21’inci Onur Yürüyüşü İstanbul Şişli’de yapıldı. Yürüyüşü engellemek isteyen polis yaklaşık 60 kişiyi gözaltına aldı.
Her yıl tüm dünyada haziran, LGBTİ+ Onur Ayı olarak kutlanırken son haftada Onur Yürüyüşü düzenleniyor.
Türkiye’deyse birçok il ve ilçede Onur Yürüyüşleri hedef gösterilirken etkinlikler valiliklerce engelleniyor.
Kadıköy kaymakamlığı, 15 Haziran’da Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nin çay etkinliğini yasaklamıştı.
İzmir Valiliği de Onur Haftası kapsamında İzmir’de düzenlenecek etkinlikleri, ‘genel ahlakı koruma’ gerekçesiyle yasaklamıştı.
İstanbul’daki yürüyüş de engelleme ve gözaltılarla sonuçlandı.
İstanbul Valiliği’nin yasağıyla M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Şişhane ve Taksim istasyonları ile F1 Taksim-Kabataş Füniküler Hattı’nın işletmeye kapatıldı.
LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, polis engellemelerine rağmen Şişli’de yapıldı. Nişantaşı’nda buluşanlar basın açıklamasını okuduktan sonra sokaklara yayıldı. Yürüyüş komitesinden gelen dağılın çağrısı üzerine polis dağılan LGBTİ+ hak savunucularını gözaltına aldı, yürüyüşü takip eden basın emekçileri de engellendi. Kaos GL’nin aktardığına göre gözaltına alınan kişi sayısı 60’a ulaştı.
Yapılan basın açıklamasındaysa şunlar kaydedildi:
*Bu yıl dönüyoruz temasıyla bizleri uzaklaştırmaya çalıştığınız alanlarımızdayız. Çay içme etkinliklerimizi dahi yasaklayanların unuttuğu bir şey var ki; hep buradaydık, bir sabah Haliç köprüsünde, bir gece Boğaz köprüsünde, ansızın Harbiye’de.
*Devlet ve devletin kolluk kuvvetleri tarafından işkenceye maruz bırakılan lubunyaların öfkesini kuşandık, öfkemizin sizi yakacağını bildiriyoruz. Biz alanlarımızdan gitmeyeceğiz, siz bize alışacaksınız.
*Bugün bütün yasaklarınıza rağmen ve size inat buradayız. Mücadelemizin tek bir yürüyüşe, tek bir haftaya sığmayacağını bildiriyor, her yürüyüşümüzün onur yürüyüşü olduğunu yüksek sesle haykırıyoruz.
*Türkiye, Kürdistan ve Suriye’yi etkileyen 6 Şubat’taki depremde gördük ki lubunyalar afet alanlarında dahi devlet eliyle yalnızlaştırılmaya çalışılıyor. Faşist ideolojilerinizle derinleştirmeye çalıştığınız ırkçılığı, homofobi ve transfobiyi, korku politikalarıyla biz LGBTİ+’ları alanlardan uzaklaştırma çabalarınızı tanımıyoruz.
*Rant siyasetinizle talan etmeye çalıştığınız alanlarımıza dönüyoruz. Türkiye ve Kürdistan’daki nefret siyasetinize karşı her nefesimizde tekrar haykırıyoruz: dönüyoruz, buradayız, gitmiyoruz.
*Seçim sonrası gördük ki, balkon konuşmasında yine ilk bizler hedef gösterildik. Yürütülen bu nefret ve inkar siyasetini kabul etmiyoruz. Bütün yasaklamalara, kriminalize etmelere, baskılara, sindirme politikalarına rağmen bizler herkes için, insanca bir yaşamı savunmaya, demokratik yaşamda ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Bu ısrarı kendi geleneğimizden aldığımız kadar her hafta ters kelepçeyle Galatasaray Meydanı’nda gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nden, Ülker sokak direnişinden alıyoruz.
*LGBTİ+’lara, Kürtlere, kadınlara, mültecilere, orospulara, işçilere karşı iktidar tarafından yürütülen sistematik saldırılarla beraber; Cumhur ittifakı tarafından hayatlarımız kriminalize ediliyor. Bir gecede İstanbul sözleşmesinden çıkanlara, bizleri kriminalize edenlere söylüyoruz; Size asla boyun eğmeyeceğiz!
*Yaşamlarımızdan, varoluşlarımızdan vazgeçmeyeceğiz! Devletin en üst kademesinden en alt kademesine kadar bizi hedef gösterdiniz. Ama bugün de buradayız. Bizimle baş edemediniz, edemeyeceksiniz. Lubunyalarla baş edemezsiniz.