Britanya’da hükümet, İnsan Hakları Yasası’nda değişiklik teklifini öngören yasayı bugün parlamentoya sunacak. Parlamentodan geçmesi durumundaysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, hükümet tarafından ‘gerekli görülmesi’ halinde uygulanmayacak.
AİHM istatistiklerine göre Türkiye, Rusya’dan sonra hakkında en fazla dava başvurusu olan ülke. Türkiye ayrıca hakkında en çok ifade özgürlüğü ihlaline hükmedilen Avrupa ülkesiydi. Ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan beğenmediği kararlar için sık sık AİHM’e çıkışıyor, bu kararları tanımadığını söylüyor.
Erdoğan daha birkaç ay önce AİHM’i kastederek “Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Yok farz ediyoruz” demişti. Benzer açıklamaları defalarca tekrarlamıştı.
Şimdi Britanya da Erdoğan’ın bu anlamda hoşuna gidebilecek bir düzenlemeyi konuşuyor.
Sığınmacıları Ruanda’ya gönderemeyince…
Britanya’da Boris Johnson hükümeti, ülkeye giden bazı sığınmacılara ‘tek yön Ruanda bileti’ vermeyi gündeme getirmişti. İlk uçak geçen hafta gidecekti.
Ama AİHM, uçakla götürülmesi planlanan yedi kişiden birinin başvurusunu ‘öncelikli’ olarak inceleyip kişinin gönderilemeyeceğine karar vermişti. Bu karadan sonra diğer altı kişi de mahkemeye başvurmuştu. Mahkemenin ‘gönderilemezler’ kararından sonra uçuş havalanmasına kısa bir süre kala iptal edilmişti.
BBC Türkçe’nin haberine göre başbakan yardımcısı Dominic Raab, yasada yapılacak değişiklikle Britanya’da öncelikle kendi yasalarının temel alındığını netleştirmek istediklerini söyledi.
Raab yasadaki değişiklikle birlikte, AİHM’e taraf herhangi bir devlet hakkında geçici tedbir alınabilmesine olanak veren AİHM İçtüzüğü’nün 39’uncu maddesinin, iç hukukta kamu kurumlarını veya yetkililerini bağlamadığının açıkça belirtileceğini söyledi.
Raab bununla birlikte Britanya’nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden ayrılmayacağını açıkladı.
Britanya Hukuk Cemiyeti Başkanı Stephanie Boyce, İnsan Hakları Yasası’nda öngörülen değişikliğe şöyle tepki gösterdi: “Bu, Britanya hukuku için geriye doğru bir adım. Yetkililer, bazı hak ihlallerini kabul edilebilir olarak görmeye başlayabilir.”