CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1 Ocak 2021 gecesi Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’yu ‘kayyım rektör’ atayarak eylemlerin fitilini ateşlemesinin üzerinden 484 gün geçti.

Boğaziçi direnişi için “En fazla altı ayda biter” diyen Melih Bulu, görevinin yedinci ayında yine Erdoğan’ın kararıyla görevinden alındı. Bulu’nun yerine güvensizlik oylamasında en yüksek oyu alan yardımcısı Naci İnci getirildi. Kayyım rektörler Melih Bulu ve Naci İnci üniversitenin özerk ve demokratik yapısını sarstı.
Bulu, üniversiteye tepeden inme bir kararla iletişim ve hukuk fakülteleri kurdu. Kendini iletişim fakültesine dekan vekili olarak atadı. Dönemin rektör vekili İnci de kendini üniversitenin fen bilimleri enstitüsü müdürlüğüne vekâleten getirdi. Rektör yardımcısı olarak atanan Prof. Dr. Fazıl Önder Sönmez de öğrenci ve burs işlerinin başına atandı.
Bulu’dan sonra rektörlük koltuğuna oturtulan İnci sekiz senedir yarı zamanlı olarak ders veren Feyzi Erçin’in yaz okulunda vereceği dersleri onaylamadı. Erçin’in ardından, akademisyen Ecmal Ayral’ın ders vermesi rektörlük tarafından engellendi. İnci, akademisyen Can Candan’ın da üniversitedeki görevine son verdi. Üniversitede sikiz yıldır ders veren Özcan Vardar’ın da dersi iptal edildi.
Türkiye çapında kayyım rektörlerin uygulamalarını protesto eden en az 663 öğrenci gözaltına alındı, 11 öğrenci tutuklandı, yüzlerce öğrenciye ceza davası açıldı. Burs ve kredileri kesilen öğrenciler kabul edildiği araştırmalara yurt dışına çıkışı yasaklandığı için gidemedi.
Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) bunlar yaşanırken İnci’yle uzlaşma girişiminde bulunduğu için eleştirilerin hedefi oldu.
BÜMED bu gelişmelerin gölgesinde yarın yapılacak seçimle yeni yönetimini belirleyecek. Bir yanda “Direnişe desteği kurumsallaştıracağız” diyen BÜMEDeğer grubu, diğer yanda “Siyasetten uzak duruyoruz” diyen mevcut yönetimin ‘Boğaziçi’ne Sahip Çık’ grubu.
Diken ilk grubun başkan adayının görüşlerini yansıtmıştı. İkinci grubun başkan adayı ve aynı zamanda mevcut yönetim kurulu başkanı Önder Şahin’in yardımcısı Hülya Cesur da Diken’in sorularını yanıtladı.

Cesur 2012’den bu yana (üç dönemdir) BÜMED yönetim kurulu üyesi. 2006’dan bu yana BÜMED üyesi.
– Başkan adayı olduğunuz grubun ismi ‘Boğaziçi’ne sahip çık.’ Bu çağrı kayyım rektörün uygulamalarına karşı üniversiteye sahip çıkma çağrısı mı?
