye de 20’şer yıl hapis cezası verilmişti. Türkiye’deyse iki iddianamenin birleştirildiği davada, 22’si ağırlaştırılmış müebbet istemiyle olmak üzere 26 sanık yargılanıyordu.
31 Mart Perşembe görülen yedinci duruşmada savcı dosyada durma kararı vererek yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devredilmesini istemiş, mahkeme heyeti de bu taleple ilgili Adalet Bakanlığı’nın görüşünü sormaya karar vermişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da ertesi gün olumlu görüş bildireceklerini açıklamıştı. Mahkeme 1 Nisan Cuma Adalet Bakanlığı’na görüşünü sormuş, bakanlık da aynı gün olumlu cevap bildirmişti.
Görüş mahkemeye ulaştı
İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davaya Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ve avukatları katıldı.
Duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanya Sorumlusu Milena Büyüm, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Raportörü Emma Sinclair’ın yanısıra çok sayıda gazeteci takip etti.
Mahkeme başkanı Adem Aygün, duruşma başında Adalet Bakanlığı’nın olumlu görüşünün mahkemeye ulaştığını duyurdu.
İade talebine olumsuz yanıt verildiği için…
Bakanlığın görüşünde, ‘Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ceza kovuşturmalarının devredilmesine ilişkin olarak her iki ülkenin birlikte taraf olduğu herhangi bir sözleşme veya ikili antlaşma bulunmadığı‘ belirtildi.
Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nun 24’üncü maddesine atıfta bulunulan görüşte, buna göre ‘sanığın yabancı bir devletin vatandaşı olması nedeniyle Türkiye’de hazır bulundurulamaması veya adlî yardımlaşma yoluyla savunmasının alınamaması hallerinde devredilmesi imkanı bulunduğu’ hatırlatıldı.
Bakanlığa göre, dava kapsamında sanıklar hakkında iade talebinde bulunulmasına rağmen, talebe Suudi Arabistan makamlarınca olumsuz yanıt verilmesi nedeniyle devir talebine olumlu yanıt verildi.
‘Kuzuyu kurda emanet etmeyelim’
Adalat Bakanlığı’nın olumlu görüşüyle ilgili Hatice Cengiz’in avukatı Gökmen Başpınar söz aldı ve Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Suudi Arabistan’daki yargılamanın bittiğini ve sanıkların beraat ettiğini hatırlattı. Avukat Başpınar, ortada yargılamanın devredilebileceği bir yargılama olmadığına dikkat çekti.
Suudi Arabistan’la Türkiye arasında ikili bir anlaşma olmadığını da aktaran Başpınar, “Bu dosyanın adaletin olmadığı bir ülkeye devredilmesi amiyane tabirle Türk halkına karşı yapılmış bir sorumsuzluk örneğidir” dedi.
Savcının durma kararı verilmesi talebine itiraz eden Başpınar, yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi ve sanıkların ifadesinin alınması için Suudi Arabistan’a yazı yazılmasını talep etti.
Avukat Ali Ceylan da dönemin İstanbul başsavcısı İrfan Fidan’ın Suudi Arabistan’da yürütülen davanın objektifliğini yitirdiğine ilişkin beyanlarını hatırlattı ve “Kuzuyu kurda emanet etmeyelim. Türk milletinin onur ve şerefini koruyalım” dedi.
Mahkeme başkanı Aygün, yaklaşık 10 dakikalık bir karar arasından sonra Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nun 24’üncü maddesi uyarınca yargılamanın durdurulduğunu ve Suudi Arabistan’a devredildiğini açıkladı.