CHP’nin ‘Adalet Yürüyüşü’ 10’uncu gününde.
Fotoğraflar: DHA
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT TIR’ları davasından hapis cezası alıp tutuklanmasının ardından Ankara’dan başlatılan yürüyüş, Berberoğlu’nun tutulduğu İstanbul Maltepe Cezaevi önünde son bulacak.
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğindeki yürüyüş bugün Bolu’nun Afşar köyünden devam etti.
Yürüyüşe İstanbul Barosu’ndan avukatlar cübbeleriyle katılırken, partiden ihraç edilen Bağımsız Ankara milletvekili Aylin Nazlıaka da yürüyenler arasındaydı.
(Kılıçdaroğlu’nun ‘bozkurt’ selamı 04.15’ten itibaren görülüyor)
Yurttaşlar yürüyüş güzergahında alkışlarla Kılıçdaroğlu’na destek verdi, kortej boyunca halay çekenler oldu.
Bozkurt selamı
Kortejin önünde yürüyenler ellerindeki megafonlarla türkü söyledi, diğer yurttaşlar da eşlik etti.
Yürüyüş sırasında CHP lideri yoldan geçen araçları da selamladı. Kılıçdaroğlu, bir araçtan yapılan ‘bozkurt’ selamına aynı şekilde karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu daha önce seçim dönemlerinde de ‘bozkurt’ selamı vermişti.
‘Bayrama anlam katacak’
Sabah yola çıkmadan önce gazetecilere konuşan Kılıçdaroğlu, yürüyüşe katılan gruplar, sanatçılar, sporcular ve vatandaşlara teşekkür etti.
Ramazan Bayramı’nın yarın başlayacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bayramlarda küslerin barıştığını, herkesin kardeşçe bir araya geldiğini kaydetti.
CHP lideri şöyle devam etti: “Dolayısıyla bayramın memlekete huzur, barış, esenlik getirmesini istiyorum. Gerginliklerden Türkiye, çok acılar çekti çekiyoruz. Gerginliklerden de kurtulabileceğimiz bir Türkiye umut ediyorum. Bu yürüyüşün ‘Adalet Yürüyüşü’ olması, bu açıdan da çok önemli. Bayrama ayrı bir anlam katacaktır ‘Adalet Yürüyüşü.’ Buna da özellikle önem verdiğimi ifade etmek isterim. Gerilen, kutuplaşan söylemlerle bir Türkiye’den söz etmek hoşuma gitmiyor. Birlikte yaşayan, uygarca tartışan, bir araya gelebilen bir Türkiye hepimizin ortak özlemi. Bu yürüyüşün temel amacı da o.”
Mısır’a Türkiye örneği
Kılıçdaroğlu Mısır’da altı kişiye idam cezası verilmesine de değindi: “Siyasi idamların hiçbir topluma, hiçbir yarar getirmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Özellikle Türkiye bunu yaşadı. Türkiye, bu konuda büyük acılar çekti. Bir dönem idam ettiğimiz siyasileri sonra andık, kucakladık; meydanlara, barajlara, yollara, okullara isimlerini verdik. Bir anlamda yaptığımız haksızlığı gidermek için; ama ölen geri dönmüyor.”