Aslında bu bir gönüllük ruhu çağrısı. Pandemi, rektörlük ataması ve ekonomik kriz üst üste geldiği için okulumuzun, öğrencilerin ve akademisyenlerin önceki yıllara göre mezunların katkısına çok daha fazla ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Derneğe gelen taleplere bakıldığında da mezunların BÜMED’le ilişkisini sadece rektörlük ataması merkezinde konumlandırmak bize eksik geliyor. Kişiler ve gündemler değişse de kurumlarda devamlılık söz konusu; bu sürecin atlatıldığı günlerde de mezunların okulumuzla ilişkisi devam edecek. Dolayısıyla bu çağrı yakın zamanın dertlerini de kapsayan ama çok daha geniş olarak okulumuza her daim sahip çıkma çağrısı. Bu sebeple derneğin her alandaki ihtiyaçlarına yönelik, konusunda uzman, çevresinde etkin ve STK’larda deneyimli bir ekip olarak bir araya geldik. Kurumların zarar görmesini engelleyerek bu süreci aşabilmek ve bayrağı daha da ileriye taşıyabilmek adına BÜMED’in süreçlerine son derece hakim ve güçlü projelerinin hayata geçmesinde doğrudan rol almış deneyimli yönetim kurulu üyeleriyle Boğaziçi gündemlerinde her daim aktif, çeşitli bileşenlerin ortak ilkelerini aynı hedeflerde birleştirmeyi amaçlayan, enerjisiyle BÜMED’in nesiller boyu yürüttüğü değerli projelerini daha da ileriye taşıyacak yeni bir ekip olarak Boğaziçi’ne Twitter’da da altını çizmiş olduğumuz tüm başlıklar ekseninde sahip çıkmak üzere tecrübe ve hayallerimizi birleştirdik.
– Grubun Twitter hesabından paylaşılan görsellerde yer alan vaatlerle ilgili sorulara geçelim: Özgür ve özerk akademiyi savunmak için ne yapacaksınız? Vaatleriniz neler?
Derneğe gelen taleplere baktığımızda tek bir konuya odaklanmak mümkün değil. Bu sebeple biz önceliklerimizi okulumuz, öğrenciler, akademisyenler, genç mezunlar, mezunların birbiriyle ilişkileri, küresel ağımız ve iyi işleyen konularda bayrağı daha da ileriye taşıyarak değer katmak olarak belirledik.
Etik kurallarımız ışığında okulumuzun aldığı yaraları sarmasına yardımcı olacağız. Yeni projelerimizle ve ihtiyaç duyulan her anda Boğaziçi’ne destek olacağız ve hocalarımızın her zaman yanında duracağız. İlk günden beri olduğu gibi özerk ve özgür üniversiteyi savunmaya devam edeceğiz. Yayınevinin yeniden işlevsel hale gelmesi için çalışacağız. SİT alanı hakkında açılan davanın ve olası diğer davaların takipçisi olacağız. Yeşil ve tarihi kampüsümüzü korumak, her türlü ayrımcılığa karşı kapsayıcı olmak, üniversitemizin ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğine katkı sağlamak için düzenli çalışmalar gerçekleştireceğiz.
Üst üste gelen krizler sebebiyle maddi ve ruhsal açıdan desteğe ihtiyacı olan öğrenciler için finansal ve psikolojik desteği maksimuma taşıyacağız. Mevcut dönemde kurulmuş olan burs fonunu ve mentörlük programını büyütüp yaygınlaştıracağız. İlk 100’e giren öğrenciler için ayrı bir başarı bursu fonu oluşturacağız. Öğrencilerin olası farklı ihtiyaçları için hızlı ve sistematik çözümler yaratmak için çalışacağız. BÜMED İhtiyaç Haritası’nın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacağız. Buna ek olarak hayalimiz, her öğrenciye -dilerse- okula başladığı an danışabileceği ve ona yol arkadaşlığı yapacak bir mezunu seçebileceği bir sistem yaratmak.
Özgür ve özerk akademimizin en önemli savunucusu değerli akademisyenlerimiz için gerekli her türlü desteği sağlamak, hayatlarını kolaylaştırmak ve etkilerini artırmak için çalışacağız. Bunun için onlarla sıkı iletişimde olacağımız sürekliliği olan bir yapı kuracağız ve onlardan gelecek görüş ve öneriler çerçevesinde yeni destekleri de hayata sokacağız. Hayalimiz öncelikle lojman ve araştırma desteklerini hayata geçirerek akademik camiada Boğaziçi’nin kalitesinin yükselmesine destek olmak, cazibesini artırmak ve akademisyenlerimizi güçlendirmek.
Boğaziçi’nin yeni mezunları hayata her geçen gün daha da zorlayıcı bir noktadan başlıyorlar. BÜMED Genç’i hayata geçirerek kariyer merkezi, mentörlük, hızlı networking etkinliklerinin ve sosyal buluşmaların bir arada bulunduğu, yeni mezunların hayata bu kapıdan geçerek daha donanımlı şekilde adım attığı bir sistem tasarladık. Dileğimiz mezun olur olmaz hayallerine en hızlı şekilde kavuşmaları ve BÜMED vizyonuna katkı sağlar düzene en hızlı şekilde geçiş yapmaları. BÜMED Genç temsilcisi dilediği zaman yönetim kurulu toplantılarına katılabilecek.
Birbirinden bu kadar yüksek seviyede entellektüel keyif alan bir mezun grubu olarak içinden geçtiğimiz olağanüstü süreçler ne olursa olsun ilişkileri kuvvetlendirmek ve parçaları bütünleştirmek en önemli önceliklerimizden olacak. “Sizi dinliyor ve gerçekleştiriyoruz” altında komiteler, kurullar, mezunlar meclisi ve açık kürsü gibi etkinlikler gerçekleştireceğiz. Aday yönetim kurulu olarak sınıf temsilcileri ve kulüp temsilcileri ile sıkı bağlar ve iletişim kanalları oluşturacağız. Hedefimiz tıpkı okulda yaptığımız gibi ilgi ve etki alanlarımız üzerinden sık sık bir araya gelmek, üretmek ve gelişmek. BÜMED çatısı altında mezun kulüplerini yeniden canlandırarak, kulüpler üzerinden öğrenciler ve mezunlar arası anlamlı köprüler kurarak kültürün ve ilişkilerin devamlılığını sağlamak.
Boğaziçi mezunlarının dikkate alınması gerekecek derecede büyük bir bölümü de yurt dışında yaşamaktadır. Kuracağımız Küresel Mezun Ağı ile iletişim ve dayanışmayı en üst seviyeye taşıyacağız. Buna ek olarak teknolojinin olanaklarını da en verimli şekilde kullanacağız. Hali hazırda 9 bin 400 üyesi olan Boğaziçi Network platformunu daha da güçlendireceğiz ve başka dijital yapılarla destekleyeceğiz. Amacımız yurt dışında yaşayan mezunlarımızın derneğe ve okula rahatlıkla katkı ve destek sağlamasına yardımcı olacak mekanizmaları kurmak ve uzakta olan mezunlarımızın seslerini duyuracağı ve evinde hissedeceği etkinlikler ve ortamlar yaratmak.
Süreklilik esası değer katabilmenin en önemli adımlarından biridir. Geçmiş yönetimlerin tüm mezun dernekleri ve sivil topluma örnek olan, şu an son derece iyi işleyen; proje, iştirak ve uygulamalarından BÜMED MEÇ Okulları, BÜMED İhtiyaç Haritası, Öğrenci Bursları, BÜMED Akademi, Boğaziçi Network, Mentörlük, tesislerin kullanımı ve Avrupa’daki mezun dernekleri ortalamasının üstünde olan üye sayısı konusunda gelinen noktayı daha da ilerletmek önceliğimiz. Buna ek olarak Akademik Araştırma Destek Fonu, Akademisyen Lojman Desteği, Yayınevi, Psikolojik Destek Merkezi, BÜMED Genç, Amerika’da başarılı uygulamaları ‘Big Brother Big Sister’ Projesi, Küresel Mezun Ağı, Kulüpler ve Komiteler hayata geçirmeyi planladığımız yeni projeler arasında yer alıyor.
– Siz aynı zamanda mevcut yönetimin yöneticileri arasında yer alıyorsunuz. Önder Şahin yönetimi Boğaziçi direnişiyle ilgili hayli eleştiri almıştı. Sizin Naci İnci’nin üniversiteyle ilgili tasarruflarına ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz? Örneğin ilgili komisyonların gündemine gelmeden senatoya getirilerek kurulan hukuk ve iletişim fakülteleri, üniversiteden uzaklaştırılan öğretim üyeleri, rektör ve güvenlik görevlilerinin şikayetiyle yargılanan öğrenciler….
Okulda aldığımız eğitimin doğal bir sonucu olarak her Boğaziçili etik dışı karar ve süreçlere olumsuz tepki gösterecektir. Bireyler geçici, kurumlar kalıcı; dolayısıyla hep ilkelere göre hareket etmenin ve bunları savunmanın gerekli olduğunu düşünüyoruz. Dernek olarak tüzüğümüzün sınırları dahilinde ilkelerimizi savunmaktan hiç vazgeçmedik; eleştiri değil, hem öğrenciler hem de akademisyenlerden çokça teşekkür aldık.

– BÜMED’in Twitter hesabından paylaştığı fotoğrafların birinde sizi Boğaziçililer Derneği’nin (BURA) yöneticileriyle birlikte görüyoruz. BURA’nın üyeleri arasında AKP’li milletvekilleri de yer alıyor. BÜMED Başkanı Önder Şahin’in BURA Başkanı Paluluoğlu ile 15 Temmuz 2021’de Naci İnci’yle ‘uzlaşma’ için görüştüğü biliniyor. Eğer seçilirseniz yeni dönemde BURA ile yan yana faaliyetler yürütecek misiniz? Sizin de Naci İnci’yle uzlaşmak gibi bir niyetiniz var mı?
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki biz derneği bireylerin siyasi görüşlerinin üzerinde, tüm mezunları kapsaması gereken bir yapı olarak görüyor ve yönetirken siyasetten uzak duruyoruz. Daha önce de bahsettiğim üzere iki temel çerçevemiz var; birisi Boğaziçi Üniversitesi etik kuralları, ikincisi dernek tüzüğümüz. Bunlarda her şey çok açık şekilde ifade edilmiş durumda. Derneğin amacı “Üniversitemiz etik kuralları doğrultusunda üniversitemizin gelişmesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nin kalitesinin sürdürülebilmesi hedefine destek vermek, üyelerinin ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin sosyal, kültürel, sportif, mesleki ve bilimsel yaşantılarına katkıda bulunacak etkin çalışmalar yapmak”. Bizler birer Boğaziçi Üniversitesi mezunuyuz. Barışçıl, demokratik değerlerle yetiştik. Çiftçi, işçi, memur, esnaf, öğretmen, doktor çocuğuyuz. Gençliğimizi okuyarak ve çalışarak geçirdik. Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlarla tanıştık. Öğrenci kulüplerini gördük, sorumluluk aldık, birlikte hareket ettik. Her görüşten arkadaşlarımız oldu; üniversitemizden farklılıklara saygıyı ve birlikte yaşama kültürünü öğrenerek mezun olduk. Şimdi okulumuza ve camiamıza faydalı olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Gördüğünüz fotoğraf BURA’nın bir davetiydi ve biz de aynı öğrenciyken okulda öğrendiğimiz şekilde hareket ettik. Keşke tüm dünyada herkes Boğaziçi mezunları gibi farklı görüşlerde olsa bile aynı ilkelerde birleştiği durumlarda aynı masaya oturabilseydi ve barış içinde bir arada yaşayabilseydi. Bu durumda insan hakları ihlali olmazdı mesela. Boğaziçi Üniversitesi bu anlamda çok özel ve örnek olacak bir kültüre sahip, mezunlar derneği olarak bunu korumak ve yaşatmak dışında bir şey yapmıyoruz. Dolayısıyla bu soru bağlamdan ayrı düşünülemez. İlkelerimiz söz konusu olduğunda; ki bu noktada okulun etik kuralları ve dernek kuruluş amacı devreye giriyor, kapsam içinde olan konularda her zaman aksiyon alırız, bu aksiyonun tanımı da duruma göre değişecektir.